Gazze'de bir evde, mumdan çıkan yangın 3 çocuğun canını aldığında, bu dünyanın herhangi bir yerinde yaşanabilecek talihsiz bir olay gibi görünüyordu.
Ancak Sahil Mülteci Kampı'nda mumlar otantik bir ortam oluşturmak için değil, buna mecbur bırakıldığı için yanıyordu.
Ve Gazze'de, artık sıradan hale gelen elektrik kesintileri, susuzluk, açlık buradaki insanları daha birçok şeye mecbur bırakabiliyor.
Ve bir halk dünyanın gözü önünde gün geçtikçe daha da zorlaşan bir imtihan veriyor.
Nisan ayının başında Gazze'nin güneş enerjisi santralinin kullanımı durdu. Siyonist işgal güçlerinin hava saldırılarında defalarca hedef alınan, 2006'da, 2014'te vurulan ama daha sonra onarılan bu santral artık tamir edilemeyecek bir halde.
8 Nisan'da santralin yakıtının bitmesi çoğu kişi için 20 saat boyunca elektrik olmaması ve sıradan bir durum anlamına geliyordu.
Ancak Ebu El-Hindi ailesi için ise bu bir felaketti.
Nida Ebu El-Hindi
"Bir insan kaç kere ölebilir"
6 Mayıs'ta yedi kişiden oluşan bir aile sahilde balık tutarak vakit geçiriyordu. Aç ve yorgun halde eve döndüler ve evde yine "sıradan" bir durum olarak elektrik yoktu. 32 yaşındaki anne Nida 5 çocuğunun kaldığı odada bir mum yakarak yemek hazırlamak için mutfağın yolunu tuttu.
Çocuklardan dördü odada kalmıştı, 6 yaşındaki Ali ise annesinin yanına gitti. Herşey o anda başladı. Birden içerden bağrışma sesleri yükseldi.
Nida hemen apar topar odaya doğru koştu ancak sadece 8 yaşındaki Muhenned'e ulaşabildi. Onu ayaklarından tutarak odadan dışarı çekti, ancak diğerlerine ulaşamıyordu.
Komşular yardıma geldi. Daha itfaiye ve yardım ekipleri ulaşmadan komşular çocuklara ulaşabilmek için duvara bir delik açtılar.
Komşulardan Mahmud Alyan, "denedik ama başaramadık" diyor.
8 yaşındaki Mühenned küçük yanıklarla o gün hayatta kalmayı başardı. Ancak 3 yaşındaki Yüsra, 2 yaşındaki Rehaf ve Nasır Gazze'li yüzlerce, binlerce çocukla aynı kaderi paylaştı.
Yangın çıktığı vakit 38 yaşındaki baba Muhammed Ebu El-Hindi evde değildi. Ancak olay yerine geldiğinde ne konuşabilecek ne de ayakta durabilecek hali yoktu. Gazze'de baba olmanın ne demek olduğu; kör, sağır ve dilsiz dünyanın yüzüne bir kez daha çarpılmıştı o gün.
O günden geriye, "çocuklarım aç öldü" diyen anne Nida'nın haykırışları kaldı.
Evet Gazze'de hiçbir şey kaza ya da tesadüf değil. 2010'dan bu yana 24'ü çocuk 29 kişi mumdan çıkan yangından hayatını kaybetti.
Kassam Tugayları ve hayatını kaybeden 3 çocuğun cenazesi
İSLAMİANALİZ