Filistinli gazeteci Zuheyr Endraus, Rey el-Youm gazetesinde yayımlanan haber analizinde Arap ülkelerinin İsrail’le milyonlarca dolarlık ekonomik ilişkisi ile askeri ve istihbarat alanında geliştirdiği işbirliğini artık gizleme gereği duymadığını yazdı.

Yazıda şu ifadelere yer verildi:

İbrani devletinin (İsrail) Körfez’deki Arap ülkeleriyle çok güçlü ekonomik ilişkilere sahip olduğu artık bir sır değil. Bu ülkeler, İran’a düşmanlık konusunda İsrail’le ortak çıkarlara sahip. İsrail’in bu ülkelerle işbirliği öyle bir düzeye ulaştı ki Körfez ülkeleri artık bu meseleyi yalanlamıyor.

Jerusalem Post gazetesinin konferansına katılanlar, İsrail’in geleceğinin karanlık olduğuna dair öngörüde bulundukları zaman, Körfez’deki bazı Arap ülkeleri, yüz milyonlarca dolarlık anlaşmalar yaparak İsrail için ekonomik destek konusunda umut yarattılar.

Sünni Arap ülkeleri, İran’a karşı İsrail’e yöneldi

İsrailli askeri ve güvenlik meseleleri uzmanı Yossi Melman, Maariv gazetesinde Arapların Tahran’a yönelik komploları konusunda şunları yazdı:

“İran’ın düşmanı olan Sünni Araplar, İsrail’e yöneldi; İsrail’le askeri ve istihbarat alanlarında yüz milyonlarca dolarlık anlaşmalar yaptılar. Arap ülkelerinin orduları artık geçmişte olduğu gibi İsrail için bir tehlike değil.

Bu durum Mısır ve Ürdün’le yapılan barış anlaşmalarıyla ve Irak, Suriye ve Libya’da yaşanan olaylarla ilgili. Birer kantona dönüşen bölge ülkeleri, ayakta kalabilmek için birbirleriyle savaşmakla meşgul.

Bu ülkelerin orduları ya yok oldu ya da zayıfladı. Artık İsrail’e yönelik bir tehlike değiller. Onlar şu an kendileriyle meşguller. Bununu Suriye’deki Hizbullah’ta açıkça görüyoruz.

İsrail-Ürdün ilişkileri en iyi düzeyinde. Güvenlik ve istihbarat alanındaki işbirliği sürüyor.

Mısır’la ilişkiler de aynı şekilde ve bu, Sina’da teröre karşı savaşta kendini gösteriyor. İsrail ve Mısır şu an Gazze’de Hamas’la nasıl baş edileceği konusunda görüşmeler yapıyor.”

Hizbullah, Suriye’de meşgul ama hala büyük tehlike

Yossi Melman, Hizbullah’ın İsrail için oluşturduğu tehlike ile ilgili olarak da şunları yazdı:

“2006 yazındaki ikinci Lübnan savaşından 10 yıl sonra Hizbullah tutuklu hale geldi. Bununla birlikte biz hala İsrail’in askeri tesislerinin çoğunu vurabilecek menzile ve yüksek isabet yeteneğine sahip füze depolarıyla karşı karşıyayız. Ayrıca Hizbullah, Suriye savaşına katılarak taktik tecrübeleri edindi; ancak şu an askeri güç sıkıntısıyla karşı karşıya.”

Hamas savaş istemiyor, Gazze’de yüzer liman barış getirebilir

Yossi Melman Hamas ile ilgili olarak da şunları yazdı:

“Hamas da tutuklu durumunda. Hamas liderleri defalarca İsrail’le yeni bir savaş dönemine başlamak istemediklerini tekrar ettiler. İsrail İstihbarat ve Ulaştırma Bakanı Yisrael Katz’ın dediği gibi Gazze’nin ekonomik sorunları Gazze şeridine köprü olacak bir yüzer liman ile çözülürse Gazze-İsrail ortak sınırı yıllarca devam edecek bir barış sınırı olabilir.”

Nusra ve IŞİD İsrail’le birlikte yaşamayı öğrendi

İsrailli analist Yossi Melman, IŞİD ve Nusra’nın Suriye’nin özellikle Golan bölgesindeki varlığıyla ilgili olarak da şunları yazdı:

“El Kaide ve İslam Devleti (IŞİD) gibi terör örgütleri, Suriye sınırında bulunuyor olsa da bu iki örgüt, komşuları olan İsrail’le birlikte yaşamayı öğrendi. Çünkü onlar kendileri için  İsrail’den ve Yahudilerden daha önemli düşmanlara sahipler.”

Araplarla ticaret Türkiye üzerinden

İsminin açıklanmasını istemeyen İsrailli üst düzey bir yetkili, Maariv gazetesine şunları söyledi: “İsrail’in Körfez ülkeleriyle ticaretinin büyük bölümü Türkiye ve Kıbrıs üzerinden gerçekleşiyor. Çünkü doğrudan Körfez ülkelerinde faaliyet gösteren İsrailliler asıl memleketlerini söylemiyorlar.”

Zuheyr Endraus yazısının sonunda İsrail’in 80’li yıllardan beri Körfez ülkeleriyle ticari ilişkilere sahip olduğunu, bu ticaretin 90’larda zirveye ulaştığını ve İsrail’in Katar ile Umman’da ticari menfaat büroları açmasıyla birlikte İsrailli işadamlarının Körfez’deki tüm Arap ülkelerine açıldığını ifade etti.

Kaynak : YDH