Rai El-Yevm Gazetesi baş editörü ve Ortadoğulu uzman analist Abdel Bari Atwan, Paris’teki Filistin meselesini değerlendirmek üzere gerçekleşen beklenmedik toplantıyı değinerek şunları söyledi:“Amerika gibi Dünyanın 30 ülkesinden Dışişleri Bakanlarının katıldığı, Filistin meselesini ve iki ülkeye dayalı barış sürecini değerlendirmek üzere gerçekleşen Paris’teki bu toplantıyı, üç ana ihtimal dâhilinde değerlendirmek mümkündür:
Birincisi: Batı dünyası, İsrail’in yanlış politikalar ve aptallığı sebebiyle, büyük bir tehlike altında olduğunu düşünüyor. Bu yüzen de onu kurtarma çabası içerisindeler.
İkincisi: Eğer Arapların bu günkü şartlarda, tüm düzeylerde en zayıf durumda olduğu kabul edilirse, bu toplantı, onları çözüme zorlayarak, Araplardan en fazla şekilde yararlanmak için çok iyi bir fırsattır.
Üçüncüsü: Yeniden Filistin meselesine dönülmesi, bölgeyi etnik ve kabilelere dayalı olarak, daha fazla parçalama ve bölme hedefiyle, bölgede geniş çaplı savaşlar için büyük planların yapıldığını gösteriyor.
Bu planı uygulamak ve bu planın gizlenmesi için bir kapağa ve sis bombasına ihtiyaç var ve bu kapak Filistin meselesine tevessül edilerek gerçekleşecek. Aynı George Bush zamanında baba ve oğulun, Irak’a karşı, savaşa, yaptırımlara ve işgale devam etmek için, Arapların hile ve işbirliği ile bağımsız bir Filistin Devleti kurulması konusunu gündeme getirdikleri gibi.
Ancak, Fransa’nın bu beklenmedik girişimi ve Arapların Paris’e akın etmesi, şüpheli ve tabi ki endişe verici bir durumdur. Geçen 40 yıl boyunca, bu gibi girişimler defalarca tecrübe edilmiştir. Bunların neticesinde de, İsrailli işgalcilerle ilişkileri normalleştirmek ve bu rejim için emniyetin ve istikrarın sağlanması ve yine birçok Arap ülkesinin başkentlerinin kalbinde İsrail bayrağının dalgalanmasıyla sonuçlanan barış anlaşmaları ve müzakerelere şahit olduk.
Bu tip toplantılar aynı zamanda, İsrail’in yerleşim alanları inşasını ve savaşlarını artırması ve Arap ve İslam kutsallarını Yahudileştirmeyi de beraberinde getirdi.
Burada dikkat edilmesi gereken husus şu ki, ‘ İki Devlet’ unvanı altındaki ‘Kurtuluş Örgütü’, 22 yıldır İsrail ile görüşmelerde bulunuyor ve bu görüşmelerin sonucu, 800 yerleşimciden oluşan Batı Şeria’da gizli bir İsrail Devleti. Buna karşılık ise, Filistinlilerin sınıflandırılmasına tanık olmaktayız.
Soru şu: Arap Dışişleri Bakanları, Fransa Hükümeti ve Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry eşliğinde, Filistin davası için ne sağlamaktalar?
Acaba Arapların utanç verici yeni bir reform girişimiyle, ya da Arabistan ve diğer Körfez Arap ülkelerinin güvenlik ve ekonomik ortaklıklarının olduğu İsrail’le ilişkileri normalleştirerek, hiçbir şart olmaksızın, İsrail, işgal topraklarından geri çekilip, bağımsız Filistin Devleti kurulmasında istikrar gösterecek mi?
Eğer Paris’teki beklenmedik bu toplantının asıl amacının Filistin ile ilişkilerin yasallaştırılması ve normalleştirilmesi, görüşme, ilişkiler ve güvenlik ortaklıklarının ortaya çıkarılması olduğunu söylersek abartmış olmayız ve tabi bütün bu eylemler, bu günlerde Arabistan ve Körfez Arap ülkelerinin hâkim olduğu Arap Birliği kararıyla meydana geliyor.
Fransa’nın girişimine İsrail’in sözde muhalefeti
Başka bir husus ise, İsrail’in Fransa’nın bu girişimine muhalefetinin sadece sis bombası niteliğinde olduğudur ve o bu şekilde, bu girişimin, Araplar ve Filistinliler yararına olduğuna ikna edecektir.
Diğer bir soru da: Irak, Suriye ve Mısır gibi diğer Arap ülkelerinin güçlü ordulara ve Filistin meselesi de büyük bir öneme sahip olduğu dönemlerde işgalci İsrail, işgal ettiği bir karış topraktan bile vazgeçmemişken, Arapların güçsüz ve ordularının çökmek üzere olduğu ve aralarındaki kabile savaşlarının arttığı ve aynı zamanda Araplar arasında cinayetlerin yaşandığı bu günlerde mi vazgeçecek?
tesnim