Herzliya Konferansı’nda Neler Konuşuldu?

Herzliya Konferansı’na eski ABD Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger de tele-konferans yoluyla katıldı. Kissinger yaptığı konuşmada bölgenin en güçlü devletinin İsrail olduğunu iddia etti. 

Görüntülenme: 2486 Tarih: 17 Haziran 2016 15:59
Herzliya Konferansı’nda Neler Konuşuldu?

Geçtiğimiz Salı günü İsrail’de Herzliya Konferansı başladı. Konferansta “dört bir yanı tutuşmuş olan Tel Aviv’in maruz kaldığı tehlikeler” ve “bölgedeki olayların İsrail üzerindeki olumsuz etkileri” üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.

Bu yıl 16.’sı düzenlenen Herzliya Konferansı’na İsrail’den ve yurt dışından çok sayıda siyasetçinin, ordu mensubunun, araştırmacıların, akademisyenlerin, diplomatların, uzman isimlerin katıldığı görüldü. Konferansta İsrail’in maruz kaldığı tehlikelerin yanı sıra, bölgedeki gelişmelere ve bu gelişmelerden İsrail’in nasıl faydalanabileceği mevzusuna da değinildi.

Ancak konferansla ilgili asıl değinilmesi gereken husus, kritik bir konuma sahip olan bazı Arap şahsiyetlerin de bu konferansa katılmaları oldu. FKÖ’nün Uygulama Komitesi üyesi Ahmed Mebdelani (Filistin Halk Mücadelesi Cephesi’nin de Genel Sekreteri) konferansa katılmakla kalmayıp aynı zamanda konferansta bir konuşma gerçekleştirdi. Yine FKÖ’nün “İsrail Toplumuyla İletişim Komitesi Başkan Yardımcısı” İlyas Zenaniri, işgal topraklarındaki “Arap Bloğu”nun lideri Eymen Avde, Tel Aviv Üniversitesi’ndeki Araplardan olan Fadiya Ebu’l Heyca, Tel Aviv’deki Mısır büyükelçisi Hazım Hayrat, Ürdün büyükelçisi Velid Abidat, “Özgür Suriye Ordusu” temsilcisi İsam Zeytun, Doha’daki Brookings Enstitüsü eski müdürü Selman Eş-Şeyh ve Ürdünlü akademisyen Riyad El-Havri de bu konferansa katılanlar arasındaydı.

Mebdelani yaptığı konuşmada Filistin yönetiminin “iki devletli çözüm”den yana olduğunu, bu çözüme göre İsrail’in de 1967 topraklarına geri çekilmesi, Doğu Kudüs’ün Filistin Devleti’nin başkenti olması ve mülteciler sorununa da adil bir çözüm üretilmesi gerektiğini vurguladı. İsrail hükümetinin niyetinden yana şüphe duyduklarını ifade eden Mebdelani “Aşırılık yanlısı olan İsrail hükümetinin tavrı biraz faşizmi anımsatıyor” dedi.

Konferansa bu yıl eski ABD Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Henry Kissinger de tele-konferans yoluyla şeref konuğu olarak katıldı. İsrail’in geleceğinden yana endişeli olduğunu ifade eden Kissinger, bugün İsrail’i bölgenin en güçlü devleti olarak gördüğünü vurguladı. Kissinger halihazırda İsrail’in bazı Arap devletleriyle aralarında var olan işbirliğinin İsrail’e yeni fırsatlar sunabileceğini de ifade etti.

Kissinger’in açıklamalarının bir benzeri de İsrail ordusundaki Askeri İstihbarat Şubesi Başkanı Herzi Halevi’den geldi. Halevi de İsrail’in askeri anlamda Ortadoğu’daki en güçlü devlet oluğunu, ancak artık düzenli ordularla değil terör örgütleriyle savaşmaya başladığını, özellikle de Hizbullah’ın sahip olduğu savaş ve füze gücü gereği bu örgütler arasındaki en tehlikelisi olduğunu ifade etti.

Hizbullah’la bir savaşa girilmesi durumunda bu savaşın asla kolay olmayacağını söyleyen Halevi sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer Hizbullah Genel Sekreteri ‘Hasan Nasrallah’ İsrail’in sahip olduğu gücü bilseydi böyle bir tehlikeye atılmazdı. Biz savaşın yol açtığı yıkımın üstesinden gelebiliriz, ancak Lübnan yeni bir “mülteci ülkesi”ne dönüşebilir. Suriye’deki savaşın İsrail açısından en olumsuz sonucu yaşanan kargaşa gereği büyük devletlerin sahneden çekilmesi sonucu sahnenin radikal eksene yani İran ve Hizbullah’a kalmasıdır” dedi.

İsrail’in Hamas konusundaki tavrı ile ilgili olarak ise Halevi, İsrail’in Hamas’tan talebinin Hamas’ın savaş gücünü geliştirmekten çok Gazze’nin ekonomik gücünü iyileştirme yoluna gitmesi olduğunu; böylece olası bir savaş durumunda Gazze’nin hızlıca toparlanmasının mümkün hale geleceğini, ancak Hamas’ın bundan yana olmadığını söyledi. 

 

İSLAMİANALİZ

Yorumlar