İşte Haksal'ın o yazısı:
Aylardır İsrail ile yapılacak olan anlaşma sürecini bu köşede yazaduruyoruz. Sonunda ortaya koyduğumuz iddiaların tamamı gerçekleşti. Başlangıçta, bunları ifade ederken genel akışa, yaşananlara, Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma, içine düşülen tuzaklara bakıyorduk. Sonucun ne olacağını seziyorduk ve kestiriyorduk. Bunları bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Zaten ortalık kâhinlerle dolu. Onlar paralı askerdirler ve görevlerini yapıyorlar. Çıkarlarını gözetirler. Yeter ki çıkarlara halel gelmesin, ne olacak ise olsun. Dava, şu bu, hak getire.
Günümüz Müslümanların bugün için en önemli sorunu ahlâk ve ahlâkî duruş. Düşünme, akletme, fehmetme yetilerinin tamamı terk edilmiş. Tamamı bağlı bulunulan siyasal hareketin akışına bırakılmış. Kritik etme, kafa yorma, üzerinde düşünme diye bir çaba yok. Eli kalem tutan goygoycular zaten bukalemun yapılı ve ruhlu. Renk değiştirmeyi, tornistan yapmayı bir hayat tarzı hâline getirmiş bulunuyorlar. Bundan böyle İsrail ile yapılan anlaşmaların faziletlerinden dem vurulacak. Nasıl hayırlı bir şey olduğu üzerinde durulacak. Şu Siyonistlerin nasıl da mübarek oldukları anlatılacak.
Hani artık hiçbir işlevi kalmamış, sözünün olmayacağı, Amerika nezdinde de bir önemi kalmamış, yapayalnız kalmış olan şu İsrail Devleti yok mu onu nasıl dize getirdiğimizin methiyeleri düzülecek. Ayağımıza kadar getirmenin hazzı yaşanacak. Onlar artık bizim sözümüzden çıkmayacak. Hiçbir Filistinliyi öldürmeyecek, evlerine barklarına baskın düzenlemeyecek. Çocuklara işkence etmeyecek. Mescid-i Aksa’nın kapılarını sonuna kadar açacak. Müslümanlar mescide girerken yüksek sesle tekbir getirecek. Filistin’deki bütün o surları yıkacak. Filistinliler için limanlar yapacak. Denizlere sonuna kadar açılacak. Filistinlilere ait toprakları bundan böyle işgal etmeyecek. İşgal ettiklerini iade edecek. Filistinliler onları tanıyacak onlar da Filistinlileri. Bundan böyle HAMAS bir terör örgütü olarak kabul edilmeyecek. HalidMeşal ve arkadaşları seçime girecek özgür bir biçimde iktidara gelecek.
İsrail’in önünü açan Türkiye sayesinde birlikte büyük ticari işler yapılacak ortak yatırımları olacak. Türkiye ırmaklarından sular İsrail’e akıtılacak. Birlikte Doğu Akdeniz’de enerji çalışmaları yapılacak. Çıkardıkları yeraltı kaynakları, petroller, doğalgazlar pazarlanacak. Birlikte ihya olunacak.
Her iki ülke de NATO üyesi olduklarından, başta Rusya olmak üzere, şu radikal Müslümanların karşısında yer alınacak. İran, Yemen, Suriye (yani Beşar Esad), Hizbullah gibi Şii olanlar bertaraf edilecek. Onlar değil midir ki İsrail’den daha tehlikelidirler. Müslüman Kardeşler, el-Kaide, el-Nusra, DAİŞ, İHH gibi ne kadar terörist grup varsa tamamı devre dışı bırakılacak.
Avrupa’da nasıl ki anti semitik yasalar var ise, onların aleyhine yazılıp konuşulamıyorsa, bundan böyle Türkiye’de çıkacak olan yasalar ile benzer durumlar oluşacak. Biz de elimizi çabuk tutalım ki, bundan böyle artık söyleyeceğimiz neyimiz var neyimiz yok dökelim ki bundan sonra fırsatımız olmayacak.
Büyük İsrail Devleti, Büyük Amerika, Büyük İngiltere saflarında yer almaktan müthiş haz duymuş olacağız. Bizim üçüncü, beşinci sınıf ülkeler ile ne işimiz var Biz büyük devletiz, büyük oynuyoruz, büyüklerin ligindeyiz. Sisi gibi yedeklerde var bu ligde nasılsa. Onlarla da iş tutmak pek hoş olacak.
Bundan sonra artık Rusya, Çin, Hindistan düşünsün.
Oylarımız artık İsrail üzerine gül yağdırıyor, dolar yağdırıyor. Ne güzel!
Eveeet, nerede kalmıştık
Hamas Heyeti Kahire'ye Gidiyor
Kürecik Nato Radarı Sökülsün Feryadını Yükseltmek İçin Malatya'da Buluşuyoruz (Davet)