Filistin Kurtuluş Örgütü’ne bağlı Toprağı Savunma ve Yerleşim Birimlerine Karşı Durmak İçin Ulusal Büro tarafından yapılan açıklamada, işgal hükümetinin yerleşkelerin lehine Filistin topraklarıyla ilgili bir çözüm bulmak için savcılığın daha önce aldığı kararı bozmaya çalıştığı belirtildi.
İşgal savcılığı seksenlerde gördüğü davada hazır olmayanların topraklarının kullanılmasını yasaklamış, bu toprakların yerleşim birimlerinin inşaatı için kullanılmasını reddetmişti. Çünkü kanun, toprağın dönmeleri durumunda asıl sahiplerine verilmesini ön görüyor.
İşgal ordusuna bağlı sivil idarenin Amona Yahudi Yerleşkesi'ne paralel toprakları el koymak için “Hazır olmayanların toprakları” olarak ilan etmesi üzerine Ramallah ve El-Bire’deki, Silvad, Ayn Yebrud ve Et-Taybe köylerindeki vatandaşlar itiraz dilekçelerini verip söz konusu toprakların kendilerine ait olduğunu ifade ettiler.
Hazır olmayanların mülkleriyle ilgili kanun, 1950 yılında Siyonist işgal parlamentosu Knesset’in 1948 yılında topraklarını terk etmek durumunda kalan ve bir daha dönmelerine izin verilmeyen Filistinlilerin topraklarıyla ilgili aldığı kanundur. İşgal rejimi kayyım atayarak bu toprakları istediği şekilde gasp ediyor.
Maliye Bakanlığı tarafından görevlendirilen kayyım söz konusu topraklarda istediği şekilde tasarrufta bulunabiliyor. Geniş yetkilerle donatılan kayyım, sadece hazır olmayanların değil, hazır olanların da mülklerini bu kategoriye alıp gasp edebiliyor. İşgal rejimi bu şekilde şehirlerini, köy ve beldelerini terk eden Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koydu.
fiem