“Önce sevgi ve kardeşlik” sloganı ile yola çıkan Anadolu Gençlik Derneği ( AGD ) Genel Merkez Liseler, İmam Hatipler Ve Ortaokullar Komisyon Başkanları İle 42’inci Dönem toplantıları gerçekleştirildi. Yeni dönem çalışmalarının istişare edildiği toplantıya AGD Genel Merkez İmam Hatipler Komisyon Başkanı Yavuz Selim Duman Göz, AGD Genel Merkez Liseler Komisyon Başkanı Muhammed Ali Aydın, AGD Genel Merkez Ortaokullar Başkanı Burak Önal, komisyonların bölge başkanları, genel merkez üyeleri ve 300’e yakın liseler, imam hatipler ve ortaokullar başkanları katıldı.

Toplantıda konuşma yapan AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, Coğrafyamızın büyük bir savaşın eşiğinde iken bu toplantının yapıldığını, Rabbimizin zalimlere fırsat vermemesini, yeni eğitim öğretim yılının öğrencilere öğretmenlere velilere ve ülkemize iyilikler ve güzellikler getirmesini Cenab-ı Allah’tan dilediğini dile getirdi.

28 ŞUBAT SÜRECİNDE HOCAMIZI YOK SAYIYORLAR

Okulun ilk haftası Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrencilere “Türkiye’yi Darbeyle İşgal Teşebbüsü” adlı ülke tarihinde yaşanılan müdahalelerin anlatıldığı bir kitapçığın dağıtıldığını, kitapçıkta 27 Mayıs’ın ve Adnan Menderes’in, 12 Mart’ın ve dönemin cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın, 12 Eylül’ün ve Süleyman Demirel’in, olduğunu ancak kitapçıkta 28 Şubat sürecinde merhum Necmettin Erbakan Hocadan ve Refah Partisi’nden bahsedilmediğini kaydeden Turhan, şunları söyledi: “Milli Eğitim Bakanlığı milyonlarca öğrenciye bir kitapçık dağıtıyor ve bu kitapçıkta 28 Şubat sürecine değinilse de Refah Partisi’nin ve Merhum Erbakan Hocamızın adı adeta özel bir gayret ile yer almıyor.”

KEŞKE HAKİKATİ DİLE GETİRSEYDİ

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletlerin 71.Genel Kurulunda yaptığı konuşmayı değerlendiren Turhan, konuşmada faizden, üst akıldan, Siyonizm'den, Ortadoğu’da yaşanan acılardan bahsetmediğini, bunlardan bahsedilmeyen bir konuşmanın havada olduğunu belirten Turhan, “Sayın Cumhurbaşkanımız keşke, "Faize dayalı küresel sömürü sistemi insanlığın düşmanıdır. ABD, AB, İngiltere, İsrail bu sistemin jandarmalığını yapmaktadır. Bankalar çalışanların alın terini ve emeğini sömürmekte, geleceğini çalmaktadır. Coğrafyamız da ABD askeri de postalı da istemiyoruz. Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Fars'ı, Alevi'yi, Sünni'yi birbirine kırdıranı topraklarımızda istemiyoruz. Ankara'yı, Tahran'ı, Şam'ı, Bağdat'ı ayıranları topraklarımızda istemiyoruz. Sermayenin belirli ellerde toplanmasını istemiyoruz. İnanç ve düşünce dayatması istemiyoruz. Gökyüzü herkesindir, suya ulaşım, karnının doyması, mesken sahibi olmak, onurlu bir şekilde yaşamak herkesin hakkıdır deseydi. Tüm dünya için hakkı ve hakikati dile getirseydi de biz de tüm kalbimizle kendisine teşekkür etseydik. Maalesef konuşmalarda bile küresel güçlerin ülkemiz üzerindeki etkisi görülüyor ve ‘Dünya 5’ten büyüktür’ demek havada kalıyor” diyerek konuştu.

BUGÜNÜ DEĞERLENDİRİRKEN GEÇMİŞE BAKMALIYIZ

Konuşmasında gündemin sıcak konularından Suriye’ye yapılan operasyona da değinen Turhan, 15 Temmuz sonrası ülkenin sıkıntılı bir süreç yaşamaya başladığını ve bu sürecin hala devam ettiğini, yaşanan saldırılar ve 20 Ağustos’ta Gaziantep’te düğün evine yapılan saldırı sonrası, IŞİD’e yönelik bir operasyon başlatıldığını ve bunun sonucunda Suriye iç savaşına ordumuzun da dahil edildiğini söyledi. Güncel olayları, geçmiş ile değerlendirmek gerektiğini, bu durum için de bunun yapılması gerektiğini vurgulayan Turhan, Her zaman söylediğimiz bir hususu tekrar hatırlatmak istiyorum. Dünü unutmuş ve yarın tasavvuru olmayan yaklaşımlarla bugünü değerlendirmek güncel yanılgı hastalığına düşmemize sebebiyet verir. Olup biteni ekranların, manşetlerin ve portalların etkisiyle değerlendirmek güncel yanılgı hastalığına düşmemize sebebiyet verir. Olup biteni değerlendirirken Hak-Batıl mücadelesini unutmak, kimin hangi safta durduğunu unutmak, Siyonizm’in planlarını unutmak kişinin bir yanılgıdan diğerine savrulmasına sebebiyet verir” dedi.

HER KAPIYA GİDİP ANLATACAĞIZ

Bu ülkede 30 yaşın altında 40 milyon gencin olduğunu ve hepsinin birbirinden farklı olduğunu, kendilerinin elli, yüz gençle ilgilenerek sorumluluklarını yerine getirmeyeceklerinin altını çizen Turhan, hem Türkiye’nin hem İslam coğrafyasının hem de dünyanın çıkış yoluna, kurtuluş yoluna rehberlik edecek donanımı üstlenmek ve geliştirmekle mükellef bir kadroyla birlikte olduklarını kaydeden Turhan, konuşmasını şöyle sonlandırdı: ”Gençlerimize sorumluluklarının, coğrafyamızda çevrilen oyunların, mezhepçilik fitnesinin farkında olmalarını sağlayacağız. Gençlerimizi ırkçılığa karşı uyaracağız. Gençlerimize Müslüman olduğunun farkında olarak hareket etmeleri gerektiğini aktaracağız. Dünyanın neresinde olursa olsun emperyalizmin tasallutu altındaki tüm insanların dertleriyle dertlenen bir gençlik yapısı olmamız gerektiğini unutmayacağız. Bu coğrafyanın insanı barış içinde, huzur ve kardeşlik içerisinde yaşamayı hak etmektedir. Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın, Fars’ın ve tüm kardeşlerimizin adalet içerisinde özgür ve bağımsız bir şekilde yaşaması mümkündür. Kudüs’ün Diyarbakır’ın, Gazze’nin, Cizre’nin, Şam’ın, Muş’un, Tahran’ın, Ankara’nın, Bağdat’ın, Bursa’nın, Mekke’nin, İstanbul’un geleceği birbirine bağlıdır. Bunu anlamaz isek payımıza her gün daha fazla yıkım, daha fazla ölüm, daha fazla acı düşecektir. Biz bu coğrafyanın bunu anlamasını beklemeyeceğiz. Her kapıya gidip tek tek herkese anlatacağız”

İSLAMİANALİZ