Pazartesi günü söz konusu internet sitesinde yayınlanan haberde, 1965 yılında Kral 2. Hasan’ın Arap liderlerin “İsrail’le savaşa girilmesi halinde neler yapılacağı üzerine” gerçekleştirdikleri kritik görüşmelerden İsrail’e bilgi aktarımında bulunduğu ifade edildi.
Konuyla ilgili açıklama yapan General Shlomo Gazit, sızdırılan bu bilgiler sayesinde Arapların kendi içlerindeki anlaşmazlıklarından ve savaşa hazır olmadıklarından haberdar olduklarını öğrendiklerini ifade etti. Zira sızdırılan bilgiler arasında o zamanki Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır ile Ürdün kralı Kral Hüseyin arasındaki yoğun tartışmalara da yer verilmişti.
İsrail de bu bilgilere dayanarak 5 Haziran 1967 günü saldırılarına başlamış, Mısır’ın havaalanlarını bombalamış ve Mısır’ın savaş uçaklarının neredeyse tamamını yerle bir etmişti.
10 Haziran 1967 gününe kadar devam eden savaşın ardından İsrail, Gazze şeridini, Mısır’daki Sina Yarımadası’nı, Batı Şeria’yı, Doğu Kudüs’ü ve Suriye’deki Golan Tepelerini işgal ettiğini açıkça ilan etmişti.
Sızdırılan bilgilerin detayları
Sitedeki haberde Kral 2. Hasan’ın 1965 yılında o konuşmaları kaydettiği, çünkü Arap Birliği’nden olan misafirlerine güvenmediği ifade ediliyor.
Habere göre, öncelikle Şabak ve Mossad’dın ortak ekibi olan “El-Asafir” biriminden bir grup görüşmelerin yapılacağı otelin bir katının tamamını kapatarak görüşmelerin orada yapılmasını sağlayacaklardı. Ancak Kral 2. Hasan Arap misafirlerinin ajanları fark etmesinden endişe ederek konferans başlamadan önce onlardan oteli terk etmelerini talep etmişti.
İsrailli siyasetçi yazar ve eski istihbarat görevlisi Rafi Eitan konuyla ilgili olarak “Faslılar bize tüm bilgileri verdiler. Bizden hiçbir şeyi saklamadılar” ifadelerini kullanırken, o zamanki Mossad Başkanı Meir Amit ise süreçle alakalı olarak “İsrail istihbaratı için mücevher değerinde bir süreçti” şeklinde bir değerlendirmede bulundu.
Shlomo Gazit ise, sözlerinin devamında, o süreçte istihbarat açısından büyük bir başarı elde edildiğini, o bilgiler sayesinde İsrail’e yönelik hazırlık yapıldığını ve İsrail’e karşı Arap Birliği ya da İsrail’e karşı ortak cephe söylemlerinin aslında gerçekliğinin olmadığını gördüklerini ifade etti. Bu bilgiler sayesinde Arapların savaşa hazır olmadıklarının ortaya çıktığını ve Mısır’ın sahip olduğu silahların bile yetersiz olduğunun anlaşılması üzerinden harekete geçildiğini belirtti.
İSLAMİANALİZ