Siyonist Rejim Ulusal Güvenlik Araştırmaları Merkezi Başkanı Amos Yadlin bu rejimin 2017 yılında karşı karşıya olduğu fırsatlar ve tehditlerle ilgili olarak hazırlanan yıllık stratejik bir raporu Ruffen Raflen’e sundu. Bu rapor Siyonist Rejim için mevcut fırsatlar ve tehditlerin değerlendirildiği bilgileri ve Siyonist Rejim karar mercileri için bazı önerileri kapsıyor.
Bahsedilen raporda sırasıyla Hizbullah, İran ve Hamas, bu yıl İsrail’in önündeki en önemli tehditler olarak nitelendiriliyor. Raporda İsrail’in önündeki en kötü tehdidin Hizbullah olduğu belirtilerek şu ifadelerde bulunuluyor: ‘Lübnan Hizbullah Hareketi her zaman olduğu gibi İsrail’in en büyük ve en kötü düşmanıdır. Bu hareketin füzeleri İsrail Rejiminin bütün topraklarına ulaşabiliyor ve eskisinden daha set ve daha keskin bir şekilde hedefine isabet edebiliyor. Lübnan Hizbullah’ı aynı zamanda insansız saldırı uçaklarına, gelişmiş gemi ve hava savunma sistemlerine karşı Rusya’nın gelişmiş silahlarına sahipler. Bu hareket aynı zamanda eğitim görmüş güçlü kara kuvvetlerine sahip ve bu kuvvetler İsrail’in çeşitli bölgelerini ve yerleşim alanlarını işgal edebilecek kapasitedeler.’
Siyonist Rejim tarafından yayınlanan bu raporda İran’da İsrail’in ikinci düşmanı olarak nitelendiriliyor ve şunlar yazıyor: ‘Nükleer Anlaşma’nın kısa vadede İsrail için bazı fırsatlar oluşturmasına rağmen, İran aynı şekilde klasik gücünü geliştirmeye devam etmiştir. Bu yüzden İsrail İran’ı uzun vadede kendisi için çok tehlikeli bir düşman olarak görmektedir. Bununla birlikte Suriye savaşının ardından İran ve müttefikleri İsrail’e yakın bölgelere odaklanma kararı almıştır.’
İsrailli stratejistler açısından bu rejim için üçüncü en tehlikeli tehdit te Hamas hareketidir. Siyonistler Hamas’ın şu an İsrail’e karşı caydırıcı bir güç olmaya çalıştığını ve aynı şekilde kendisini geliştirmeye devam ettiğini belirtti. Hatta iki taraf savaş istemese bile, ekonomik ya da toplumsal sorunlar olmak üzere herhangi bir sebepten dolayı yaşanacak olan iç gerginliklerin karşılıklı çatışmaları derinleştirebileceğini ifade etti.
İsrail’in stratejik raporunda sunulan öneriler
Bu raporu hazırlayanlar Siyonist Rejim karar mercileri için şu tavsiyelerde bulundular: ‘’İsrail’in bölgenin şartlarına göre stratejik fırsatlardan yararlanması için sunulan stratejik zaman, kapsamlı siyasi bir planı ilerletmek için kullanılmalıdır. İsrail’in düşmanları tarafından başlayan çatışmalar, İran’ın Nükleer Anlaşması için belirlenen zaman ve Amerika Hükümetinin değişmesi gibi konular Filistin ve pragmatik Sünni unsurlar alanında ilerleyici eylemlere dayalı siyasi bir çizginin şekillenmesine izin vermekte ve daha zor yıllar yaşamamak için Amerika ile stratejik koalisyonu güçlendirme fırsatı sunmaktadır.
Şartların ve durumun stratejik olarak elverişli olmasına rağmen, İsrail Rejimi liderleri tartışmalardan, zor ve karmaşık kararlar almaktan kaçınmalıdır. Bu şartlarda zaruri görünen şey, Demokratik Yahudi Hükümeti unvanıyla İsrail’in menfaatlerini güçlendirmeye dayalı iç güvenlik politikaları oluşturmaktır.
İsrail, Hizbullah ve Hamas ile kapsamlı bir şekilde mücadele edebilmek için askeri olarak hazır olduğunu göstermelidir. İsrailliler geçmiş yıllarda yaşanan savaşlardan ders alarak, savaşın başlamasıyla birlikte oluşacak tehlikeleri azaltmaya çalışmalıdır.
Siyonist Rejimin Hizbullah’a gelişmiş silah sevkiyatı yapılmasını engelleme bahanesiyle Suriye’nin çeşitli bölgelerini hedef alması gibi faaliyetler, bu alanda gerginlik oluşturabilecek olaylardan biridir. Gerginlik yaratacak diğer bir konu da İran ve Hizbullah’ın Golan tepelerine odaklanmaya ve bu bölgeden İsrail’e saldırmaya çalışmasıdır.
Hamas Hareketi ile gelecekte yaşanabilecek çatışmaları ertelemek için ekonomik, siyasi ve bölge sakinlerinin durumunu iyileştirmek için altyapının onarılması gibi yöntemler kullanılmalıdır.’
Bu raporda sunulan önerilerden biri de Tel Aviv ve Donald Trump Hükümeti arasındaki stratejik ilişkilerin güçlenmesi ve karşılıklı güven ortamının oluşturulmasıdır. Bu rapora göre, Amerika, güvenlik ve siyasi sorunlarda aynı şekilde İsrail’in müttefiki olarak kalacaktır. Öte yandan bu raporu hazırlayanlar İsrail’in Rusya ve Çin olmak üzere alternatif kuvvetlerle ilgili olarak ihmalde bulunmaması uyarısında bulundu.
tesnim