Lieberman bu ifadeleri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Washington’a gerçekleştireceği ziyaret ve Amerika’nın yeni Başkanı Donlad Trump ile yapacağı görüşmenin arifesinde İsrail televizyon kanallarından Kanal 2’ye verdiği röportajda kullandı.

Avigdor Lieberman iki ülke çözüm yolu ve siyasi programları hakkında şunları söyledi: “Ben Filistinlilerin 1967 yılında yaşadıkları toprakların tamamının ayrılmasını istiyorum.”

Lieberman aynı zamanda yüzde 65’i acil yapılandırma listesinde yer alan 5 bin 500 yeni yerleşkenin işgal topraklarında inşa edilmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Netanyahu’nun Çarşamba günü Amerika Başkanı Donlad Trump ile gerçekleştireceği görüşmede, Filistinlilerin Batı Şeria’daki topraklarına daha fazla hâkim olunması hakkında görüşmelerde bulunması planlanıyor.

Netanyahu’nun Washington ziyareti, Donald Trump’ın göreve geldiği günden itibaren ilk kez İsrail’in Filistin topraklarında yerleşke inşa etmesini eleştirdiği bir dönemde gerçekleşiyor.

Trump bir İsrail gazetesine verdiği röportajda, Filistin topraklarında yerleşke yapılmaya devam edilmesinin barışa yardım edeceğini düşünmediğini söyledi.

Trump’ın bu ihtiyatlı açıklamaları, Siyonist Rejimin Filistin topraklarında yasa dışı bir şekilde yerleşke yapmasına karşı dünya çapındaki protestoların ardından gerçekleşti.

Siyonist Rejim Parlamentosu (Knesset) geçen hafta onayladıkları tasarı ile, Batı Şeria’da 4 bin konut yapımının daha yasal olduğu açıkladı.

Bu yasa uyarınca bu toprakların asıl sahiplerine toprakları karşılığında sadece tazminat ödenecek. Bu yasayı eleştirenler, yasanın Filistin topraklarını işgal etmek anlamına geldiğini söylediler.

Siyonist Rejim parlamentosunda tartışmalı yasa tasarısının onaylanması, uluslararası bir kınamayla karşı karşıya kaldı.

İsrail Rejimi tarafından yerleşke yapılmasını eleştirenler, bunun barışın sağlanması ve Filistin devleti kurulması konusunda bir engel olduğunu belirttiler.

Bu yasa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin İsrail Rejiminin Filistin topraklarında yerleşke yapmasının uluslararası hukukun apaçık bir şekilde ihlali olduğunun belirtildiği ve kınandığı 23 Aralık’ta onayladığı 2334 kararı sonrasında İsrail parlamentosu tarafından onaylandı.

Siyonist Rejim 1967 yılında Batı Şeria ve Gazze Şeridini işgal ettikten sonra, Kudüs’ün doğusunu yeni Kudüs olarak adlandırdı ve 1980 yılında uluslararası kuruluşların ve uluslararası insan hakları örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen Kudüs’ün doğusunu İsrail’e kattı.

Oysa ki Cenevre Sözleşmesi esasınca işgal topraklarında işgalciler tarafından herhangi bir yapı inşa edilmesi yasadışı ve yasaktır.

Yarım milyondan fazla İsrailli, İsrail’in 1967 yılında Filistin topraklarını işgal etmesinden sonra, Batı Şeria ve Kudüs’ün doğusunda inşa ettiği 230 Yahudi yerleşkesinde yaşamaktadır.

tesnim