Filistinliler FKÖ Hakkında Ne Düşünüyor

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), kurulduğu ilk günkü ilkelerine bağlı kalsaydı onu kalbime yerleştirir, gözüm gibi bakardım. Ancak FKÖ her şeyden; hatta babamın ve ninemin doğduğu köylerden bile vazgeçti. Buna rağmen, benim onu nereye koymamı, ona nasıl bakmamı istiyor? 

Görüntülenme: 1655 Tarih: 01 Mart 2017 01:01
Filistinliler FKÖ Hakkında Ne Düşünüyor

Dr. Usame El-Eşkar
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), kurulduğu ilk günkü ilkelerine bağlı kalsaydı onu kalbime yerleştirir, gözüm gibi bakardım. Ancak FKÖ her şeyden; hatta babamın ve ninemin doğduğu köylerden bile vazgeçti. Buna rağmen, benim onu nereye koymamı, ona nasıl bakmamı istiyor?
Filistin Kurtuluş Örgütü demokratik bir kuruluş olsaydı, kendisine bağlı Ulusal Konseyin periyodik olarak oturumlar düzenleyen icra komisyonunu seçer, şimdiki gibi kendi kendine gelin güven olmaz ve kendini seçimsiz yenilemezdi.
FKÖ, Filistin’deki bütün kesimleri şemsiyesi altına alsaydı, içerdeki Filistinlilerin 2006 yılında seçtiği Hamas hareketiyle, Filistin’de faaliyet gösteren İslamî Cihad ve diğer parti ve hareketleri de içinde görürdük.
FKÖ bizi temsil etseydi, dışarıdaki çıkarlarımızı savunacak, sorunlarımızı çözmek için çalışacak, bizim için devreye girecek, Filistin için çalışmada bize köstek değil destek olacaktı.
FKÖ önümüzde olsaydı, onu atlamamız veya gözden çıkarmamız mümkün olmazdı. O, aslında hiçbir yerde bulunmadı ki onu atlamak aklımıza gelsin. Onun varlığını düşünen varsa, varlığının önümüzde değil, arkamızda olduğunu bilsin.
Filistinliler Diasporası Halk Konferansına iştirak etmeye karar verdiğimde, binlerce Filistinli gibi ben de Filistinlileri birbirine bağlayacak, davalarını taşıyacak bir ip ve bağ bulma çabası içindeydim.
Biletimi kendi paramla aldım; kimse bana almadı. Kendi hesabıma yiyip içeceğim ve konaklayacağım. Kimse bana bunun için daha sonra da bir şey vermeyecek. Ne Türkiye, ne Katar, ne Hamas, ne Dahlan ve ne de İhvan. Tabii ki başkalarının yol masraflarını; bilet ve konaklamalarını üstlenen Amerika ve Avrupa Birliği de ödemeyecek. Konferansa iştirak edip gelemeyenler için açık bir şekilde bağış kapısı açılmalı. Bu kapıyı açmak için utanmaya gerek yok. Milli şeffaflığın örneği olması için bunu yapmak gerekir. Bununla sorumluluk hissini taşımayan ve ayrılık türkülerini dillendiren, dış güçler tarafından finanse edildiğini dillendirerek konferansı sabote etmeye çalışanların sözlerini de işitmek zorunda kalmayacağız.
Onlar bu konferansta, kendilerinin alışık olduğu haram rızkta kendilerine yeni ortaklar bulacağını sanıyorlar.
Dünyanın dört bir tarafında yaşayan Filistinlilerin dönüş hakkı konferansıyla tutuşmalarının ve kendileri için liderlik arayışına girmelerinin, FKÖ’nün temizlenmesine veya yeniden yapılandırılmasına giriş olmasını; bölge ülkelerinin onun kaybolmuş rolünü üstlenme ve ölü yöntemini sürdürmede ısrar etmeleri durumunda ise onun defnedilmesini umuyorum. Ölmüş olana en büyük iyilik onu defnetmektir.
Dışarıdaki Filistinliler konusunda konuşacak son kişiler, Filistin ulusal kararını gasp edenler, halkı kendini temsil etmekten mahrum bırakanlardır.
Onlarda azıcık bir hayâ olsaydı, tek kelime etmezlerdi. Bu kadar sabır ve bu kadar suskunluk yeter.
İstanbul’daki konferansı düzenleyenler insanların boş tartışma ve hayali boğuşmalara girmeme arzuları olmasaydı ve insanlar da bir şeyleri yenide inşa etmekle meşgul olmasaydı onlarla ayrı konuşurduk. 
fiem

Yorumlar