Soykırımcı rejim İsrailin Filistin halkına karşı işlediği vahşi cinayetleri ve yayılmacı siyasetlerinin uluslararası toplum ve dünya kamuoyunun yoğun tepkileriyle karşı karşıya kaldığı bir dönemde bu rejim Filistinlilere karşı saldırıları gün geçtikçe şiddetleniyor. Bu cinayetlerin devamında gaspçı İsrail rejim ordusu topçu birliklerinin Gazze şeridinin güneyine saldırı düzenlemesi sonucunda bir Filistinli genç şehit düştü.

Filistin sağlık bakanlığının Gazzedeki sözcüsü Eşref Elkadre bu konuda yaptığı konuşmada, çarşamba sabahında soykırımcı İsrail rejim ordusunun Gazze şeridinin güneyindeki Refah kentinin doğusundaki bölgeleri topçu ateşi altına alması neticesinde 18 yaşındaki Filistinli genç olan Yusuf Şaban Ebu Azere şehit düşerken iki Filistinli daha yaralandı. 

Soykırımcı rejim İsrailin çeşitli bahanelerle Gazze şeridindeki çeşitli bölgeleri topçu ateşiyle hedef almaktadır. Gazze şeridi 2006 yılından beri İsrailin hava, kara ve deniz muhasarası altındadır ve bu bölgede yaşayan Filistinlilerin büyük sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Soykırımcı rejim İsrailin Filistinlilere karşı baskıcı ve katliam girişimlerinin bölgede iktidarının güçlenmesini sağlamak ve Filistinliler arasında korku ve vahşet ortamı yaratmakla kendi gayrimeşru isteklerini onlara kabullendirmekle şiddetlendiriyor. 

Soykırımcı İsrail rejiminin uygulamakta olduğu girişimlerinin dünya ve bölge kamuoyunun Siyonist İsrail rejiminin Filistin topraklarında uyguladığı işgalcilik siyasetlerinin dünyadaki işgalcilik girişimlerinin en açık ve gözardı edilemeyecek çeşidinden olduğunu ispatlamasıdır. Soykırımcı İsrailin bölgedeki uygulamalarının bu rejimin işgalcilik siyasetlerini pekiştirmek için hiçbir girişimden uzak kalmak istemediğini gözler önüne sermektedir.

Hiç kuşkusuz bu gibi uygulamalar ve davranışların ortaya çıkmasında BMT'nin Siyonist İsrail rejiminin Filistinlilere karşı işlediği cinayetlerine yönelik pasifliğinin had safhaya ulaşması büyük rolü ve etkisi vardır. BMT'nin soykırımcı İsrail rejiminin İsrailin Filistinlilere karşı işlediği cinayetlerine karşı gecikmeli raporlar yayınlaması bu rejimin Filistinlilere karşı sürdürdüğü cinayetlerini pervasızca ve küstahça hızlandırmasını sağlayıp bu konuda kendini daha güvenli bir ortamda olmasını hissetmesidir.  

 Amerikanın soykırımcı İsrail rejimini özellikle Doland Trump döneminde yoğun bir şekilde desteklemesi bu rejimin Filistin topraklarında işgalcilik ve yayılmacı siyasetlerini sürdürmek dahilinde bugüne değin işlediği cinayetlerini uzun vadede de sürdürmesinde daha da küstahça davranmasına neden olmaktadır. Bu süreç Amerikanın İsrailin Filistindeki cinayetlerinin asıl ortağı olduğunu sağlamaktadır.

Amerikanın BM’e karşı yoğun psikolojik nitelikli eşine rastlanmayan propagandasal saldırısı ve BM’e bağlı çeşitli kuruluşlar özellikle insan hakları konseyi ve BM’nin batı Asyadaki ekonomi ve sosyal komisyonunun tehditleri, Amerikanın soykırımcı İsrail rejimini aşırı derecede desteklediği ve BM’i dünyadaki sermaye ve siyonist lobilerin dikte edilmiş siyasetlerine odaklanması hedefiyle onların girişimlerinin had safhaya ulaştığını gözler önüne sermektir.

Bu şartlar altında uluslararası toplum Amerika ve soykırımcı İsrail rejiminin Filistinlilerin haklarının daha da çiğnemesi ortamına dönüşmesi sahnesine dönmüştür ve bu konu dünya kamuoyunun Filistinlilerin İsrail tarafından öldürülmesi gibi insanlık trajedisine tanık olmasını sağlamıştır.     

PARSTODAY