Alwaght Bir önceki makalemizde, İsrail'in Hizbullah'a karşı yürüttüğü askeri stratejisini özetlemiştik. Bu yazımızda ise, ardından gelen soruları cevaplayacağız; İsrail'in yeni bir saldırısına Hizbullah'ın cevabı ne olacak? Hizbullah saldırıya nereden başlayacak? Bu sorulara cevap olarak, Hizbullah'ın Suriye Savaşına müdahalesi, Temmuz Savaşı tecrübeleri, diğer savaşlarda ilk sıralarında yer alan komutanları İmad Muğniye ve Mustafa Bedreddin gibi liderlerin şehadetleri ve Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın sözlerinden yola çıkacağız. Bir demecinde, "Hizbullah, büyüyen gücü sebebiyle İsrail için bir numaralı tehlike haline geldi" ifadesini kullanan işgalci İsrail ordusu genelkurmay başkanı Gadi Eizengot, sözlerinde yanılmamıştır. Gelecek savaş için ortaya atılan Banliyö teorisinin sahibi Eizenkoth, bu teori ile belirli bir zaman kapsamında yüksek yıkıcı güç politikasını uygulamak istiyor. Ancak Hizbullah'ın kullanacağı "Tel Aviv" ya da "Banliyö karşıtı" teorilerini hesaba katması gerekiyor. Aşırı dozda güven İsrail'de bu ay tamamlanan, "Davut Sapanı" isimli kısa menzilli füze savunma sisteminin bütünüyle devreye girmesi, İsraillilerin bu günlerde güvenini arttırdı. Yahudi Haaretz gazetesinin askeri işler uzmanı Amos Harel, yazılarından birinde füze sistemlerini şöyle anlatıyor, "Savaş sırasında füzeleri etkisiz hale getirmek neredeyse imkânsızdır. Ben bu sözleri füze sistemleri konusunda uzmanlaşmış biri olarak söylüyorum." Harel sözlerine şunları ekliyor, "Demir Kubbe savunma sistemleri yoluyla füzelerle mücadele etmek imkansızdır." Bu açıklamaların akabinde Yahudi Evi Partisi lideri ve İsrail eğitim bakanı Naftali Bennet'in füze savunması hakkında kullandığı ifadeler, medyanın kabartması olmaktan öteye geçmiyor. Hizbullah'ın gelecek savaş stratejisi Kimse şehid Muğniye ve Bedreddin gibi liderlerin 1982 yılında başlayıp Mayıs 2000 ve Temmuz 2006 zaferlerine kadar devam eden savaşlardaki etkin rolünü inkâr edemez. Ancak ne var ki Hizbullah saflarında şehit komutanların deneyimine eşdeğer yüksek savaş tecrübesi olan başka liderler vardır. Bu yüksek savaş tecrübesi, İsrail eski istihbarat başkanı Amos Yadlin ve Ulusal Güvenlik Araştırmaları Merkezi başkanının konuşmalarında onlarca defa gündem maddesi oluşturmuştur. Hizbullah'ın gelecek savaş stratejisinin nasıl başlayacağı konusunda çok sayıda spekülasyon vardır. Hizbullah, kurulduğundan bu yana alışık olduğumuz gibi, stratejisinin ne şeklini ne de içeriğini ortaya koyuyor. Hizbullah'ın stratejisi hakkında sadece Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın bahsettiği "Tel Aviv'e karşı banliyö", "El-Celil", "amonyak depoları" teorileri ve işgal edilmiş Filistin'in güney yakınlarındaki nükleer tesisler hakkındaki denklemler biliniyor. Bu gizlilik, İsraillileri gelecek savaş hakkında tahminlerde bulunma girişimlerine itiyor. İsrail'in askeri tahminleri Hizbullah'ın gelecek savaşta 9 hassas noktayı hedef alacağını gösteriyor. İsrail'e göre bu noktalar; Nakab'da yer alan Dimona nükleer reaktörleri, Sakhnin'de yer alan silah ve askeri teknoloji üreten "Rafael" gizli askeri sanayi fabrikası, Remle kentindeki Nahil Surik Nükleer Reaktör Tesisleri, Hayfa'da kimyasal araştırmalar yapan "Kişon" fabrikası, İsrail füze sanayisi ile ilgilenen "Yakup Kuyusu" fabrikası, İsrail ordusunun taktiksel nükleer silahların depolanması için kullandığı "Eilabun" fabrikası ve İsrail rejiminin son zamanlarda depolarını taşımaya çalıştığı Hayfa'daki amonyak imalathaneleri. Uzmanlara göre Hizbullah'ın yeni stratejisi Temmuz Savaşında uygulanan stratejiden çok daha ötesine uzanacak. Ancak daha fazla bilgi edinmenin mümkün olmadığı bu stratejideki belirsizlik, İsrail rejimini daha ileri gitmeye itiyor. İsrailli üst düzey askeri ve güvenlik kaynaklarına göre, İsrail askeri istihbaratı, Hizbullah'ın elinde 130 bini aşkın füzenin yer aldığı bir füze stoku olduğunu doğruluyor. Kaynaklara göre, Hizbullah binlerce füze ile başlayacağı gelecek savaşta, askeri havaalanlarını ve buradaki uçak filoları ile hava kontrol birimlerini vuracak. İsrail rejimi için bugün açık olan tek şey, Seyyid Hasan Nasrallah'ın söylediği gibi savaşın, "Kiryat Shmona'dan Eilat'a" kadar işgal edilmiş Filistin topraklarının tüm uzantılarında gerçekleşeceğidir. İsrail'de düzenlenen kamuoyu anketlerine göre, Seyyid Nasrallah, psikolojik savaşta İsrail rejimine üstünlük sağlamıştır. Yahudi Haaretz gazetesinin askeri işler analisti Harel, "(Hizbullah ile) savaş, İsrail'in yeteneklerini kısıtlamıştır" sözü ile gerçeğin ta kendisine isabet etmiştir. Analiste göre, İsrail rejimi Lübnan'ı ortaçağa döndürmek istiyor. Peki Hizbullah İsrail'i 1948 yılına döndürmek ile yetinecek mi? Yoksa bunun ötesine mi geçecek, onu yok mu edecek? Çeviri: Merve Soydaş www.medyasafak.net
Görüntülenme: 2268 Tarih: 08 Nisan 2017 12:28