Trump, haftanın ilk gününde Riyad'dan Kudüs'e uçtu ve havaalanında düzenlenen karşılama töreninde Siyonistlerin yoğun övgülerine muhatap oldu. Havaalında kısa bir konuşma yapan Siyonist rejim cumhurbaşkanı Ruevel Rivlin, İsrail olarak Trump'ın Suriye'de attığı adımları desteklediklerini ifade etti ve Trump'ın Nisan ayında Suriye ordu karargahlarına düzenlediği saldırıdan övgüyle bahsetti. Amerika'nın Suriye'de öncülük ettiği mücadelenin insanlık suçları işleyen barbar bir rejime karşı sürmesi gerektiğini vurguladı. 

 

İnsanlık suçları işleme konusunda "öldürmeyi gayet iyi bilen" bir yapı olarak Ortadoğu'da 69 yıldır gayrı meşru bir şekilde varlığını sürdürmekte olan Siyonist rejimin insanlıktan nasibini alamamış olan yetkilileri, Trump'ın Ortadoğu'daki Müslüman ülkelerle kurduğu ilişkinin İsrail'in yararına olacağını vurguladılar. 

 

Karşılama töreninden sonra Trump'ı kendi makamında ağırlayan Siyonist rejim başbaknı Netanyahu, Trump'ın Riyad ve Kudüs ziyaretleri ile ilgili olarak "sizleri Yahudi halkının ve İsrail'in ebedi ve yegane başkenti olan Kudüs'te ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz" ifadeleriyle konuşmasına başladı. 

 

"Uzun yıllardır birbirimizi tanıyoruz ve sizi görmek her seferinde bana ayrı bir mutluluk veriyor" diyen Netanyahu Trump'ın Yahudilerin kutsalları arasında sayılan Ağlama Duvarı'nı ziyaret eden ilk Amerikan başkanı olmasının İsrail halkı tarafından takdirle karşılandığını ifade etti. 

 

İsrail'in bölgede tüm dinlere ve tüm insanlara özgürlük tanıyan bir yönetim anlayışına sahip olduğunu iddia ederek Trump yönetiminin İsrail'in güvenliği adına ortaya koyduğu derin çabalara teşekkür etti. Netanyahu, ABD ve İsrail'in birlikte hareket etmeye devam edeceğini ve iki ülke arasındaki ittifakın her geçen gün güçleneceğine inandığını söyledi. Trump yönetiminin İran konusunda ortaya koyduğu siyasetin tam anlamıyla takdire şayan olduğunu ifade etti. 

 

Netanyahu ABD'nin Ortadoğu'da lider pozisyonda olmasının bütünüyle İsrail'in yararına ve faydasına olduğunu tekrar tekrar ifade etti ve Ortadoğu'nun sert ve şiddet dolu atmosferinde karşılaşılan tehlikelere karşı İsrail'in her zaman Amerika ile yakın işbirilğine ihtiyaç duyduğunu ve Trump döneminde bu ilişkinin en ileri seviyede olduğunu kaydetti. 

 

Netanyahu, "birlikte olduğumuz müddetçe İran'ın bölgedeki yürüyüşünün önüne geçebilir ve nükleer silah sahibi bir devlet olma arzusunu yok edebiliriz" ifadelerini kullanarak Trump'ın diğer Ortadoğu devletlerini hizaya çekmek için ortaya koyduğu siyasetin tam da İsrail'in ihtiyacı olan şey olduğunu vurguladı. Trump'ın "ortak tehlikeler eski düşmanları müttefiklere dönüştürmeli" siyasetinden hareketle "önümüzde büyük bir potansiyel taşıyan yeni ve parlak bir bir süreç var. Kolay olmayacak. Fakat yıllardır ilk defa hatta hayatım boyunca ilk defa gerçek bir değişim ümidi olduğunu görüyorum" sözlerini sarf eden Netanyahu, Trump'ın Riyad'da görüştüğü Arap liderlerin bölgenin atmosferini değiştirme noktasında yardımcı olabileceklerine inanmaya başladığını ve böyle giderse bölgede İsrail'in varlığını kabul edecek bir barış anlaşmsının uzakta olmadığını dile getirdi. 

 

Trump'ın bir Amerikan başkanı olarak Kudüs'ü İsrail'in resmi başkenti olarak tanıması anlamına gelecek şekilde resmi temaslarını Kudüs'te yapıyor olmasının çağlar boyunca yankılanacak çok önemli mesajları bünyesinde taşıdığını ifade eden Netanyahu, "Sayın Başkan, Donald, Dünya üzerinde sizi daha iyi karşılayacak bir şehir bulamazdınız. Kudüs'e hoşgeldiniz. İsrail'e hoşgeldiniz" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

 

KUDÜS HABER