Qodsna'nın haberine göre, Şeyh Ekrem El Kabi En-Nuceba uydu kanalıyla yaptığı röportajda Yemenli yiğit insanların kahramanlıklarını överek şunları söyledi: Eğer bu ülkeye gitmek mümkün olsaydı bir an bile beklemezdik. El Kabi, Sadr Hareketinin Suriye'de cihada karşı olduğuna dair söylentileri reddetti.
Nuceba'nın İran'daki medya ve iletişim merkezinin haberine göre, Hüccet’ul İslam vel-Müslimin Ekrem El Kabi uydu kanalı En-Nuceba aracılığıyla miladi yılbaşı ve insanlık ve sevgi Peygamberi Hz İsa Mesih Aleyhisselam’ın doğum günü münasebetiyle Hristiyanlara ve dünyanın tüm özgür ruhlu insanlarına bir tebrik mesajı yayınladı.
Nuceba Genel Sekreteri şu açıklamada bulundu: Bu İlahi Peygamber sevgi kanununun temellerini attı ve dünya mustazaflarına ve yoksullarına destek oldu. O, onların arasındaydı ve üzüntü ve kederlerine ortaktı. Ancak maalesef onun dinine mensup olduklarını iddia edenler zayıfların ve yoksulların haklarını çiğniyorlar.
El Kabi bu televizyon röportajında, Irak'taki direniş düşüncesinin seyrini anlatarak şunları söyledi: 1920 devriminde ruhaniler, ulema, fakihler ve müctehidler önder olup silahlandılar. Halk da onların ardından giderek İngiliz düşmanla savaştı.
El Kabi şöyle devam etti: Muhammed Sadr da bulunduğumuz asırda Irak'taki direniş düşüncesinin kurucusudur. Bu dini şahsiyetle olan görüşmelerimde ondan çok şey öğrendim ve etkilendim.
İslami Direniş Hareketi Nuceba Genel Sekreteri ilk defa bu programda işgalci Amerikalılarla mücadele sahnesine nasıl girdiğini şöyle anlattı: Maalesef Irak'ın bazı bölgelerinde Amerikalıları çiçekle karşılamaya gittiler. Ancak bizler Saddam rejiminin yıkılmasının ardından işgal güçlerine saldırmak için hemen silah toplamaya başladık. Biz, serbest hareket etme güvenliğini onlardan alabildik, hatta yeşil bölge olan Bağdat'ta bile huzurları yoktu.
El Kabi Necef ve Bağdat'ın ilk girişindeki kasabalarda Amerikalılarla Irak Direnişi askerleri arasında yaşanan şiddetli çatışmalara işaret ederek şunları hatırlattı: Lübnan Hizbullah'ı ve İran Devrim Muhafızları ABD askerleriyle savaşabilmemiz için kendi saha teçhizatlarını ve yardımlarını sınırsız olarak bizim inisiyatifimize verdi.
Şeyh Ekrem El Kabi, Lübnan Hizbullah'ının bölge seviyesindeki başarısını överek şunları ekledi: Amerikan Ordusu Hizbullah ile girdiği istihbarat savaşında bizim Irak'taki savaş tekniğimizi öğrenmek için İsrailli özel bir birlikten yardım aldı, ama yenildi.
Haşdi Şabi (Gönüllü Halk Güçleri) Hareketi üst düzey yetkililerinden biri Nuceba'nın Suriye'de bulunması ile ilgili şunları söyledi: Kudüs'ün Yolu Kerbela'dan Suriye'ye kadar uzanıyor. Bizim Suriye veya dünyanın herhangi bir yerindeki varlığımız Müslümanları savunmak içindir. Halep ve birçok bölgenin özgürleştirilmesinde rol aldığımız gibi gerekirse ülkede kalmaya devam da ederiz.
Seyyid Mukteda es-Sadr'ın Nuceba'nın Suriye'de bulunmasını uygun gördüğüne dair bir açıklama yaptığını hatırlatan El Kabi sözlerini şöyle sürdürdü: Ben kendileriyle konuştum; Seyyid Mukteda es-Sadr Suriye'de olmayı Vacibi Kifaye (belli bir grubun yerine getirmesiyle diğer insanların sorumluluğundan kalkan vacip) olarak görüyor ve ihtiyaçlarımızı gidereceğine dair de bize söz verdi.
Şeyh Ekrem El Kabi röportajın bir diğer bölümünde Suriye'de Siyonistlerle çatışma konusuna değinerek şunları söyledi: Fua ve Keferya'daki kuşatmayı kırmakta olduğumuz dönemde, Siyonist Rejim, silah depolarımızı keşfederek defalarca bize saldırdı. Biz Golan'ı Özgürleştirme Timi'ni kurarak düşmana açık bir mesaj verdik. Onlara dedik ki; tekfircilik projenizle savaşmaya geldik ve daha sonra da direkt olarak sizinle savaşacağız.
İslami Direniş Hareketi Nuceba'nın Genel Sekreteri, Yemen'le ilgili de şunları vurguladı: Eğer Yemen'e gitmek mümkün olsaydı bir an bile beklemezdik. Elbette orada aslan gibi yiğitler var ve her gün yeni bir kahramanlık destanı yazıyorlar.
El Kabi, Suudi veliaht prensi Muhammed Bin Salman hakkında da şunları belirtti: O, bir yönetici değil, aksine Amerikalıların ve Siyonistlerin isteklerinin esiridir.
El Kabi, Suudi Arabistan Dışişleri Eski Bakanı Adil el-Cubeyri'yi de Amerika'nın memuru ve istihbarat unsuru olarak nitelendirdi.
Irak Gönüllü Halk Hareketi Ordusu Komutanı açıklamalarının devamında Irak'tan tazminat isteyen Trump'ın küstahlığına değindi ve Amerikan Başkanına hitaben şunları söyledi: Biz sana direnişten yeni dersler öğretmek için hazırız. Hepimiz direnişte şehadete hazırız ve Amerika'nın tehditlerinden korkmuyoruz. Trump'a diyoruz ki; "herkes bizi yalnız bıraktığında Kasım Süleymani Irak'a çok hizmet etti."
El Kabi sözlerinin sonunda Amerika'nın Irak'taki yeni büyükelçisinin bir terör uzmanı olduğu gerçeğinin üzerindeki sır perdesini aralayarak şunları ekledi: Amerika halkı bilmeli ki; devletlerinin ekonomik gücü birçok milletin özgürlüklerinin elinden alınmasından ve servetlerinin sömürülmesinden kaynaklanıyor.

kudusgunu.com