Nekbe Günü'nün Yıldönümünde Filistin'in Durumu (Analiz)

14 Mayıs, Filistin tarihinde Nekbe günü olarak takvime geçmiştir. 

Görüntülenme: 1536 Tarih: 14 Mayıs 2020 19:56
Nekbe Günü'nün Yıldönümünde Filistin'in Durumu (Analiz)

14 Mayıs, Filistin tarihinde Nekbe günü olarak takvime geçmiştir.

Bu yıl Nekbe gününün 72. Yıldönümü, Amerika hükümetinin ırkçı Asrın Anlaşması’nı resmen açıklayarak her zamankinden daha açık ve net bir şekilde Siyonist rejimin yanında yer aldığı ve bazı Arap ülkeleri dış siyasetinde Filistin hükümeti ağırlığının azaldığı bir dönemde yaşanıyor.

Mayıs 1948 ayı, Filistin tarihinde en acı tarihlerden biridir. 14 Mayıs 1948 tarihinde sahte Siyonist rejim resmen Filistin topraklarında kuruldu. 15 Mayıs 1948 tarihi yani sahte rejim İsrail’in kurulmasından tam bir gün sonra da korsan rejim, Filistin halkına karşı en büyük ve acımasız cinayetini işledi. Bugünde Filistin’in bir milyon 400 binlik nüfusundan en az 800 bini kendi topraklarından ve evlerinden ihraç edildi.

Başka  bir ifade ile bugünde Filistin halkından %60’ı ana vatanları ve kendi topraklarından göçe zorlandılar.

Bu yüzden Nekbe kelimesinin Filistin halkı ve kamuoyu belleğinde iki acı olayı hatırlatıyor. Birincisi Siyonist rejimin 14 Mayıs 1948 tarihinde kurulması ve diğeri de en az 800 bin Filistinlinin 15 Mayıs 1948’de öz ülkelerinden ihraç edilmesidir. Günümüzde mülteci Filistinlilerin sayısı yaklaşık 6 milyondur.

 

Filistin halkı yüzbinlerce Filistin'li vatandaşın kendi topraklarından ihraç edilmesini Nekbe günü olarak adlandırdılar. Filistinliler zorla ihraç, sosyal ve kültürel dokularının İsrail rejimi tarafından yok edilmeye başladığı tarih olan 15 Mayıs gününde düzenledikleri protesto gösterileri ile korsan rejimin işgalci ve katil mahiyetinin altını çiziyorlar.

Nekbe kelimesi Arapça dilinde musibet anlamındadır ve Siyonist rejim de tarihi Filistin topraklarının başına gelen büyük bir musibettir.

Amerika’nın kuruluşu, Avrupalı göçmenlerin girişi ve yerli halkı katliam etmesi ile başladığı gibi, Siyonist rejim de bu toprakların gerçek sahipleri olan Filistinli Müslümanları öldürmek ve sürgün etmekle bu topraklarda kuruldu. Filistinliler 14 Mayıs tarihini Nekbe günü olarak anarken, Siyonistler ise bugünü “bağımsızlık günü” olarak adlandırıyorlar.

Sorulması gereken önemli soru ise, “Son 72 yılda Siyonist rejim tarafından Filistin halkının başına başka hangi musibetlerin gelmiş olmasıdır.”

Aslında her ne kadar 14 Mayıs veya başka bir ifade ile 15 Mayıs günü Nekbe günü olarak adlandırılmışsa da, Siyonist rejimin Filistin halkına karşı işlediği cinayet tarihinde bir çok Nekbe günü ve yılı vardır. Fakat 1948 yılı Filistin halkı için en zor ve vahim yıldır.

Korsan ve sahte rejim İsrail, 1948 yılında Filistin topraklarını işgali sürecinde yaklaşık 531 Filistin kenti ve köyünü tahrip etti, ağır soykırımlar gerçekleştirerek 15 bini aşkın Filistinliyi katliam etti.

Birinci ve ikinci intifada dünleri, Filistin halkının Siyonist rejimin cinayetlerine karşı direniş günleri olsa da geçen dönemde binlerce Filistinli şehit düştü, yaralandı veya sürgünde mülteci hayatı yaşadı.

Fakat son 4 yılda Filistin halkı için 4 Nekbe günü vardır. Bunların birincisi 21 Ocak 2017 yani Donald Trump’ın Beyaz Saray’a resmen giriş günüdür. Gerçi Amerika’nın tüm başkanları Siyonist rejimi korumakla kendilerini sorumlu biliyor fakat hiç şüphesiz Donald Trump Amerika başkanları arsında en açık ve pervasızca Siyonist rejimi destekleme ve sahte rejimin çıkarlarını sağlamaya çalışan en ırkçı Amerikan başkanıdır.

 

İkinci Nekbe günü 6 Aralık 2017 günü, yani Trump’ın illegal bir kararla Kudüs'ü korsan rejimin başkenti olarak ilan ederek Amerika büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşınacağını açıkladığı gündür.

Üçüncü Nekbe günü 14 Mayıs 2018’dir. Amerika yönetimi bugünde başkan Donald Trump’ın direktifi ve kızı İvanka’nın katıldığı törenle Amerikan elçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşındığı gündür. Böylece 14 Mayıs tarihi Filistin tarihinde bu toprakların gerçek sahipleri için daha da acı bir gün oldu.

Aslında Filistin halkı 15 Mayıs 2018’de Nekbe günü etkinliklerini, bir gün önce Amerika’nın yasadışı bir kararla elçiliğini Tel Aviv’den Kudüs kentine taşıdığı bir ortamda düzenledi. Bu yüzden Filistin Kurtuluş Örgütü FKO yürütme konseyi üyesi Hannan Aşravi Amerika elçiliğinin Kudüs’te açılış gününü, uluslararası sessizliğin sayesinde Filistinliler için yaşanan yeni bir Nekbe günü olduğunu belirtti.

Dördüncü gün 28 Ocak 2020 günüdür, bugünde Amerika başkanı Donald Trump, korsan rejim İsrail başbakanı Benyamin Netanyahu’ya ilaveten, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman elçilerinin katıldığı törende ırkçı Asrın Anlaşması’nın detaylarını açıkça ilan etti.

Eğer Siyonist rejim 15 Mayıs 1948 tarihinde yaklaşık 800 bin Filistinliyi zorla ana topraklarından göçe zorlayıp onları ihraç ettiyse, Amerika başkanı Donald Trump da 28 Ocak 2020’de Asrın Anlaşması çerçevesinde ve dolaylı olarak yaklaşık 6 milyon mülteci Filistinliyi kendi topraklarına geri dönme hakkından mahrum bıraktı, zira ırkçı Asrın Anlaşması uyarınca mülteci Filistinlilerin ana vatanlarına dönme hakları yoktur.

Nekbe gününün 72. Yıldönümü, 3 önemli olayın dikkat çektiği bir dönemde yaşanıyor. Birincisi, büyük bir bölümü gerçekleşen asrın anlaşmasıdır; böylece bir Temmuz günüde korsan rejim kabinesi batı yakanın bazı bölgelerini Amerika’nın direkt destekleri sayesinde işgal edilen topraklara ilhak edecektir. Böylece Filistin coğrafyası Amerika’nın destekleri sayesinde her zamankinden daha da küçülecektir.

İkinci olay işgal edilen topraklarda kurulan sahte rejim kabinesinin her zamankinden daha kırılgan ve zayıf olmasıdır.

Bir yılı aşkın süredir yaşanan siyasi çıkmazın ardından nihayet Benyamin Netanyahu ve Mavi Beyaz Parti başkanı Benny Gantz siyasi krizi aşmak ve kapsamlı bir kabine kurmak hedefi ile anlaştılar. Bu durum her şeyden ziyade, batı ve özellikle Amerika’nın Siyonist rejime verdiği desteklere rağmen bu rejimde sorunlar ve iç çatlakların her geçen gün daha da derinleştiğini gösteriyor.

Üçüncü olay ise bazı Arap ülkeleri ve özellikle Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin dış siyasetinde ve Arap dünyasında Filistin ülkesinin siyasi ağırlığının azalmasıdır. Hiç şüphesiz Donald Trump ve Benyamin Netanyahu Arap ülkelerin destekleri olmadan ırkçı Asrın Anlaşması’nı tanıtamazdı.

Arap ülkeleri kendi dış siyasetlerinde Filistin ülkülerini hafifletmekle kalmayıp üstelik Siyonist rejim ile ilişkileri normalleştirme sürecinde açıkça hareket etmeye başladılar, böylece sahte rejimin Filistinlilere karşı işlediği cinayetlere destek vermiş oldular.

Fars Körfezi meseleler uzmanı Casım Yunus el-Hariri bu bağlamda şöyle yazdı:

“Hiç şüphesiz Fars Körfezi İşbirliği Konseyi’nin bazı ülkeleri yani Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’ın Amerika’nın (iddia edilen) barış planı olarak bilinen ve 28 Ocak tarihinde başkan Donald Trump tarafından resmen açıklanan asrın anlaşmasına destekleri, İsrail ile ilişkileri normalleştirmenin resmi veya yarı resmi ilanıdır

 

Tüm bu sebeplerden dolayı korsan rejimin Filistinlilere yönelik cinayetlerinin 2021 yılı Nekbe gününe kadar daha da artacağı ve tabi ki Filistin direnişinin de Kudüs’ü işgal eden rejime karşı mücadelesinde yeni turun şekilleneceği tahmin edilebilir.

parstoday

Yorumlar