İRNA’ya konuşan Horne, ’Bölgedeki durum, Netanyahu'nun planları ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun destek ziyareti nedeniyle bir patlama eşiğindedir’ ifadesini kullandı.

Horne bu durumdan kaynaklı tehlikenin Filistin topraklarının ötesine uzandığına işaret ederek, 'Bu durum Ürdün ve Mısır'ı tehdit ediyor ve iki ülkenin istikrarını tehlikeye atıyor. Sisi, Mısır'daki durumu kontrol ettiğini düşünüyor, ancak işgal altındaki bölgelerdeki hassas durum, Filistinlilerin haklarının ihlali ve ABD'nin İsrail'in baskıcı politikalarına verdiği destek göz önüne alındığında Mısır, konumunu koruma konusunda iyimser olamaz ve Filistin topraklarındaki krizden kurtulamayacak. İsrail ve ABD hükümetlerinin yakınlaşmasının sonucu olan işgal altındaki bölgelerdeki kriz, Ramazan'ın son günlerine ve Kudüs Günü'ne denk geliyor. Bu yüzden bu günü anmak iki kat önemlidir’ diye belirttti.

Kudüs Günü'nü Siyonist rejimin Müslümanlara ve Filistinlilere karşı politikalarını vurgulama fırsatı olarak nitelendiren Horn, 'Netanyahu, Batı Şeria'yı ve yerleşim birimlerini İsrail'e ilhak etme sözü vermişti. Onun planı, Filistinlilerin geleceği için aşırı sağcı bir program uygulamak.Tabii ki, Bani Gantz ile koalisyonu kırılgandır ve belki de hükümeti çok istikrarlı olmayıp düşecektir' değerlendirmesinde bulundu.

Horne, İsrail'in Ortadoğu'da ABD'nin kalesi olduğunu, içinde cereyan eden her olay ve her adımın ABD tarafından destekleneceğini ve İsrail lobisinin Washington'da çok etkili olduğunu kaydederek, 'Hatta bu lobide maalesef Kongre'deki ilerici partiden figürler bile bulunmaktadır' diye ekledi.

İslam Devrimi'nin Büyük Kurucusu İmam Humeyni, 1978 yılında Filistin'e kamuoyu desteği amacıyla Ramazan'ın son Cuma gününü Dünya Kudüs Günü olarak adlandırarak, sömürgecilik ve zulmün çöküşüne kadar ezilenlerin haklarının farkedilmesi, zalimlere ve politikalarına karşı mücadele ve dünyada güvenlik ve barış yaratmak için birleşik İslami ve insani bir cephe kurulması çağrısında bulundu.

İRNA