Alyan El Hindi Beyrut Patlamasını Analiz Etti (RÖPORTAJ)

Siyonist rejim meseleleri uzmanı, İsraillilerin birkaç gün önce açık bir şekilde arabulucular kanalı ile Lübnan hükümetine mesajını ileterek hayati önem taşıyan tüm alt yapılarının gözlem altında olduğunu ve Hizbullah'ın herhangi bir saldırısında buraları yok edebileceklerini ifade ettiğine vurgu yaptı.  

Görüntülenme: 1324 Tarih: 06 Ağustos 2020 11:09
Alyan El Hindi Beyrut Patlamasını Analiz Etti (RÖPORTAJ)

Siyonist rejim meseleleri uzmanı, İsraillilerin birkaç gün önce açık bir şekilde arabulucular kanalı ile Lübnan hükümetine mesajını ileterek hayati önem taşıyan tüm alt yapılarının gözlem altında olduğunu ve Hizbullah'ın herhangi bir saldırısında buraları yok edebileceklerini ifade ettiğine vurgu yaptı.

Geçtiğimiz gün öğleden sonra Lübnan medyası, Beyrut limanında yaşanan korkunç patlamanın haberini vermişlerdi. Yetkililerin söylediğine göre bu korkunç patlamaya amonyum nitrat sebep olmuştu. Lübnan'ın bazı medya organları devlet kaynaklarından aldıkları bilgi ışığında, patlamanın yanıcı maddelerin korunmasından sorumlu personelin ihmalinden kaynaklandığını aktardı. Bu arada Lübnanlı tanınmış birçok uzman da patlamanın kesinlikle bir terör saldırısı olduğunu vurguluyor.

Beyrut valisi Mervan Avud'un açıklamasına göre ise patlamanın etkisiyle Beyrut idari merkezlerinin yarısı hasar görmüş durumda. Lübnan'ın bazı medya organları da patlamada 100'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini iddia ettiler. Elbette yapılan araştırmalar olayda yaralananların sayısının ve ölü sayısını artırabileceğini de gösteriyor.

Konu ile ilgili olarak, Qodsna muhabiri Beyrut limanındaki şüpheli patlama ile ilgili görüşlerini almak üzere siyonist rejim konuları uzmanı Alyan El Hindi ile bir röportaj yaptı. Röportajın detayları şu şekilde:

Muhabir: Beyrut'ta meydana gelen bu patlamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? İsrail ya da Amerika'nın yapmış olma ihtimali var mı?

El Hindi: Beyrut'ta gerçekleşen patlamanın cinayet ve insanlık dışı olduğunu söylemem gerekir ve sorumluların kınanması gerekir. Bu iğrenç operasyonun arkasındakiler sonuçta insan hak ve hukukuna karşı kendi ahlaksızlıklarını göstermiş oldular. Bence bu patlama ve ABD başkanı Danold Trump'ın bu güvenlik olayıyla ilgili "Beyrut limanındaki patlama, bir saldırı ve bomba patlamasıdır" demesi gösteriyor ki Suriye, Irak ve Filistin'de yıkım ve yağmalara devam eden Amerika ve İsrail' den başkası böyle iğrenç bir eylemi gerçekleştirmez. Siyonistler her ne kadar "bizim bu olayla ilgimiz yok" iddialarını ortaya atsalar da, İran İslam cumhuriyeti ile yaşanan son olaylar açıkça bu gerçeği gösteriyor ki Siyonist rejim Beyrut'ta büyük bir patlamayla başına gelenleri telafi edip direniş eksenine ağır hasarlar vermeye çalışıyor. İsrailliler birkaç gün önce açık bir şekilde arabulucu heyetle Lübnan devletine, hayati alt yapılarının gözetlendiği ve Hizbullah'ın herhangi bir hamlesinde yerle bir etme imkanlarının olduğu mesajını iletmişlerdi.

Muhabir: El Meyadin TV bunun bir terör saldırısı olmadığına değindi ancak bazı analizler bu olayın bir terör eylemi olduğu yönünde. Sizce de böyle mi peki?

El Hindi: Dediğimiz gibi Siyonist rejim doğrudan bu işi yaptık diye belirtmedi ve genel olarak reddetti. Ancak rejimin ortağı Amerika Birleşik Devletleri başkanı Donald Trump'ın "Bu patlama bir bomba ya da füze patlaması gibiydi" sözüne bakılırsa Siyonistlerin yalan söylediği ve bu elim olayın sebebi oldukları sonucuna varılabilir. Elbette birçok analiz de olayın çalışanların ihmali ve limandaki depolanan maddelerin durumuyla ilgilenilmemesi nedeniyle yaşandığını vurguluyor. Siyonist rejim Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Lübnan'ı bombalama konusunda köklü bir tecrübeye sahip. Bu rejim 2006 Lübnan savaşında Lübnan'ın alt yapısının ciddi bir bölümünü füze yağmuruna tutmuştu. Siyonistlerin en son tehditleri de tekrar Lübnan'ın tesis ve alt yapılarını bombalamaktan tereddüt etmeyeceğini gösteriyor. Sonuç olarak bunu İsrail'in yaptığına dair bir belge yok ancak işaretler kesin olarak İsrail ve ABD'nin patlama işinde parmağı olduğunu gösteriyor. Lübnan bu olayın ardından ekonomik olarak şiddetli bir zarar gördü. Devlet ve millete ait malların birçoğu ateşte yandı ve yok oldu. Tüm bu yaşananlar, koronanın ülkenin ekonomik nefesini kestiği bir dönemde meydana geldi. Ben bu patlamanın bölgede yıkıcı etkileri beraberinde getireceğini düşünüyorum. Ancak uygun bir cevap verilirse gözle görülür eserlerini azaltabiliriz.

kudusgunu.com

Yorumlar