Amerikan kongresinin yeni tasarısında, 'Hizbullah dostu bankalar' başlığı kullanıldı, bankalar için kullanılan bu sıfat sözkonusu bankalara Washington'a bazı ayrıcalıklar sunmaya mecbur olacakları çok ağır baskılar anlamına geliyor.
Qodsna'nın haberine göre El Ahbar gazetesi şunları yazdı: Amerika Lübnan direnişine yaptırımlar için yeni bir girişim peşinde ve yandaşları da Lübnan'ı parçalamanın derdinde. Daha öneri aşamasında olan bu yaptırımlar Hizbullah'ın nüfuzundaki bölgelerin izole edilmesini ve bölgeyi bu bankalardan temizleyerek mevcut bankaların dünya bankası sistemiyle irtibatını kesmeği amaçlıyor.
Geçen hafta Lübnan'da Amerika'nın yeni yaptırımlarıyla ilgili konuşmalar veya bu yaptırımların Hizbullah'ın müttefikleri ve dostlarının aleyhine şiddetlendirilmesi ele alınmıştı. Bu adımın hedefleriyle ilgili çeşitli sorular gündeme geliyor. Fakat dikkat edilmesi gereken bu yaptırımların içeriği.
Kongre Amerika'nın Hizbullah ve müttefiklerinin aleyhine yeni projesine hizmet doğrultusundaki bu yaptırımların artırılmasının peşinde. Hizbullah'la bağlantısı olan müesseseler ve şahıslara bir dizi yaptırımdan sonra, Amerikalılar yeni bir yaptırım girişimindeler ki bu defa Hizbullah ve taraftarlarının nüfuzundaki tüm bölgeler ve hatta içinde Hizbullah'a sempati duyanları barındıran coğrafi bölgeler de hedefte.
En son, Milli Güvenlik ve Dışişleri Komisyonu başkanı Joe Wilson, Amerika temsilciler meclisinde bir bildirim sundu ki iddiasına göre bu tasarıdan amaç, dünya çapında Hizbullah'ın kara para aklama faaliyetlerini durdurmak. Özellikle de Latin Amerika'daki sınır üçgeninde (Brezilya, Paraguay ve Arjantin).
Ancak bu yaptırımların tehlikesi ve hedefi Hizbullah'ın nüfuzunda olan Güney Lübnan'la ilgili. Amerikalı temsilcinin bildirisinde yer aldığı üzere, bölgede Hizbullah'a yakın olan bankalar bu yaptırımların hedefinde ve bu yani Güney Lübnan'da banka olmayacak veya bu yaptırımlar esasınca diğer bankalar Washington'un Hizbullah'ın nüfuzunda kabul ettiği bölgelerde kendi şubelerinin faaliyetlerine devam edemeyecekler anlamına geliyor.
Cumhuriyetçi Parti temsilcisi, bu tasarıyı onayladı ve Wilson Hizbullah'ın nüfuzu altındaki bölgelerde bulunan bankaların izole edileceğini açıkladı. Ancak bu projenin gerçek tehlikesi Lübnan'ın bir bölgesini diğer bölgelerden izole etmesi değil; bilakis ABD'nin Lübnan'ı bölme amacı gibi bundan fazlası hedefleniyor. Fakat bu, yasal olarak değil insiyatifle yapılmaya çalışılıyor.
Ancak bu yaptırımlar yalnızca Amerika'nın listesine aldığı kişileri değil ailelerini de kapsıyor. Amerika Hizbullah'ın banka bölümüyle hiçbir ilişkisinin olmadığını çok iyi bildiği halde bankalara Hizbullah ile ilişkileri olduğu bahanesiyle yaptırım uyguluyor.
Yeni Kongre yasasında "Hizbullah Dostu Bankalar" ifadesi yer almıştı, bu ibare bankalar için Washington'a imtiyaz vermeye mecbur kalana kadar boğazlarına kılıç dayamak anlamına geliyor. Aynı zamanda bu ifade Amerika'ya 2019 yılında Maliye Bakanlığı tarafından icra edilen ve Lübnan'ın ekonomik çöküşünün bir bölümünün ön hazırlığı olan Jammal Trust Bank'a uygulanan yaptırımı tekrar etme izni veriyor.
Bu yasanın Amerikan Meclisinde onaylanmadan önce zamana ve istişarelere gerek duyduğu doğrudur ve henüz icrası için hemen mi adım atılacak yoksa beklenecek mi belli değildir. Ancak böyle bir yasa tasarısı Washington'un Hizbullah ve yandaşları üzerinde yapabileceği en fazla baskıyı yapmak istediğini vurguluyor.
Hizbullah'tan sonra sırada Küba, Venezuela, İran ve Suriye var ve daha sonra bu ülkelerin vatandaşlarına farklı bahanelerle yaptırım uygulanacak. Buna ek olarak mezkur yasa tasarısını sunan temsilci çok marjinal bir karakter değil bilakis Özel Ortadoğu İşleri komitesi ve Amerikan Parlamentosunda Dışişleri komitesi üyesidir.
Kendisi dediğimiz gibi Cumhuriyetçi senatörlerin Milli Güvenlik ve Dışişleri Komisyonu Başkanıdır.
Öte yandan bu alanda Foreign Policy dergisinde, Fars Körfezi konuları uzmanı ve Riyad merkezli Melik Faysal İslam Araştırmaları Merkezi araştırmacısı Joseph Albert Kechichian tarafından "Lübnan'ın Birikmiş Sorunlarını Halletmek İçin En İyi Yol, Parçalama" başlığı altında bir makale yayınlandı. Yazar, Lübnan'ın parçalanmasının geçtiğimiz yıllarda yaptığı yanlışları tekrarlamaktan kaçındığı bu süreçte ülkeye yardım için en ciddi seçenek olduğuna inanıyor.
Adı geçen araştırmacı bu makalenin devamında şunları iddia etti: Lübnanlıların ortak özelliklere sahip olduğu açıktır, ancak onlar siyasi ve sosyal özgürlük hakkında ortak bir noktada buluşup bunları koruyamıyorlar.
Şüphesiz Joseph Albert Kechichian'ın görüşü Lübnan için özgün ve kişisel bir görüş değildir. Kendisinin bu görüşü, Amerika ve Suudi Arabistan'ın politikalarının bir göstergesidir.
kudusgunu.com