Seyyid Cafer Rezevi Filistin'de Alınan Seçim Kararını ve Direniş Gruplarının Şansını Değerlendirdi (Röportaj)

Seyyid Cafer Rezevi: 'Genel olarak mevcut seçimin Filistin, direniş ve Filistin ulusal uzlaşısı için yeni bir fırsat olduğuna inanıyorum. Filistin sahasındaki en son seçim 2006'da, yani 15 sene önce idi; seçimlerin böyle bir koşulda yapılması Filistin siyasi sahnesinde tekrar yeni bir hayat başlatabilir.' 

Görüntülenme: 1694 Tarih: 01 Mart 2021 19:38
Seyyid Cafer Rezevi Filistin'de Alınan Seçim Kararını ve Direniş Gruplarının Şansını Değerlendirdi (Röportaj)

Filistinli gruplar yakınlarda Kahire'de yapılan Filistin'deki seçimleri düzenleme oturumunda anlaşmaya vardılar. Bu seçimler, Filistin'in 15 seneden beri böyle bir seçime ve bu şekilde olumlu bir siyasi tepkiye şahit olmaması açısından çok büyük bir öneme sahip. Bu seçimle ilgili olarak Filistin ve bölge sorunları uzmanı Seyyid Cafer Rezevi ile bir röportaj yaptık.
Qodsna: Kahire oturumu anlaşma duyurusuyla sonlandı. Acaba bu oturumun başarı alametleri görülüyor mu?
Rezevi: Kahire'de son zamanlarda yapılan oturum, zafer oturumu olarak kabul edilebilir. Çünkü bu oturumda Filistin'in seçim düzenlemeleriyle ilgili iyi kararlar alındı.
Özellikle Gazze'de seçimlerin güvenliği ve selametinin korunması konusunda Filistinli gruplar tarafından iyi kararlar alındı. Buna göre Avrupa Birliği tarafından bir denetim kurumunun Gazze şeridinde seçimleri gözetlemesine karar verildi. Bu konu, Filistin'in siyasi sahnesinde şahit olduğu ender bir konu olması hasebiyle çok önemlidir.

Qodsna: Bazı Arap rejimleri özellikle BAE, Filistin Özerk Yönetiminin en üst seviyesinde rol oynamaya çalıştı. Örneğin Muhammed Dahlan'ın seçimlerde yer almasına ısrar edilmesi gibi. Acaba Filistinli gruplar seçimlere müdahale için bu izni bu rejimlere verecekler mi?
Rezevi: Suudi Arabistan ve BAE gibi bazı ülkelerin seçim sürecine müdahil olma çabalarıyla ilgili bir takım konulara değinmek gerekiyor. 2006 seçimlerinde Hamas'ın galip gelmesiyle, hem Hamas hem de diğer direniş gruplarının kabul edilebilirliğinin gün geçtikçe arttığını onlar da biliyor. Bu bağlamda Suudi Arabistan ve BAE Filistin seçim sürecinde etkin olmaya çalışarak Siyonist rejimle uzlaşmak isteyen akımın başarılı olmasını sağlamayı amaçlıyorlar. Eş zamanlı olarak, Suud-BAE ekseni Fetih Hareketi'nin dahili sorunlarını ortadan kaldırarak daha sağlam bir şekilde seçimlere katılmaları için ortam hazırlıyor.
Öte yandan Amerika, Siyonist Rejim, Suudi Arabistan, Emirlikler gibi ülkeler, Filistin sahnesinde gerek hastalıklarından gerekse de ileri yaşından dolayı artık
Ebu Mazen (Mahmud Abbas) siyasetinin miadının dolduğuna inanıyorlar. Bu yüzden de Ebu Mazen'e denk bir aday bulmaya çalışıyorlar. Mevcut en iyi seçenekleri ise yıllarca BAE'de yaşayan Riyad-Abu Dabi himayesindeki Muhammed Dahlan'dır.

Qodsna: Ebu Mazen, seçim arifesinde siyasi tutukluların serbest bırakılması emrini verdi. Acaba bunun Kahire Anlaşmaları çerçevesinde yapıldığı söylenebilir mi?
Rezevi: Siyasi tutukluların serbest bırakılması kararı hakkında şuna dikkat etmek gerekir; Ebu Mazen yıllarca süren durgunluk döneminin ardından Filistin siyasi sahnesinde bir başarıya ulaşmayı amaçlıyor. Bu karar da, Filistin'in siyasi sahnesine yeni bir nefes bahşedecek olumlu bir karar olarak değerlendirilecektir. Ebu Mazen, Filistin seçimlerinde  yıllarca süren başarısızlığın ardından kendisi için bir kazanım edinmenin peşinde. Elbette Filistinli siyasi tutukluların serbest bırakılması konusu, direniş gruplarının sürekli gündeminde olan meselelerden biri.
Dikkat edilmesi gereken diğer konu ise şudur; siyasi tutukluların serbest bırakılması konusu, direnişin ciddi anlamda yararına olacak şekilde seçimleri değiştirebilir. Hatta konu ile ilgili, Ebu Mazen'in böyle bir serbestlik izni vermesi durumunda dahi Siyonist Rejimin tıpkı daha önce de tehdit ettiği üzere tekrar yakalama emri çıkaracağı öngörülüyor. Zira Siyonist Rejim siyasi tutukluların seçimlere katılmasının ve  seçimleri etkilemesinin önüne geçmek istiyor.

Qodsna: Acaba bu seçimleri Filistin Direnişi için bir fırsat olarak kabul edebilir miyiz? Acaba Filistin toplumunun ortak bir anlaşmaya varacağı ya da bir başka ifadeyle Filistin milli barışının sağlanacağı konusunda umutlanabilir miyiz?
Rezevi: Ben mevcut seçimlerin Filistin, Direniş ve Filistin milli barışı konuları için yeni bir  fırsat olduğuna inanıyorum. Filistin'de son seçimler 2006'da yani 15 yıl önce yapıldı. Bu şartlarda seçimlerin yapılması, Filistin siyaseti için ikinci bir şans demek.
Öte yandan, seçimlere kadar genel koşullar büyük ölçüde direniş yaklaşımıyla uyumludur. Filistinli gruplar içeride toplu ve başarılı bir hareketle Asrın Anlaşmasına karşı başarılı bir mücadele verdiler. Sonuç olarak karşı tarafın geri çekilmek zorunda kaldığına şahit olduk. Bunlar mevcut koşullarda Filistin siyaset sahnesinin direniş eğilimiyle daha çok uyum içinde olduğunu ve bu eğilimleri desteklediğini gösteriyor.
Aslında, Filistin halkının Direniş'le uyumu son yıllarda uzlaşma ekseninin başarısızlıkları ile daha çok arttı ve bu seçimlerin Direniş'in Filistin siyasetindeki yapı taşlarını ele geçirmesi için uygun bir fırsat olduğuna inanıyorum. Öte yandan bu seçimler Filistin sahnesinde milli barışın sağlanması için gerekli şartları da oluşturacaktır.'

kudusgunu.com

Yorumlar