Qodsna'nın haberine göre Siyonist rejimin eski diplomatı şöyle yazdı: 'Suriye iç savaşının üzerinden geçen ilk on yıl sonunda Batı'nın özelikle de İsrail'in istihbarat birimlerinin öngördüğü hiçbir şey gerçekleşmedi. Bundan dolayı İsrail, bu ülkede yaşanan gelişmelerden ibret almalıdır.
Siyonist İsrail'in Mısır eski büyükelçisi Yetshak Livanen  Maariv gazetesinde yayınlanan makalesinde şöyle devam ediyor: 'Alınması gereken ilk ders şu ki, Suriye'nin güneyindeki Dera'da yaşanan kargaşalardan hemen sonra, Batı'nın istihbarat birimleri Beşar Esad'ın hızla düşeceğini öngörmüşlerdi. Hatta İsrail'in üst düzey yetkilileri Esad'a bavulunu toplayıp yaşamına Tahran'da devam etmesi için birkaç hafta süre vermişti?!
Fakat bu öngörülerin üzerinden on sene geçmesine rağmen Esad hâlâ bizimle. Bununla birlikte Arap ülkelerinin değişimlerinden birçok ders çıkarmak gerekir ki bunların başında İsrail istihbarat kurumlarının yetersizliği geliyor. İsrail, Suriye olayını doğru bir şekilde değerlendiremedi çünkü istihbarat analizleri olası saha değişimlerine dayanır, dakik değerlendirmeleri etkiler fakat bunun karşısında gizli gelişmelere dayanan analizler gerçeklerin daha derin ve daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur.
Amerika eski başkanı Barak Obama'nın ikinci yenilgisi güç gösterisi ve Esad ile mücadele için kimyasal silah kullanma kararındaydı. Bu mesele Rusya'nın Suriye'ye girmesine sebep oldu. Rusya uzun zamandır Ortadoğu sularına girmek istiyordu ve Obama'nın bu adımı Rusya için yolu açtı. Öyle görünüyor ki Rusya hemen Suriye'yi terk etmeyecek hem de İsrail'in kuzey komşularındaki değişikliklerden uzak durma kararı aldığı halde. 
İsrail'in Suriye'deki değişimlerden çıkarması gereken üçüncü ders, Lübnan Hizbullahı'nın ve İran'ın nüfuzunun Suriye'de güçlenmesi. Bu; Suriye, İran ve Hizbullah ile doğrudan askeri çatışma başlatan bir meseledir. On yıllık değişimin dördüncü dersi şu ki; uluslararası toplum sonunda Beşar Esad'ı ülkedeki krizin çözümünün bir parçası olarak tanıdı. Esad'ın, bu buhranın asli müsebbibi olmadığını ve iktidardan düşmesinin sorunu çözmeyeceğini kabul ediyorlar. Geçtiğimiz on yılda Suriye'de yaşanan gelişmelerin beşinci dersi şuydu; Beşar Esad kendi düşmanına karşı zafer elde ettikten sonra İran, Hizbullah ve Rusya'nın yardımlarıyla şu an Suriye topraklarının üçte ikisine hakim ve Suriye'nin geri kalan topraklarına hakimiyette ona uzun yıllar iktidarda kalması için yardım edebilir. Çünkü aslında Esad mevcut krize bir çözüm yolu sunmadan kendisi için geniş bir hakimiyet alanı hazırlıyor.
Siyonist rejimin eski üst düzey yetkililerinden olan bu diplomat şunları da ekledi: 'İsrail'in Suriye gelişmesinden öğrenmesi gereken altıncı ders ise, İsrail'in Suriye'deki diğer aktif rol sahiplerinden farklı olduğu ve özel düşüncelere sahip olduğudur. Suriye'de Rusya dışında tüm mevcut aktörler İsrail'in düşmanı sayılıyorlar. İsrail'in farklı bir tutumu olmalı ve yalnızca askeri saldırılarla yetinmemeli bilakis diplomatik kapasitesinden faydalanmalı ve Moskova bu amaç için en iyi seçenek olabilir.
Siyonist İsrail Mısır eski büyükelçisi makalesinin sonunda şunları kaydetti: 'Rusya ne İran, ne Hizbullah ne de Türkiye'nin Suriye'de bulunmasını istemiyor, bilakis bu ülkede tek başına yer almak istiyor. Gerçi Moskova ve Tel Aviv'in bu aralar ilişkileri sorunlarla karşı karşıya ancak Rusya ve İsrail'in Suriye'deki çıkarları şaşırtıcı şekilde bir oranda ortak ve bu konu İsrail'in diplomatik yolları kullanma gerekliliğini iki kat arttırıyor.'

kudusgunu.com