Hüseyin Ruyveran İran İle Korsan İsrail Arasında Yaşanan Deniz Savaşını Yorumladı

Bu eylemin ve politikanın uygulayıcısı Siyonist rejimden başkası olamaz. Ancak dikkat etmek gerekir ki, bu süreçte Siyonist rejim güvenlik ve çatışma konusunda herkesten daha çok zarar görecek. Neden? Zira bu rejim bu alanda ve bu cephede yüksek bir güce sahip değil ve son derece savunmasız. 

Görüntülenme: 1204 Tarih: 09 Nisan 2021 11:07
Hüseyin Ruyveran İran İle Korsan İsrail Arasında Yaşanan Deniz Savaşını Yorumladı

Qodsna'nın haberine göre Batı Asya meseleleri uzmanı Hüseyin Ruyveran Kızıldeniz'de İran'a ait 'Saviz' ticari gemisinde meydana gelen patlama ile bağlantılı olarak şunları söyledi: 'Kızıldenizde 'Saviz' gemisinde meydana gelen en son olay sıradan bir konu değil ve özel bir siyasi ve askeri hedefi barındıran bir eylemdir ve kendine has mesajları içermektedir. 

Öyle görünüyor ki birileri bölgede ve özellikle de denizde ve savaş tankerleri alanında askeri bir savaş çıkarmaya çalışıyor ve bu konuda bazı Batılı güçlerden yararlanıyor. Özellikle de Amerika ve bazı bölge rejimlerinin istihbarat ve uydu imkanlarını kullanıyor.

İran İslam Cumhuriyeti, bir deniz gücü olarak kabul ediliyor. Hatta bölgenin en önemli deniz gücü de diyebiliriz. Fars Körfezi'nde, Umman Denizi'nde , Babu'l Mendeb'de, Kızıldeniz'de ve Hint Okyanusu'nda varlığı söz konusu ve bölgedeki hiçbir rejimin deniz gücü imkanları İran'ın deniz gücüyle kıyaslanamaz. Dolayısıyla konu ile ilgili İran üstünlüğünü koruyor ve karşısındakine ciddi zararlar verebilecek güce de sahip.

Diğer önemli bir nokta da şu ki; Siyonist rejim önceden beri Direniş Ekseni ile farklı cephelerde çatışma içerisindeydi. Ancak yaşanan gelişme - aslında- rejimin gücünü ve üstünlüğünü tamamen kaybettiğini gözler önüne seriyor. Önceden İsrail, Arap ordularıyla yaptığı savaşlarda zafer bayrağını kaldırıyordu ve bölge ülkelerine karşı önceden planladığı her adımı, takriben, atabiliyordu. Ancak şimdi şartlar tamamen değişti. Şimdilerde Hizbullah ile girdiği savaşta rejimin gücünü kaybetmesi bir yana, artık Hizbullah'ın caydırıcı gücü şiddetle arttı ve Hizbullah, Siyonist ordu askeri gücünü bir çeşit kaosa sürükledi. Bu caydırıcı denklem İsrail'in, Hizbullah ile savaşa kalkışma cüretini yerle bir ettiği gibi gelecekteki her türlü Hizbullah savaşından da İsrail'i korkutur oldu.

Siyonist rejim için tüm bu koşullar deniz savaşlarında da geçerli ve hiç şüphesiz Siyonist rejim burada da büyük bir yenilgi yaşayacak. Rejimin deniz ticaretinin büyük kısmı Kızıldeniz ve Batı Asya'nın güney bölgelerinde gerçekleşiyor. Gemileri bu güzergahlardan geçmek zorunda. Eğer bir deniz saldırısı yapmak isterse de kesinlikle İran'ın cevabıyla karşı karşıya kalacaktır.

Birçokları, Siyonist Rejimin siyasi birtakım nedenlerden dolayı zaten böyle bir işe giriştiğini düşünüyor. Netanyahu, ülke içi birçok sorunla boğuşuyor. İki yıl içerisinde 4 seçim yapıldı ve hükümetin kurulması da ancak belirsizlikler örtüsü altında mümkün. Bir hükümetin kurulabilmesi ümidi pek yok. Dolayısıyla Netanhayu içerideki baskıları mümkün mertebe azaltabilmek için krizi dışarıya taşımaya çalışıyor.

Şu an İran ve Avrupa ülkeleri arasında Viyana'da nükleer enerji anlaşması ile ilgili görüşmeler sürüyor. Taraflar toplantının yapıcı olduğunu ve devam etmesi gerektiğini belirttiler. Bu görüşmelerin devam etmesi yaptırımların kalkabileceği mesajını taşıyor. Bu, İsrail için ağır bir konu ve bu anlaşmayı kabul etmiyor.

İsrail'in nükleer enerji müzakeresi sürecine dönüşe karşı ortalığı karıştırmak için atacağı adımlar, Batı'nın ve Amerika'nın rejime karşı tepki göstermesine neden olabilir. Amerika anlaşmaya dönebilmek için bölgeyi sakinleştirmeye çalışıyor. Amerika; İran ve Çin arasında ilk imzaları atılan 25 yıllık Stratejik İşbirliği Projesinin ardından nükleer enerji anlaşmasına geri dönmeye karar verdi. Eğer İsrail bu süreci ihlal ederse Amerika muhtemelen tepki verecektir. Zira bu alanda Siyonist rejim büyük bir risk alabilir.

Diğer bir nokta ise, gemi savaşlarının ekonomi ile oldukça ilgili olmasıdır. Ekonomik ilişkiler ciddi oranda deniz yoluyla sağlanıyor ve Siyonist rejim bu alanda şiddetle zarar görüyor ve bu konuyu unutmamalı. Eğer İran, İsrail'in saldırılarına cevap vermeye karar verirse Siyonist rejim kesinlikle zor günler yaşar.

Mevcut şartlarda ekonomi; uluslararası ilişkiler ve gücün ana sütunudur ve eğer denizde bir cepheleşme ve gemi savaşları başlarsa bundan tüm dünyanın ekonomisi etkilenir. Bir zamanlar ekonomi, güç tarifinde askeri güç başlığı altındaydı.

Ancak şu an ekonominin kendisi bir çok güç merhalesinin belirleyicisidir. Her türlü deniz gerilimi dünya ekonomisine zarar verebilir ve dünya ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkileri tehdit edebilir.

kudusgunu.com

Yorumlar