Filisstin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ı eleştiren ve yolsuzluklar konusunda videolar yayınlayan aktivist Nazar Banat, Hebron'daki evine Filistin güvenlik güçleri tarafından düzenlenen bir baskın sırasında öldü ve bu hareket Batı Şeria'da Filistin Yönetimi’ne karşı protestolara yol açtı.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah Pazartesi günü yaptığı konuşmada, bu yılın başlarında Filistin Yönetimi (PA) güvenlik hizmetleri tarafından öldürüldüğü iddia edilen Filistinli aktivist Nizar Banat'ın ölümü üzerine Filistin Yönetimini eleştirdi.

PA Başkanı Mahmud Abbas'ın vokal bir rakibi olan Banat, PA güvenlik güçleri tarafından Hebron'daki evine yapılan baskın sırasında öldü. Pa'ya karşı protestolar, ölümünden sonra Batı Şeria'da patlak verdi.

Facebook'ta 100.000'den fazla takipçisi bulunan Banat, Pa'yı sık sık yolsuzlukla suçladı ve Abbas'ın Mayıs ayında uzun süredir ertelenen seçimleri yeniden ertelemesini eleştirdi. Banat bu yarışmaya milletvekili adayı olarak kaydolmuştu.

Nasrallah, "Filistinli şehidin önünde durmak ahlaki bir görevdir, Filistin Yönetimi'nden bir güç tarafından öldürülen cesur düşünür Nizar Banat" dedi ve "Banat'ın kayıtlarını dinlediğini ve Filistin ve bölgedeki çatışmalar hakkındaki saf düşüncesinden etkilendiğini, İsrail işgaline direndiğini ve direniş eksenine katkıda bulunduğunu" söyledi.

Hizbullah lideri, Banat'ın ölüm nedeninin araştırılmasını, "adalet ve gerçekle yüzleşilmesi gerektiğini" söyleyerek de Pa'dan adalet istedi.

Banat'ı öldüresiye dövmekle suçlanan 14 güvenlik görevlisi Filistin askeri mahkemesi tarafından yargılandı. Banat'ın ailesi, eylemcinin ölümünden üst düzey yetkililerden hiç kimsenin yargılanmamasına olan öfkelerini dile getirdi.

Lübnan'da devam eden elektrik kriziyle ilgili olarak Nasrallah Pazar günü yaptığı açıklamada, hükümetin özel bir oturum yapması gerektiğini ve çözüm bulunana kadar bunu sonlandırmaması gerektiğini belirtmişti.

Hizbullah lideri, enerji krizi için radikal bir çözüme ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, Çin, Rusya, İran, Almanya ve Fransa'dan şimdiden ciddi yardım teklifleri olduğunu, ancak Lübnan hükümetinin ABD'yi kızdırmaktan korktuğunu da sözlerine ekledi.

Nasrallah, elektrik ile ilgili "İran yeni bir teklif" olarak anılacağı belirtilirken, uzmanlar Lübnan hükümetinin ABD ile istişarelerde bulunmadan bu konularda karar veremeyeceğini belirtiyor.

Hizbullah lideri, Lübnan'daki elektrik sektörünü özelleştirmeye zorlamak için kasıtlı olarak çökertme çabası olduğunu da ima etti.

İran mazotu ithalatına ilişkin Nasrallah, Hizbullah'ın hala ithalatın "ilk aşamasında" olduğunu ve ithalatı ay boyunca sürdürmeyi planladığını belirtti. Nasrallah, ithalatın "ikinci aşaması"nın Lübnan'daki ailelere ısıtma amaçlı yakıtı içereceğini açıklayarak, Lübnan hükümetinin ithalatın sorumluluğunu üstlenmesi halinde Hizbullah'ın yakıt ithalatına müdahaleyi durduracağını da sözlerine ekledi.

Nasrallah konuşmasında Hizbullah'ın Lübnan'daki yasama seçimlerinin anayasal süre içinde zamanında yapılmasını istediğini de doğruladı.

Beyrut Limanındaki patlamayla ilgili devam eden soruşturmayla ilgili olarak Nasrallah, Hizbullah'ın cevap istediğini ve soruşturmadan vazgeçmeyeceğini belirtti. Hizbullah lideri, davadaki mevcut hakim Tarek Bitar'ın davayı siyasi amaçlar için kullandığını ve patlama hakkındaki gerçeğe ulaşmak istemediğini iddia etti. Nasrallah, Bitar'ın neden sadece bazı bakanları sorguladığını, diğerlerini sorgulamadığının da düşünülmesi gerektiğini belirtti.

Hizbullah güvenlik yetkilisi Wafiq Safa'nın Eylül ayında Bitar'ı tehdit ettiği bildirilerek, hakimin onları hoşnut etmemesi halinde hareketin Bitar'ı zorla görevinden alacağını söyleniyor.

Lübnan LBCI haberlerinden bir gazeteci olan Edmond Sassine'ye göre Safa Bitar'a: "Sana gına geldi. Hukuk yolunun sonuna gideceğiz ve bu işe yaramazsa, sizi zorla çıkaracağız." dedi.

Direniş hareketinin Lübnan limanlarını büyük ölçüde kontrol etmesi nedeniyle, Siyonist medya tarafından geçen yıl patlamaya neden olan amonyum nitratın uygunsuz şekilde depolanmasından Hizbullah Hareketi’nin sorumlu olduğu iddiası gündeme getiriliyor.

Safa, ABD Hazine Bakanlığı tarafından 2019 yılında Lübnan'ın limanlarını ve sınır kapılarını, yasadışı uyuşturucu ve silahlar da dahil olmak üzere kaçak malları Beyrut'a kaçırmak ve Hizbullah adına seyahatleri kolaylaştırmak için sömürdüğü gerekçesiyle yaptırıma tabi tutuldu.

Beyrut limanındaki patlamanın 200'den fazla kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına yol açmasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçti. Soruşturma bir sonuca varılmadan ve herhangi bir yetkili tarafından da bir suçlama yapılmadan veya mahkum edilmeden devam ediyor.

/The Jarusalem Post-İsrailpost

/Tercüme ve edit: Abdullah Yiğit