Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi tarafından bugün Malatya'da düzenlenen basın açıklamasında NATO'ya ve Üslerine Hayır feryadı yükseldi.
Cuma namazının ardından Soykan Meydanında düzenlenen basın açıklamasında ayrıca Siyonist İsrail'in Mescidi Aksa'ya yönelik ihlalleri telin edildi ve açlık grevindeki Filistinli esirlere destek verildi.
Kahrolsun NATO Kahrolsun Amerika, Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi, NATO'dan Çıkılsın Üsler Kapatılsın, Kürecik İncirlik Kapatılsın, Darbeci NATO Türkiye'den Defol, Avrupa Değil İslam Birliği, Yankee Gohome, Katil ABD Türkiye'den Defol, Mescidi Aksa Onurumuzdur, Müslüman Uyuma İlk Kıblene Sahip Çık, İslam Ümmeti Kabul Etmez Zilleti, Heyhat Minezzile, Siyonist Devlet Yıkılacak Elbet, Direniş Cephesi Onurumuzdur, Direne Direne Özgür Kudüs'e, Hamas'a Selam Direnişe Devam ve Malatya'dan Kudüs'e Direnişe Bin Selam sloganlarının atıldığı eylemde basın açıklamasını Mavi Marmara gazisi Mehmet Tunç okudu.
Basın açıklamasının tam metni aşağıdaki şekildedir.
Bismillahirrahmanirrrahim.
Değerli basın mensupları ve aziz vatandaşlarımız!
Her ayın ilk cumasında ‘NATO’ya ve Üslerine Hayır’ demek için gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasında yine sizlerin huzurundayız. Hepinize hayırlı cumalar diliyoruz.
Yağmurdan kaçarken doluya tutulduğumuz yani SSCB tehdidinden kurtulmak için NATO’ya sığındığımız 1952 yılından bu yana ülkemizin ve milletimizin üstüne bir karabasan gibi çöken NATO/ABD ile yol ayrımına gelmiş bulunuyoruz.
Milletimiz artık bu NATO deli gömleğini daha fazla üzerinde taşımayacak ve yırtıp atacaktır.
NATO’dan çıkmanın ve üsleri kapatmanın tam vaktidir.
NATO’nun kurucusu büyük şeytan ABD’nin ve onun küçük ortaklarının Türkiye’mize yönelik düşmanca hareketlerini sineye çekmemiz mümkün değildir.
Şimdi biz aziz halkımıza ve kamuoyuna soruyoruz: Türkiye ile aynı paktta yani NATO’da yer alan Yunanistan, Fransa ve Amerika’nın ülkemize karşı yürüttükleri askeri işbirliği ne anlama gelmektedir?
Yunanistan burnumuzun dibinde silahlanmaya neden hız vermektedir? Fransa’dan neden 24 adet savaş uçağı almaktadır? Fransa ile Yunanistan savunma ve güvenlik alanında stratejik ortaklık anlaşması imzalayarak NATO’nun dağıldığını ve işlevsizleştiğini resmen ilan etmişlerdir. Ayrıca bu, çok sinsi bir anlaşmadır. NATO’nun artık ne hukuki ne de siyasi tutarlılığı kalmamıştır.
Eğer 19. yüzyıldaki stratejik ve askeri ittifaklar yeniden canlandırılıyorsa Türkiye’nin halen NATO’da kalmaya devam etmesi intihardır.
Türkiye yönünü bir an önce D-8’e ve Şangay İşbirliği Örgütü’ne çevirmelidir. Aksi takdirde kafamıza geçirilen NATO ve AB çuvalı içinde ülkemiz ve milletimiz boğulacaktır.
Ayrıca büyük şeytan ABD ülkemizle dalga geçer gibi, Yunanistan’la yaptığı ikili savunma işbirliği anlaşmasını beş yıl daha uzatmıştır. Hak ettiğimiz F-35’leri Türkiye’ye vermemek için bin bir takla atan Amerika, Yunanistan’a karşı çok bonkör davranmaktadır.
Yunanistan’la anlaşan ABD Trakya’dan Girit’e kadar tüm askeri üslerde faaliyet gösterme imtiyazı almıştır. Şu anda Dedeağaç’ta, Larissa’da, Araksos’ta, Siroz’da ve Girit’te bulunan tüm kara ve hava üsleri terörist ABD ordusunun kullanımındadır. Yani ABD ve şürekası Türkiye’ye NATO içerisinde adeta mezar kazmaktadır. Türkiye açıkça tehdit edilmektedir.
ABD ayrıca bir taşla iki kuş vurmak istemektedir. İşgalci Amerika adalara silah yığarak bir yandan Türkiye’yi kuşatırken diğer yandan Çin’in Kuşak-Yol ile Rusya’nın enerji akım projelerini engellemek için Yunanistan’ı kullanmaktadır. ABD jeopolitik bir kumar oynamaktadır.
Bu hareketleriyle Türkiye’ye dost olmadığını ispatlayan Evanjelist ABD, ayrıca terör örgütlerine her türlü yardımı yapmaktan da geri durmamaktadır. Terörist ABD tıyneti gereği terör örgütlerini kurmakta ve onlarla işbirliği yapmaktadır. ABD’nin Türkiye ile stratejik ortaklık yapıyoruz iddiası koca bir yalandan ibarettir. Katil ABD bu topraklara sadece savaş, kan, yıkım, işgal ve gözyaşı getirmiş giderken de Müslümanların yer altı ve yer üstü kaynaklarını götürüp gitmiştir.
Hiçbir konuda Türkiye’nin yanında olmayan hatta düşmanlarımızın yanında yer alan Amerika'nın ve NATO'nun topraklarımızdaki üslerini bir an önce kapatalım. Tüm NATO operasyonlarında yer alan askerlerimizi geri çekelim ve bakalım o zaman ne hale düşecekler. Büyük Şeytan ABD ve NATO karşısında Milli duruş sergilemeden, bu gerekli fiili adımları atmadan sadece Milli dil kullanmamız yeterli olmuyor, olmayacak ve bu durum onları daha da fazla cesaretlendiriyor. O yüzden artık söz yeter, milletimiz icraat bekliyor.
Değerli basın mensupları ve muhterem vatandaşlarımız!
Bu bağlamda Seyyid Battal Gazi’nin şehri olan Malatya’mızdaki Kürecik NATO Radar üssü hiç vakit kaybetmeden sökülmeli burada çalışan ABD’li ve İsrailli personel ülkelerine gönderilmelidir. Hükümet bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve ülkemizi Siyonist İsrail’e hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarmalıdır.
Biz, bu vesileyle tüm siyasi partileri ülkemizin NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması yönünde ortak irade göstermeye ve karar almaya; ayrıca Sivil Toplum Kuruluşlarını, alimleri, aydınları ve kanaat önderlerini siyasi partileri bu konuda cesaretlendirecek açıklamalar yapmaya davet ediyoruz.
Biz, ülkemizde anti emperyalist ve anti Siyonist bilincin artması ve kök salması ve ayrıca Türkiye’nin NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması talebimizi gündeme getirmek için her ayın ilk Cumasında burada olacağız inşallah. Başta siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun tüm kesimlerini bir kez daha bu önemli konuda harekete geçmeye çağırıyoruz.
Kıymetli vatandaşlarımız ve değerli basın mensupları!
Siyonist işgalcilerin Mescidi Aksa’ya yönelik baskınları ve bu kutsal mekanı yıkarak yerine heykel dikme planları devam ediyor.
Bilindiği gibi Siyonist çapulcuların Mescidi Aksa’ya yönelik baskınları 1967 yılında başladı. O zamanlar baskın yapan işgalcilerin sayısı 10’u geçmiyordu. Ariel Şaron’un baskınından sonra ise işgalcilerin Aksa’ya yönelik baskınları düzenli bir şekilde arttı. İşgal polisi Mescidi Aksa’nın El Meğaribe kapısını kontrol altına aldı. Zamanla baskınlara Knesset üyeleri ve hahamlar da katılmaya başladı. Baskın yapan işgalci Siyonistlerin sayısı bazı zamanlar binleri aşmaya başladı. Bu durum, Mescidi Aksa’ya yönelik planlı bir savaş anlamına geliyordu.
Kudüs halkı bu baskınlara karşı ciddi bir direniş gösterdi. Bu direniş sırasında Müslümanlardan binlercesi tutuklandı veya şehit oldu. Siyonist İsrail bu baskınları yaparken; Arap ve İslam dünyasındaki Amerikan işbirlikçisi tağuti rejimlerden ve Müslümanların sessizliğinden güç almaktadır. Mescidi Aksa’yı yıkma konusunda plan yapan Siyonist toplum ve Netanyahu’nun ardından başa gelen Bennett hükümeti uçuruma doğru yuvarlanmaktadır. Direniş Cephesi’nin etrafında kenetlenmiş olan Filistinli ve diğer milletlerden Müslümanlar korsan İsrail’i ortadan kaldırmak için gün saymaktadır.
Gasıp İsrail’in Şeyh Cerrah Mahallesi sakinlerini sürme ve Yusufiyye Mezarlığını yıkma planları da Allah’ın izni ve Filistinli kardeşlerimizin direnişiyle sonuçsuz kalacaktır. Kudüs’ün Kılıcı savaşında Siyonist düşmana karşı kazanılan zafer bunun göstergesidir.
Diğer taraftan Siyonist rejim zindanlarında açlık grevi yapmakta olan 6 Filistinli esir ölümle burun burunadır. Korsan İsrail’in idari tutukluluk gibi kanun dışı uygulamalarına ve esirlere hayvan muamelesi yapmasına karşı çıkan bu kardeşlerimizin açlık grevi eylemine tüm İslam dünyası ve insan hakları kuruluşları destek vermeli ve onların serbest bırakılması için harekete geçmelidir.
Biz başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinin yöneticilerinin, milletlerin ve uluslararası toplumun hem Mescidi Aksa ve hem de Filistinli esirler konusunda bir an önce harekete geçmesini talep ediyoruz.
3 Aralık Cuma günü NATO’ya ve Üslerine Hayır demek için yine burada buluşmak üzere hepinizi yüce Allah’a emanet ediyoruz.
KÜRECİK NATO RADAR ÜSSÜNE HAYIR İNİSİYATİFİ