Geçtiğimiz haftalarda Filistinli Esirler Ulusal Hareketi Yüksek Acil Durum Komitesi temsilcisi, Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin Gazze'deki ofisi önünde okunan basın açıklamasında şunları söyledi: “Filistinli esirlerin hakları, tartışılamaz ve uzlaşması mümkün değildir.”
Filistinli Esirler Ulusal Hareketi Komitesi şunları ekledi: “Tutukluların grevi, kendilerine ve yaşam koşullarına kısıtlama getirmeye yönelik alınan tüm karar ve politikaların durdurulması ve geçtiğimiz dönemde ellerinden alınan tüm hakların geri verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.”
Cezaevlerinde ekmek pişirilmesinin yasaklanması ve Filistinli esirlerin bunu cezaevi dışından yüksek fiyatlarla satın almalarının zorunlu kılınması, Filistinli tutukluların erken tahliyesinin iptal edilmesi ve açlık grevindeki tutuklulara baskı yapılması, buna ilaveten tutuklu ailelerinin iki ayda bir, görüşmesine izin verilmesi, Ben-Gevir’in göreve başlamasından beri Filistinli esirlere karşı aldığı kararlar arasında yer alıyor
Netanyahu kabinesinin işgal altındaki topraklarda göreve başlamasının üzerinden 9 ay geçti. Devam eden ve benzeri görülmemiş iç krize ilaveten, Filistinlilere yönelik şiddet de keskin bir şekilde arttı.
Filistin Esirler Kulübü, bu yılın başından bu yana 5.000'den fazla Filistinlinin İsrail güçleri tarafından gözaltına alındığını duyurdu. Ayrıca Netanyahu'nun kabinesinin göreve geldiği bu yılın başından bu yana Filistinli şehitlerin sayısı geçen yılın tümünden fazla.
Bu durumun devam etmesiyle birlikte hem siyonist siyasi hem de eski yetkililer ile güvenlik kurumları, bu şiddetin ciddi sonuçları konusunda uyarılarda bulundu. Casus ve terör örgütü Mossad'ın 11. başkanı "Tamir Pardo", Siyonist rejimin Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik davranışını eleştirdi ve bunu "apartheid" olarak nitelendirdi.
Siyonist apartheida tepki olarak, Filistinli savaşçılara yönelik şehadet eylemlerinin kapsamı artıyor ve İsrail yetkilileri, özellikle Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Siyonist yerleşimlerin güvensizliğinden son derece kaygılı.
Bu rejimin Savaş Bakanlığı'ndaki sorumlu yetkilileri ve güvenlik kurumları, bu rejimin İç Güvenlik Bakanı Itmar Ben-Gevir’in Filistinli esirlere yönelik eylemleri nedeniyle bölgede patlama yaşanacağı konusunda uyardı. İsrail Savaş Bakanlığı yetkilileri, mevcut durumu "Bir elinde yangın söndürücü, diğer elinde alev makinesi. Bölge yanacak." şeklinde anlatıyor.
Son günlerde Filistinlilerin Siyonist rejimin ve yerleşimcilerin cinayetlerine tepkisinin devamı olarak işgal altındaki Kudüs'te 17 yaşındaki Filistinli genç, soğuk silahla düzenlediği saldırıda 3 Siyonist'i yaraladı. İşgal altındaki Kudüs'teki İslami direniş hareketi Hamas'ın sözcüsü Muhammed Hamade şunları vurguladı:
"Kudüs'ün eski kesiminde meydana gelen soğuk silah saldırısı, Mescid-i Aksa'ya saldırı, Filistinlilerin evlerinin yıkılması veya El Halil'deki özgür Filistinli kadınlara saldırı gibi Siyonist işgal düşmanının işlediği cinayetlere doğal bir tepkiydi."
Bu arada işgalci Kudüs rejiminin medyasına göre bu yılın başından (2023) bu yana Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde Filistinlilerin düzenlediği saldırılarda aralarında asker ve yerleşimcilerin de bulunduğu 36 Siyonist öldürüldü, 109’u da yaralandı.
Siyonist gazete Ma'ariv, haberinde işgalci rejimin mevcut koşullarını son 20 yılın en kötü durumu olarak nitelendirerek, ikinci intifadadan bu yana böyle bir durumun yaşanmadığını belirti.
makalenin devamında ise şu ifadeler yer almıştır: "Geçen yıldaki yoğun operasyonların çoğunun Cenin, Nablus ve bu bölgelerdeki diğer köylerden kaynaklandı ancak İsrail'in güvenlik kurumlarını terör konusunda şaşırtan şey, bu operasyonların Batı Şeria'nın tamamına yayılmış olmasıdır."
parstoday