Amerika'nın Gazze saldırılarına yönelik ikiyüzlü politikasının devam etmesini kınayan Hüseyin Emir Abdullahiyan şunları söyledi: ‘Eğer Washington işgalci rejime askeri desteği bırakırsa bu rejim savaşı bir saat bile sürdüremez.’
Güvenlik Konseyi ABD Baskısı Gölgesinde Görevlerini Yerine Getiremez
Emir Abdullahiyan şu ifadelerde bulundu: ‘Birleşmiş Milletler ‘in Gazze ve Batı Şeria'da yaşananlara ilişkin davranışı kabul edilemez ve Güvenlik Konseyi, ABD'nin bu konseyde tek taraflı "veto" kullanmasının gölgesinde görevini yerine getiremez.’
Emir Abdullahiyan Birleşmiş Milletler'in üst düzey yetkililerine, birkaç ay önce aynı Konsey'de İranlı bir kızın ölümü nedeniyle meydana gelen kargaşayı hatırlattı ve onlara İsrail'in Gazze'deki savaş suçları, soykırımı ve insan hakları ihlallerini araştırmak için neden bir araştırma komitesi kurulmadığını sordu.
İran Dışişleri Bakanı şunları söyledi: ‘BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından işgalcilerin Gazze'deki saldırılarına karşı bazı eylemlerde bulunuldu ancak Guterres, Birleşmiş Milletler'in elindeki mekanizmalar aracılığıyla Gazze halkına etkili ve gerçek yardım sağlayamadı.
Uluslararası Adalet Divanı yargıçlarının önümüzdeki günlerde Güney Afrika'nın İsrail'e yönelik şikâyetine ilişkin kararlarını vermelerini ve bu kararın, Güvenlik Konseyi ve İnsan Hakları Konseyi dâhil, BM'ye bağlı tüm kurumlar için bir ilke ve temel haline gelmesini umut ediyoruz.’
İSRAİL GAZZE'DE HİÇBİR HEDEFİNE ULAŞAMADI
Emir Abdullahiyan, Güney Afrika'nın Siyonist rejime karşı şikâyette bulunma eylemini takdir ederek şunları söyledi: ‘Bu, adaletin sağlanması adına cesur bir eylemdir ve İran İslam Cumhuriyeti bu eylemi siyasi, medya ve hukuki gücüyle desteklemekte ve asla sahneyi terk etmemektedir. İşgalci rejim, savaşta ilan ettiği hedeflerden hiçbirine ulaşamamış, Hamas'ı yok edememiş, bu hareketi silahsızlandırıp Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki lideri Yahya Sinvar’ı tutuklayamamıştır. Ayrıca işgalci rejim, Gazze'de başlattığı savaşa, bombardımana ve soykırıma rağmen esirlerin yerini bulamamış ve onları kurtaramamıştır.’
BÖLGEDEKİ TÜM ABD ASKERİ ÜSLERİNDEN İSRAİL'E SİLAH GÖNDERİLİYOR
Emir Abdullahiyan röportajının devamında şunları söyledi: ‘ABD üslerine ev sahipliği yapan bazı bölge ülke başkanlarıyla yaptığım görüşmelerde, İslam ülkeleri topraklarının daha fazla Filistinlinin öldürülmesi için Siyonist rejime silah gönderilen bir yere dönüştüğü konusunu gündeme getirdim. İran'ın uydular aracılığıyla aldığı bilgi ve görüntüler, bölgedeki tüm Amerikan üslerinden ve savaş gemilerinden Tel Aviv'e silah ve askeri teçhizat gönderme operasyonunun gece gündüz devam ettiğini gösteriyor.’
ABD VE İNGİLTERE, YEMEN'İ İŞGAL EDEREK SAVAŞIN KAPSAMININ GENİŞLEMESİNİ KÖRÜKLÜYOR
Emir Abdullahiyan şu ifadelerde bulundu: ‘Netanyahu savaşı genişletmek ve ABD'yi savaşa sokmak istiyor. Amerikalılar hâlâ savaşı durdurmak için gerekli iradeye sahip değiller ama aynı zamanda savaşın kapsamının genişlemesini istemedikleri yönünde mesajlar ve açıklamalar gönderiyorlar.
Çünkü savaşın kapsamının genişlemesinin tehlikesinin çok iyi farkındalar. Ancak diğer taraftan Amerikalılar da İngilizlerle birlikte Yemen'i işgal ederek bu savaşın kapsamını genişletiyorlar.
Amerikalıların savaşı durdurmak yerine şiddetini azaltmasından bahsetmesi yanlış ve kötü niyetli bir davranıştır ve Netanyahu'ya Gazze halkına yönelik zulmün sürdürülmesi konusunda yeşil ışık yakılmak anlamına gelmektedir. Bu arada İngiltere, Avrupa'da herkesin Gazze savaşının durdurulması gerektiğinden bahsettiği bir ortamda bölgesel politikalarıyla ABD'nin yanında ikili bir rol oynuyor. İşgalci rejimin amacının Gazze halkını Mısır'ın Sina çölüne, Batı Şeria halkını ise Ürdün'ün bazı bölgelerine sürmek olduğunu unutmamalıyız.
Eğer Filistin direnişi ve halkın kararlılığı olmasaydı, bugün işgal altındaki Filistin topraklarına komşu bölgelerin tablosu şimdikinden tamamen farklı olurdu. Tüm zorluklara ve sorunlara rağmen Lübnan ve Filistin direnişi en iyi durumdadır ve şimdiye kadar gördüğümüzden daha uzun bir savaşta direnişi sürdürmek için gerekli maddi ve insani kaynaklara ve yeteneklere sahiptir. Gazze ve Batı Şeria sakinlerinin motivasyonunu ve topraklarındaki kararlılığını takdir ediyoruz.’
Emir Abdullahian, Siyonistlerin Refah'a saldırı tehditlerine ilişkin de şunları söyledi: ‘Siyonist İsrail'in Refah'a saldırı planları sahada gerçeğe dönüşmeyecektir. İşgalci rejim Gazze halkını zorla Mısır'ın Sina çölüne yerleştiremez. Aynı zamanda, bir yandan gerilimin azaltılması gerektiğinden bahsederken diğer yandan çatışmaları yoğunlaştıracak eylemlerde bulunarak ve lojistik ve istihbarat desteği sunarak İsrail'in suç ve cinayetlerinin devam etmesini sağlayan Amerika da ikiyüzlü politikasını sürdüremez.’
AMERİKA’NIN ASKERİ DESTEĞİ OLMADAN NETANYAHU'NUN SAVAŞI BİR SAAT BİLE SÜRDÜRMESİ MÜMKÜN DEĞİL
Emir Abdullahiyan sözlerinin devamında “Herkes, Amerika'nın işgalci rejime askeri desteğini kesmesi halinde Netanyahu'nun Gazze'ye karşı savaşı bir saat bile sürdüremeyeceği konusunda hemfikir” dedi.
İran Dışişleri Bakanı, İngiliz mevkidaşı David Cameron ile yaptığı görüşmeye değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘İngiltere Dışişleri Bakanı'na, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik ortak saldırısının stratejik bir hata olduğunu ve Yemenlilerin toprak bütünlüklerine saldıran hiçbir tarafı görmezden gelmeyeceklerini ve Siyonist rejime mal ve silah taşıyan gemilere el konulması konusunda verdikleri sözü harfiyen uyguladıklarını söyledim. Kızıldeniz'deki duruma uydudan bakıldığında, ticari faaliyet yürüten, işgalci rejime silah ve eşya taşımayan gemilerin Kızıldeniz'den huzur ve güven içinde geçtiği görülmektedir.’
KIZILDENİZ GAZZE'YE YÖNELİK SALDIRILAR DURURSA NORMALE DÖNECEKTİR
Emir Abdullahiyan, krizin kökeninin Kızıldeniz'de değil Gazze'de olduğunu, Gazze'deki savaş ve soykırımın durması halinde Kızıldeniz'deki durumun normale döneceğini söyledi.
İran Dışişleri Bakanı, farklı direniş gruplarının kararlarında ve eylemlerinde bağımsız olduğunu belirtti ve şunları vurguladı: ‘İran'ın bölgede hiçbir ajanı veya vekili yoktur. Lübnan'daki direniş kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmektedir. Ayrıca San’a ve Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı mücadele için oluşturulan gruplar da kendi çıkarları doğrultusunda kendi ülkelerinin güvenliği için üzerlerine düşen rolü yerine getirmektedir. Amerika'nın iftiralarda bulunup sahte senaryolar üretmek yerine siyasi çözüm bulmaya odaklanması daha doğru olacaktır.
Filistin meselesinin çözümüne yönelik ülkelerin bir araya gelmesi ve girişimlerde bulunulması güzel bir olay ama daha iyi ve daha uygun olan şey, Filistinli grup ve tarafların birliği çerçevesinde Filistin çözümlerine odaklanmak ve onlara kendilerini ifade etme fırsatı verilmesidir.’
ABD BAŞKANLIK SEÇİMİ ADAYLARI ARASINDA HİÇBİR FARK YOK
İran Dışişleri Bakanı, ABD'deki başkanlık seçimleri ve sonuçları hakkında şunları söyledi: ‘İran için ABD başkanlık seçimi adayları arasında hiçbir fark yoktur, önemli olan ABD başkanlarının İran'la karşılıklı saygı ilkesine dayalı davranışları ve ilişkileridir ve eğer düşmanlıklarını sürdürürlerse siyasi yönelimi ne olursa olsun İran'ın tepkisi açık ve net olacaktır.’
TAHRAN İLE WASHİNGTON ARASINDA HÂLÂ MESAJ ALIŞVERİŞİ SÜRÜYOR
Emir Abdullahiyan, Ukrayna'daki savaşın İran'ın nükleer müzakerelerin taraflarıyla yürüttüğü müzakereleri gölgede bırakmasının esef verici olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘Tahran ile Washington arasında hâlâ mesaj alışverişi sürüyor ve Amerikan tarafı bazen tüm tarafların nükleer anlaşmanın yükümlülüklerine geri dönmek istediği yönünde mesajlar göndermeye çalışıyor.’
Emir Abdullahiyan röportajının sonunda tüm tarafların taahhütlerine dönmesi ve Tahran'a uygulanan tek taraflı yaptırımları kaldırması gerektiğini vurgulayarak, “İran, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirme konusunda dünyanın en kararlı ülkesi olduğunu her zaman kanıtlamıştır” hatırlatmasında bulundu.
rasthaber