Kürecik Nato Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi tarafından cuma namazının ardından Malatya Kernek Meydanı’nda NATO'ya ve Üslerine Hayır Cuması münasebetiyle basın açıklaması düzenlendi.
Siyonist İsrail’in güvenliğini sağlayan Kürecik NATO Radar Üssünün bir an önce kapatılmasının ve Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden korsan İsrail’e sevkiyatının durdurulmasının talep edildiği eylemde katılımcılar; ‘Katliamın Yakıtı Türkiye’den Gidiyor’, ‘Vanaları Kapat Petrol Sevkiyatını Durdur’, ‘Direne Direne Özgür Kudüs’e’, ‘Kahrolsun İsrail Kahrolsun Amerika’, ‘Kürecik’i Kapat İsrail’i Kör Et’, ‘Laf Değil İcraat Kürecik’i Söküp At’, ‘Kürecik İncirlik Kapatılsın’, ‘Mavi Marmara Onurumuzdur’, ‘Nato’dan Çıkılsın Üsler Kapatılsın’, ‘Hamas’a Selam Direnişe Devam’, ‘Nasrallah’a Selam Direnişe Devam’ ve ‘Direniş Cephesi Onurumuzdur’ sloganlarını attı.
Basın açıklamasının metnini Mavi Marmara gazisi Mehmet Tunç okudu. Okunan basın açıklamasının metni şu şekildedir:
Bismillahirrahmanirrahim
Kıymetli basın mensupları ve çok değerli vatandaşlarımız! Hepinizi yüce Allah'ın selamı ile selamlıyoruz Cumanız mübarek olsun.
Bildiğiniz gibi siyonist israil, 7 Ekim’den bu yana tüm dünyanın gözleri önünde Gazze’de her gün yeni bir katliam yapıyor. Başta büyük şeytan ABD, Fransa, Almanya, İngiltere ve onların uşağı bazı Arap ve İslam ülkeleri ise terörist İsrail’e her türlü desteği veriyor veya yapılan soykırıma sessiz kalıyor. En son Refah’ta, Müslümanların sığındıkları çadırlarda diri diri yakıldıklarını hep birlikte yüreğimiz parçalanarak izledik. Bu katliamın durmasına katkı sağlamak için bizler meydanlarda aylardır hükümete ve sayın cumhurbaşkanına, terörist İsrail ile her türlü ilişkiyi kesmesi çağrısı yapıyoruz. Filistin ile ticaret başta olmak üzere ilişkileri sürdürmenin Filistin davasına ihanet anlamı taşıdığını haykırıyoruz. Hükümetin tedrici olarak katil İsrail ile ticareti kesme kararını olumlu bulmakla birlikte bu kararın yeterli olmadığını ve hükümetten Türkiye’den bazı şirketlerin Libya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerinden paravan şirketler aracılığıyla bu ambargoyu deldiği yönünde iddiaları ciddi olarak araştırmasını ve buna engel olmasını, ayrıca Socar-Botaş iş birliğiyle Ceyhan üzerinden Azerbaycan petrolünü ırkçı İsrail’e satmaktan vaz geçmesini talep ediyoruz.
İbranice yayınlanan Globes internet sitesi mayıs ayının başında siyonist İsrailli yetkililerden alıntı yaptığı bir haberde, Türkiye'nin Tel Aviv rejimiyle ekonomik ilişkilerini durduracağını duyurmasına rağmen İsrail tankerlerinin Türkiye'nin Ceyhan limanından Azerbaycan Cumhuriyeti'ne ait petrolü yüklemeye devam ettiğini yazdı.
Haberde aynen şu ifadeler yer aldı: 'İsrail günde 340 bin varil petrol ithal ediyor ve bunun %60'ı Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattıyla Kazakistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nden taşınıyor. İsrail petrol tankerleri Türkiye'nin güneyindeki Ceyhan limanında Azerbaycan Cumhuriyeti petrolünü yükleyerek Hayfa limanına aktarıyor.' Milletimiz hükümetten derhal bu petrol sevkiyatına son vermesini ve vanaları kapatmasını istemektedir. Ayrıca bu kirli ticareti protesto eden gençlere yönelik İstanbul emniyetinin takındığı insanlık dışı tavrı ve gençlerin evlerine düzenlenen gece baskınlarını da şiddetle lanetliyoruz.
Öte yandan BDS Türkiye Hareketinin hükümete yaptığı, ‘İsrail ile var olan Serbest Ticaret Anlaşması Feshedilsin’ çağrısını destekliyoruz.
BDS çağrısında şu ifadelere yer vermişti: ‘Türkiye hükümeti, “insani yardımlara izin verilmesi” gibi eşikler tanımlamaksızın İsrail’le olan ticareti süresiz ve koşulsuz olarak kesmeli, üçüncü ülkeler üzerinden ticarete devam edilmesini engelleyecek mekanizmalar geliştirmeli, yatırımların geri çekilmesini sağlamalı ve Türkiye-İsrail dostluk ve işbirliğinin zirve yıllarından kalma Serbest Ticaret Anlaşması’nı tek taraflı olarak feshetmelidir. Filistin tarihinde eşi benzeri olmayan bir yıkımın yaşandığı, insanlığa karşı sayısız suçun işlendiği ve yüzbinlerce Filistinlinin yaşadığı yerlerden geri dönüşsüz olarak sürülmek istendiği bu dönemde işgal rejimi tümüyle yalnızlaştırılmalı, askeri ambargo da dahil olmak üzere mutlak bir tecride, boykota ve yaptırımlara uğratılmalıdır. Bu bir insanlık görevidir ve tarih, bütün siyasi aktörleri bu soykırım sürecinde aldığı tutuma göre yargılayacaktır.’
Muhterem Vatandaşlarımız ve Değerli Basın Mensupları!
Hatırlanacağı üzere siyonist İsrail'in Türkiye'deki gözü kulağı olan Kürecik NATO Radar Üssü, halkımızın tüm itirazlarına rağmen 2012 yılında Kürecik’te kuruldu. 1000 (bin) kilometre yarı çapta her türlü hava aracını belli bir yüksekliğe ulaştığı anda tespit edebilen ABD yapımı AN-TPY-2 Radarı, korsan İsrail’e fırlatılacak her türlü balistik füzeyi algılama vazifesini yerine getiriyor. Bu radar, siyonist İsrail’e atılan bir füzeyi tespit edip füzenin yörüngesini ve düşeceği yeri tanımlar ve bu istihbari bilgileri ABD’nin savaş gemilerine veya karaya yerleştirdiği hava savunma sistemine gönderir. Böylece karşı önleyici füze ateşlenir. ABD’nin İsrail’in Negev çölüne yerleştirdiği aynı tip radarın konum itibariyle Kürecik’teki radar gibi çalışmasına imkan olmadığı için Kürecik NATO radarı siyonist İsrail için hayati önem taşımaktadır. Mesela İsrail’e atılan 1300 km menzilli bir füze, Kürecik’teki radar tarafından daha 300 km mesafeye ulaşmadan tespit edilecek, füzenin uçuş yörüngesinden İsrail’de düşeceği koordinat hesap edilerek Siyonistlerin 10 dakika içerisinde sığınaklara girmesi sağlanacaktır. Görüldüğü gibi Kürecik’teki bu radar Terörist İsrail’e çok kritik bir bilgi vermektedir. Hatırlanacağı gibi, ABD Savunma Dergisi olarak bilinen Defense News 2014 yılında, İsrail’in Demir Kubbe hava savunma sistemini test ettiğini bu testler sonucunda sistemin Türkiye’de bulunan Kürecik NATO Radar Üssü ile entegre halde çalıştığını yazmıştı. Kürecik’teki radar, İsrail’deki aynı tip iki radarla ve Almanya’nın Ramstayn Üssündeki ana merkezle irtibatlı bir radardır. Emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş’ın verdiği bilgilere göre, Kürecik’teki radar Türkiye’ye gelebilecek tehdidi önleyecek durumda değildir. Çünkü Türkiye’de bu radarlarla uyumlu bir hava savunma sistemi yani füze bataryası yoktur. Kürecik radarının esas amacı, siyonist İsrail’e ve Körfezdeki Arap Krallıklarına gelebilecek olan tehditleri önceden algılayıp oraya gerekli uyarıyı yapmaktır. Zaten Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin Paşa, Kürecik NATO Radarıyla ilgili olarak, ‘Bu radar, Türkiye’nin hava savunmasından çok İsrail ve ABD’nin hava savunmasına hizmet eden bir sistem’ demişti. Yine emekli Kurmay Albay İhsan Sefa da bu radarın sadece siyonist İsrail’e hizmet ettiğini ifade etmişti. Görüldüğü gibi bu radar üssü ülkemiz için büyük bir tehlike oluşturuyor. Bu yüzden Kürecik NATO Radar üssü hiç vakit kaybetmeden sökülmeli burada çalışan ABD’li ve İsrailli personel ülkelerine gönderilmelidir. Hükümet bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve ülkemizi siyonist İsrail’e hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarmalıdır. Eğer hükümetin Gazze’ye gerçekten yüreği yanıyorsa hiç vakit kaybetmeden şu adımları ivedilikle atmalıdır: Siyonist İsrail’e istihbarat desteği vermek amacıyla Malatya’mızda kurulan Kürecik NATO Radar Üssü derhal kapatılmalıdır. Siyonist İsrail ile ülkemiz arasında var olan tüm ilişkiler tamamen kesilmeli, ülkemizdeki siyonist elçilik ve konsolosluk hemen kapatılmalıdır. Mavi Marmara konusunda yapılan yanlıştan dönülmelidir. Mavi Marmara konusunda siyonist İsrail ile yapılan anlaşma iptal edilmeli ve siyonist komutanların ve yetkililerin hem ülkemizde ve hem de uluslararası mahkemelerde yargılanmasının önü açılmalıdır. Bu vesileyle 14. seneyi devriyesini geçtiğimiz günlerde geride bıraktığımız Mavi Marmara katliamında şehit olan 10 kardeşimizi özlemle ve rahmetle anıyoruz. Bu katliamı gerçekleştiren siyonist İsrail'i bir kez daha lanetliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Yahudilerin siyonist İsrail’de askerlik yapmasına imkan sağlayan kanun derhal iptal edilmelidir. Türkiye'mize giydirilmiş olan NATO deli gömleği bir an önce çıkarılmalı, ülkemiz Nato'dan çıkmalı ve tüm NATO üsleri kapatılmalıdır. Terörist İsrail’in en büyük hamisi olan büyük şeytan ABD/NATO’nun kullanımındaki İncirlik NATO üssü derhal kapatılmalıdır.
Siyonistlerin bu saldırganlığı karşısında Hamas, İslami Cihad ve diğer direniş grupları Gazze’yi kanlarının son damlasına kadar savunmakta kararlıdır. Onların bu şanlı direnişine Lübnan Hizbullahı, Yemen Ensarullahı ve Irak İslami Direnişi düzenledikleri askeri operasyonlarla destek vermektedir. Biz Malatya’dan Hamas’ı, İslami Cihad’ı, Lübnan Hizbullahı’nı, Yemen Ensarullahı’nı ve Irak İslami Direnişi’ni selamlıyoruz. Sonuna kadar Direniş Cephesi’nin yanındayız. Onlarla iftihar ediyoruz. 5 Temmuz Cuma günü yine bu meydanda buluşmak üzere hepinizi yüce Allah’a emanet ediyoruz.
Yaşasın Direniş Cephesi, Yaşasın Küresel İntifada, Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Amerika, Kahrolsun İşbirlikçi Rejimler
KÜRECİK NATO RADAR ÜSSÜNE HAYIR İNİSİYATİFİ