Siyonist rejim helikopterlerinin Kuneytera'da direniş gruplarına bağlı iki araca düzenledikleri saldırıda 6 Lübnanlı savaşçının ve bir İranlı komutanın şehit olmasının ilk saatlerinde, Kanal 10 televizyonu v.b. siyonist rejim medyası aceleci bir şekilde bu askeri terör saldırısının asıl hedefinin yıllardır siyonistlerin uykusunu kaçıran "Ebu Ali Tabatabai" olduğunu açıkladılar. Siyonist kaynakları onu Hizbullah'ın saldırı birliğinin komutanı olarak tanıtmaktarak, onun asıl görevinin direniş rehberlerinin uygun görmesi durumunda işgal edilmiş el Celil bölgesine girmek olduğunu söylemektedirler.

Öyle görülüyor ki, siyonist medyanın aceleci davranarak bu terörist saldırının asıl hedefini ilan etmesi ve bu acı olayda şehit olanların kimliğinin ortaya çıkmasıyla birlikte, siyonistlerin hedeflerine ulaşmada başarısız oldukları ve sonuçta bu terör saldırısını yapmış olmanın gurur ve sarhoşluğunun boşuna olduğu ortaya çıktı.

Bu saldırının asıl hedefinin medya taraafından ifşa olması siyonistlerin var olan gerçekliğin aksine, ebu Ali'nin aracın içinde olduğundan ve onun şehit edildiğinden emin olduklarını göstermektedir, aksi taktirde bu haberin ilan edilmesi bir bakıma operasyonun başarısızlığının ilan edilmesi anlamını taşımaktadır, bu da siyonist rejimin ve bölgedeki faaliyet gösteren israil uşağı terörist şebekelerinin istihbarat servislerinin zaafını ortaya koymaktadır.

Dikkat çeken diğer önemli bir nokta ise, siyonist medyanın acelecilikle asıl hedefin ebu Ali Tabatabai olduğunu açıklamasına rağmen, Salı günü İsrailli bir askeri yetkilinin Routers'e vermiş olduğu tam aksi yönde beyanatlarda İsrail'in iranlı komutanı ve Hizbullah'ın komutanlarını hedef almak istemediğini, bunların düşük rütbedeki birlikler olduğunu zannettiklerini söylemesidir.

Siyonist cephede direnişin vereceği kesin tepkiden ve özellikle de İran Devrim Muhafızları komutanı general Muhammed Ali Caferi'nin açıklamalarından sonra oluşan korku ve siyonist rejimin bölgedeki atmosferi yumuşatma çabaları çok somut bir şekilde ortadaydı hatta Routers muhabiri de bu açıklamalara ilişkin yaptığı yorumda şunları kaydetti: Öyle görülüyor ki, İsrail güvenlik yetkilileri İran ve Hizbullah'la oluşabilecek her türlü gerginliğin önüne geçmek için bu açıklamaları yapmıştır.
 

Ebu Ali Tabatabai kimdir?

Hizbullah genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın İsrail'in Lübnan'a yapacağı her türlü saldırıda El Celil bölgesinin özgürleştireceğini ortaya koyan denkleminin gündeme gelmesiyle, Hizbullah 2008 yılında Filistin'in kuzeyindeki işgal edilmiş el Celil bölgesine girmek üzere özel bir birlik oluşturdu. Bu birliğin komutası Ebu Ali Tabatabai'deydi, bu sebepten dolayı israil askeri analiz uzmanı Alon ben David siyonist rejimin Kanal 10 televizyonunda bu direniş kuvvet komutanın sözde şehit edildiği haberi karşısında o, İsraillilere uykuyu haram etmişti diyerek aceleci mutluluğunu yansıtmıştı. Ben David de açıklamalarında Ebu Ali Tabatabai'nin birliklerini elCelil ve diğer siyonist yerleşkelerini işgal etmek için eğittiğini söyledi.

Bu Hizbullah komutanının İranlı olduğuna dair genel tasavvurun aksine, o Lübnan vatandaşıydı baba tarafından İranlı ve Annesi güney Lübnanlıydı ve Lübnan'da doğup büyümüştür. O gençlik yıllarında bu ülkenin direniş gruplarına katılmıştır.

Haber kaynaklarından alına bilgiye göre Lübnan Hizbullah'ı içinde üstlendiği görevler onun gözle görülür bir şekilde ilerlemesini sağlamış ve neticede acil müdahale birlikleri komutanlığına kadar yükselmiştir. Bu birlik Hizbullah'ın operasyonel saldırı birliğidir ve Hacı İmad Muğniye'nin şehadetine kadar aynı şekilde kalmıştı, ancak bu Hizbullah komutanının şehadetinden sonra, bu birlik özel kuvvetlerle birleştirilerek Rıdvan birlikleri olarak isimlendirilmiştir. Bu süreç içerisinde Ebu Ali Tabatabai acil müdahale birlikleri komutanlığına yükselerek Rıdvan birlikleri komutanı olmuştur.

Hizbullah'ın Suriye'de tekfirci ve terörist gruplarla yapılan savaştaki varlığı, bu direniş kuvvetini güçlendirmiş ve sonrasında o görevinin ne olduğu tam anlamıyla bilinmeyen başka bir birime komuta etmek üzere görevlendirilmiştir. Tabatabai bu birimde özel Suriye güçlerinin komutasını da üstlenmiştir, bu birlik muhtemelen siyonist medyanın da gündeme taşıdığı Hizbullah'ın operasyonel saldırı birliğidir.

Her ne kadar Kuneytera'da düzenlenen bu terör saldısının hedef ve amaçları hakkında farklı şeyler söylenmişse de, Ebu Ali Tabatabai'nin terör saldırısının asıl hedefi olduğunun gündeme gelmesi, İsrail'in direnişin düzenleme ihtimali olan bütün intikam eylemleri risklerini göze alacak kadar onun istihbari ve askeri gücünden ne kadar çok korktuğunun göstergesidir. Ancak siyonistler bu amaçlarına ulaşamamışlardır.

İsrailliler bundan sonra bu şahıs hakkında daha çok şeyler duyacaklarının farkındadırlar, bu yüzden onu kendi varlıkları için ciddi bir tehdit olarak görerek onu tehlikeli bir düşman olarak kabul etmektedirler. Onlar Lübnan direniş liderliğinin emir vermesi halinde, bu seçkin birliğin asli görevinin işgal edilmiş bölge olan elCelil'in özgürleştirilerek tekrar İslam dünyasına kazandırmak olduğunun bilincindedirler. Bu konu Seyyid Hasan Nasrallah tarafından gündeme getirildiğinden beri siyonist rejimin güvenlik ve siyasi makamları, askeri stratejistleri için bir kabusa dönüşmüştür.

Tercüme: İntizar.web.tr