“Direniş Âlimleri Küresel Birliği” Genel Sekreterliği tarafından yapılan “Direniş Terör Değildir” başlıklı açıklama kapsamında Lübnanlı Sünni âlim Şeyh Mahir Hammud, konuyla ilgili suçlamalara maruz kalan başta Hamas, İslami Cihad ve Hizbullah’ın Siyasi Konseyi olmak üzere bazı taraflarla çeşitli görüşmeler gerçekleştirdi.
Ayrıca Şeyh Hammud Beyrut’taki Mısır Konsolosluğu’yla da iletişime geçerek bazı konulara dikkat çekti:
Birincisi; Filistin direnişi, Arap dünyasında maruz kaldığı her türlü fitneci yaklaşımdan ve çeşitli baskılardan bertaraf edilmelidir. Direnişin hiç kimseye bir faydası dokunmayan terör lekesinden uzak tutulması gerekir.
İkincisi; Hamas Hareketi’nin askeri kanadı olan İzzeddin El-Kassam Tugayları’nın Mısır’da terörle suçlanması kararının kanuni yollarla ilga edilmesi için gayret sarf edilmesi şarttır. Mısırlı taraflardan bu konuda destek beklediğimizi vurgulamalıyız.
Üçüncüsü; Herkesin Mısır’da askerleri ve sivil halkı hedef alan ve son dönemde artış gösteren terör saldırılarını kınaması, özellikle de doğrudan veya dolaylı olarak bu yapıların üzerinde etkisi olan tarafların (ya da bunu yapabileceğini düşünenlerin) sadece kınamayla yetinmeyerek bu terör saldırılarını engellemeye çalışması ve bu tarafların açığa çıkmasını sağlayarak direnişin bu terör eylemleriyle bir ilgisinin olmadığının ortaya konulması gerekmektedir. Hep beraber Siyonist düşmandan ve ajanları olan taraflardan başka hiç kimsenin bir fayda elde edemediği teröre karşı ele ele verilmesi gereklidir.
Dördüncüsü; Şeffaflık ve karşılıklı güvene dayanan yeni bir sayfa açılması için bu meseleden dolayı muzdarip olanlara yardımcı olunması ve iletişime geçilmesi gerekmektedir. Ne Filistin, Mısır olmaksızın yapabilir, ne de Mısır, Filistin olmadan… Herkesin tek olan düşmana karşı ortak hareket etmesi gerekiyor.
Beşincisi; Direniş Âlimleri Küresel Birliği bu anlamda her türlü arabuluculuğa öncülük etmeye hazırdır. Ancak şunu da ifade etmeliyiz ki taraflar arasındaki devamlı iletişim sebebiyle aslında konu herhangi bir arabulucuca ihtiyaç duyulmadan çözülebilecek niteliktedir. Bizler başta El-Ezher olmak üzere etkili olan her tarafı gerekirse arabuluculuk yapmak ve taraflar arasındaki iyi ilişkileri yeniden tesis etmek için harekete geçmeye çağırıyoruz.
“Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılmayın…” (Ali İmran:103)
İslami Analiz