Golan Tepeleri işgaline petrol ve IŞİD bahanesi

Suriye’de selefi-vahhabi çeteleri güçlendiren emperyalist müdahaleler, bir yandan da Suriye hükümetinin uluslararası güvenilirliğini azaltarak, İsrail’in Golan Tepeleri’ni işgalini kolaylaştırdı.  

Görüntülenme: 1577 Tarih: 05 Şubat 2015 15:47
Golan Tepeleri işgaline petrol ve IŞİD bahanesi

ABD’li petrol şirketi Afek, İsrail’in Golan Tepeleri’nde petrol çıkartmak için çalışmalara başladı. Tepelerin güneyinde 400 kilometrekarelik alanda petrol çıkartma hakkı alan şirketin Aralık 2014’te kuyu kazmaya başlaması, Golan Tepeleri’ne dair tartışmaları da yeniden başlatmış oldu.

Golan Tepeleri: Dün ve Bugün

Golan Tepeleri, Arap-İsrail savaşı ardından 1949’da imzalanan ateşkes anlaşmasıyla silahsız bölge haline getirilmişti. Hula Vadisi’nde kesin kontrol için tepeleri isteyen İsrail Golan Tepeleri’ni 1967’deki Altı Gün Savaşı sırasında işgal etmiş ve 1981’de de uluslararası hukuka aykırı olarak ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, ABD tarafından bile tanınmasa da, “sınır güvenliği” gerekçesiyle karşı bir adım da atılmadı. Suriye ve İsrail arasında sorun olmaya devam eden Golan Tepeleri, 90’larda da İsrail’in çekilmeyi kabul etmemesiyle gerginliklere sebep oldu. 

Günümüzdeyse emperyalizmin desteklediği gruplarla Suriye arasındaki savaşın şiddetlenmesi ve çatışmaların Golan’a sıçraması İsrail’in bölgede “askeri savunma” sebebiyle hak iddia etmesine yol açtı. Suriye topraklarının 16 kilometre içine kadar “tampon bölge” kurmayı tasarlayan İsrail, bunun amacının sınırı İslamcı çetelerden korumak olduğunu iddia etti.

İsrail ve Selefi-Vahhabi Çeteler

Geçtiğimiz yıl, Birleşmiş Milletler gözlemcilerinin, BM Güvenlik Konseyi’ne verdiği raporlar, 18 aylık bir süre içerisinde “İsrail ve Suriye muhalefeti arasında işbirliği” olduğunu gösterir nitelikte. Raporlar, Mart 2013 ve 2014 Yaz’ı arasında İsrail ordusunun yaralıları iyileştirdiğini ve askeri destek sağladığını doğruluyor. İsrail gazetesi Ha’aretz de İsrailli askerlerin selefi-vahhabi çetelere silah verirken tespit edildiğini onaylıyor.

İsrailli Dürzi aktivistler tarafından yapılan bir açıklama, İsrail ordusundan destek alan gruplar arasında El Kaide, El Nusra Cephesi ve IŞİD olduğunu söylüyor. İsrail ordusu yetkilisi Aviv Kochavi, 2012 yılında Golan Tepeleri’nde El Kaide varlığı olduğunu ve bunun İsrail’i ileride tehdit edebileceğini söylemişti, ancak bölgede El Kaide ve IŞİD militanlarının varlığının giderek artması da Dürzilerin iddiasını kanıtlar nitelikte. İsrailli gazeteci Richard Silversteinde, İsrail sınırına kurulan bir kampta İslamcı çetelerin barındırıldığını, bu çetelerin Suriye’de gerçekleştirdiği sabotaj ve terör operasyonlarıyla sadece Esad hükümetinin değil İran ve Hizbullah’ın da zayıflatılmasının umulduğunu söylüyor. Ağustos 2013’te Fransız gazetesi Le Figaro da “elle seçilmiş” 300 Özgür Suriye Ordusu üyesinin CIA ve İsrail komandoları tarafından eğitildiğini ve yönlendirildiğini bildirmişti. Gazete ABD-İsrail işbirliğiyle yapılan eğitimlerin 2012’den beri Ürdün ve Türkiye’deki gizli ABD kamplarında gerçekleştiğini iddia etmişti.

İsrail gazetesi Ha’aretz, Mart 2014’te Suriyeli “isyancıların, para ve İsrail ordusunun desteği karşılığında Golan Tepeleri’ndeki iddialarından vazgeçeceğini bildirmişti. Özgür Suriye Ordusu liderlerinden Kemal el-Lebvani de, Golan Tepeleri’ni satmanın savaşı kaybetmekten daha iyi bir fikir olduğunu söylemişti. Sonrasındaysa Times of Israel’in ÖSO komutanlarının tıbbi ve askeri yardım karşılığında İsrail ile işbirliği içerisinde olduğunu açıklaması, bahsedilen anlaşmanın gerçekleştiğini göstermişti. İlerleyen aylarda IŞİD’e karşı saldırıları eleştiren Lebvani, Suriye hükümetinin daha büyük bir sorun olduğunu iddia etmişti.

Türkiye’nin Rolü

Türkiye’nin ABD’nin yönetimindeki “ılımlı” teröristlerin eğitimine dahil olduğu biliniyor. ABD ve Türkiye arasında imzalanan bir anlaşma 3 yıl içerisinde 15 bin “Suriyeli isyancı” eğitilmesini kararlaştırmıştı. Avrupa ve ABD medyası bu anlaşma üzerine Adana’daki İncirlik üssünün uzun süredir zaten bu amaçla kullanıldığını yazmıştı. Yetiştirilecek militanların ılımlılığından bahsediliyor, ancak aynı şekilde Türkiye’nin IŞİD’e ve bölgedeki tekfirci çetelere askeri ve lojistik yardım sağladığı, yaralı çete üyelerini tedavi ettiği, kimi örgütlere finansman sağladığı ve sınır geçişlerinde kolaylık yaptığı da bilinen bir gerçek. Reuters de Körfez’deki kaynaklarının “askeri denetim Türklerin elinde”, “Türkiye ana koordinatör” dediğini bildirmişti. Geçtiğimiz haftalarda sızan jandarma belgeleri de aynı doğrultuda kanıtlar sunuyor. Ancak ABD, Türkiye’nin çetelere desteğine karşı hiçbir adım atmazken, bölgede işbirliği içerisinde olduklarını söylemeye devam etti.

İsrail Varlığının Sebebi Petrol

İsrail ordusu, Golan Tepeleri’nde petrol kazısı için izin verilmeden birkaç gün önce tekfirci vahhabi çeteleri sebep göstererek Suriye’deki askeri varlığını arttırdı. Çetelerden biri de daha iki yıl önce İsrail’i desteğinden dolayı öven Yarmuk Tugayları idi. İsrail yıllardır desteklediği çeteleri, şimdi Suriye’yi işgaline sebep olarak sunuyor. İsrail, Golan Tepeleri’ne IŞİD’in doğrudan ulaşımın olduğunu, bunun da İsrail müdahalesini gerekli kıldığını iddia ediyor.

Yakın zamanlarda yayınlanan bir ABD raporu da, bölgede yüksek miktarda petrol ve doğal gaz bulunduğunu belirterek, bunun Suriye ve İsrail arasında yeni çatışmalara sebep olabileceğini söylüyordu. Olası bir çatışma durumunda ABD’nin askeri desteğinin kritik olduğunu bildiren rapor “Suriye’deki çatışmalar bittikten sonra” bölgedeki ticari kaynakların getirisinin yüksek olduğunu belirtiyordu. İsrail daha önce de Suriye’nin, bölgede petrol bulunması durumunda kendilerini engelleyemeyeceğini açıklamıştı.

İsrail Ne Kazanmış Oldu?!

Suriye’de sözde İslamcı çeteleri kuran ve güçlendiren emperyalist müdahaleler, bir yandan da Suriye hükümetinin uluslararası güvenilirliğini azaltarak, İsrail’in Golan Tepeleri’ni işgalini kolaylaştırdı. Bölgede ABD ve İsrail müdahaleleri Irak ve Suriye’deki IŞİD, El Nusra, El Kaide gibi örgütler aracılığıyla meşrulaştırılmaya çalışıldı. 

PETROLÜ ÇIKARAN KİM?

İsrail’in petrol çıkartma hakkını verdiği firmaya baktığımızdaysa; siyaset, medya ve sermayenin iç içeliğini görüyoruz. Afek Petrol ve Gaz şirketinin hisse sahibi yönetim kurulu üyeleri arasında ABD’li medya patronu Rupert Murdoch, yatırımcı Lord Jacob Rothschild ve eski ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney bulunuyor. Firmanın yönetim kuruluna bakmak, İsrail’in Golan Tepeleri’nde yaptığı operasyonlarda ABD’nin onayı olduğunu anlamak için yeterli.

 

sol

Yorumlar