Sıfır noktadan düşmana saldırmak, düşmanla göğüs göğüse çarpışmak, mevzilerinin arkasına geçip düşman askerlerini öldürmek, düşmandan milyonları sığınaklara doldurmak, güvenli diye bildikleri ve övündükleri Tel Aviv’i füzelerle vurmak bu savaşın belirgin özelliğiydi.

Ancak daha önemlisi, düşman ordusu hakkındaki yenilmez efsanesini, halkların bilincine kazıdığı teoriyi Zikim askeri üssüne yaptığı saldırıyla yerle bir etmesidir.

Siyonist liderlerin savaştan sonra yaptıkları açıklamalarda savaşı askeri, siyasi, ekonomik, sosyal ve psikolojik düzlemlerde kaybettiklerini itiraf etmeleri aslında dayattıkları savaşta ne kadar ağır darbe yediklerini gösteriyordu. Dönemin Turizm Bakanı Uzi Landau ‘Gazze karşısında savaşı stratejik olarak kaybettik” derken, İsrail eski Mossad Başkanı Meir Dagan ise “İsrail hükümeti Başbakanı Benyamin Netanyahu Gazze’de çok kötü bir başarısızlığa uğradı” diyordu.

Filistin tarihinde en ağır, en kanlı ve en barbar savaşın yaşandığı Gazze’de çoğu kadın ve çocuk 2200 kişi şehit oldu, 60 aile bütün fertleriyle şehit oldu.  11150 kişi yaralandı, 50 bin ev yıkıldı ve zarar gördü. Hükümet binaları, camiler, kiliseler, mezarlıklar, hayır kurumları, hastaneler, tıp merkezleri, sağlık ocakları, okullar, üniversiteler, fabrikalar, tarım alanları, spor alanları, elektrik santralleri, su kaynakları, havuzlar, alt yapı ve atık su tesisleri yerle bir edildi.

İşgalci İsrail’in resmi rakamlarına göre savaşta 64 işgal askeri ve 3 Yahudi yerleşimci ölürken, 651’i asker 1008 kişi yaralandı. Kassam Tugayları ise sadece kendilerinin 161 Siyonist subay ve askeri öldürdüklerini belirtirken, elinde esir askerler olduğunu ima etmekle birlikte bunun sayısıyla ilgili bir bilgi vermiyor.

fiem