Konuyu Filistin Enformasyon Merkezi’ne değerlendiren Beytu’ş-Şarki’l-Evsat Ajansı muhabiri Mahfuz Ebu Türk, işgal güçlerinin Mescidi Aksa’nın önünde ve avlusunda bulunan herkese saldırdığını, saldırırken, küçük büyük, yaşlı genç, kadın erkek, gazeteci, ilk yardım görevlisi ayırımı yapmadığını söyledi.

Dünkü saldırılara değinen Ebu Türk “işgal güçleri Hıtta Kapısından içeri girip namaz kılanlara saldırdıklarında ben de olayı görüntülüyordum. Bana da saldırdılar. Namaz kılan kadın, çocuk, yaşlı, hoca ve ilim talebelerine atılan ses ve gaz bombalarından dağılan cisimlerin bana isabet etmesi sonucu birçok yerimde yaralar oluştu” dedi.

İşgal güçlerinin Mescidi Aksa’yı ele geçirmek için bu saldırılarda bulunduğuna dikkat çeken Ebu Türk, işgal güçlerinin bu amaçla içerde namaz kılan ve ilim öğrenen kişilerle, Mescidi Aksa’nın resmi nöbetçilerini dışarı çıkarıp saatlerce gözaltında tuttuklarını ifade etti.

Dünkü saldırılar esnasında Aksa’yı korumak için orada bulunan ve saldırıdan nasibini alan Kudüslü Fatine Hüseyin adındaki kadın ise Filistin Enformasyon Merkezi’ne yaptığı açıklamada, işgal güçlerinin kuduz köpekler gibi gelişi güzel Silsile Kapısı önünde namaz kılan cemaate cop ve dipçiklerle saldırıp, üzerlerine yağmur gibi ses ve gaz bombaları yağdırdıklarını söyledi.

Kendisine yapılan saldırıları da anlatan Kudüslü gönüllü muhafız ve murabıt Fatine şunları anlattı: “Atılan ses bombalarının etkisiyle oturup nefes almaya çalışıyorken, işgal güçlerinden bir grup üzerime yürüyüp darp etmeye başladılar. O esnada Sınır Muhafızlarından biri gelip elimden çekip yere attıktan sonra beraberindekilerle birlikte beni tekmelemeye ve dövmeye başladılar. Bayılmıştım. Gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu gördüm.”

Birçok yerinden yara aldığını söyleyen Fatine, “canımız, malımız, çocuklarımız ve elimizde olan her şey Aksa’ya feda olsun” dedi.

fiem