Şeyh Mahir Hammud'dan Önemli Aşura Mesajları

Lübnan’ın önde gelen Sünni âlimlerinden Şeyh Mahir Hammud bu haftaki Cuma hutbesinde Aşura gününden söz etti.  

Görüntülenme: 1685 Tarih: 25 Ekim 2015 11:08
Şeyh Mahir Hammud'dan Önemli Aşura Mesajları

Lübnan’ın önde gelen Sünni âlimlerinden Şeyh Mahir Hammud bu haftaki Cuma hutbesinde Aşura gününden söz etti.

Şeyh Mahir Hammud’un 23 Ekim 2015 tarihli Cuma hutbesi şöyle:

“Aşura’dan konuşacaksak eğer, İslam ümmetinin vahdetinden ve fitneyle mücadeleden de söz etmemiz gerekir. Zira son günlerde Şii-Sünni fitnesi İslam ümmeti açısından büyük tehlike arz etmeye başladı.

Ancak İslami görevinin bilincinde olan, Şeriat’ı gereği gibi idrak eden, İslami görevlerde önceliklerin ne olduğunu bilen âlimler, Aşura’nın safların birleştirilmesi ve kalplerin yakınlaştırılması noktasında nelere vesile olabileceğinin farkına varabilirler. Öte yandan Ehl-i Sünnet olsun ya da olmasın ilim tahsil ettiğini iddia eden, ancak hevasına ve çıkarlarına tabi olan sözde âlimler ya da kendi çıkarlarını ve tahtlarını müdafaa eden dünya müstekbirlerinin çıkarlarını gözeten yöneticiler ise Aşura’da yalnızca fitneye yol açabilecek şeylerin peşine düşer ve tarihi gerçeklerin üzerini örtmeye, ne Hanefi mezhebine de ne de aklı selime uygun düşmeyecek şekilde hedeflerine göre olan nasları kabul edip diğerlerini reddetmeye giderler.

Aşura’nın Müslümanların vahdetine yol açması için, Yezid’in saltanatını korumak hırsıyla zulmettiğini, heva ve hevesine tabi olduğunu gösteren ortak nasların gündem edilmesi gerekmektedir.

Bugün hiç kimse Hz. Hüseyin(as)’in değerini yok etmeye kalkışmıyor. Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan… Onlar cennet ehlinin genç efendileri olarak kabul ediliyorlar herkes tarafından. Benzeri şekilde bugün ümmetin içinde bulunduğu anlaşmazlıkların ışığında, hiçbir akıl sahibi kimse Lübnan ve Filistin’deki direnişin İslam dünyasında saygın bir konuma sahip olduğunu ve Müslümanlar için en doğru geleceğin onlar üzerinden kurulabileceğini inkâr edemez. Aynı şekilde hiç kimse özellikle de Lübnan’daki direnişin hangi fıkhi veya siyasi yaklaşıma sahip olursa olsun Aşura ruhundan beslendiğini inkâr edemez.

Direnişi suçlayanlara şunu söyleyebiliriz: Diyelim ki, söylediklerinizin hepsi doğru… Aşura’da gereğinden fazla uygulamalar yapılıyor. Ancak şunu da sormalıyız ki: Alternatif nedir? İslam ümmeti için sunabileceğiniz projeniz nedir? Amerika’ya ve İsrail’e boyun eğmekten başka bir çözümünüz var mı? Fıkhınızın ve akidenizin doğru olması size siyasi anlamda düşmana tamamıyla teslim olup ümmetin servetini düşmana teslim etme hakkı tanır mı? İslam hem dünyayı hem ahireti, hem ibadeti hem siyaseti düzene koyan güçlü bir sisteme sahip değil mi? Başkalarına eleştiri yöneltildiğinde buna alternatif bir karşılığının olması gerekir. Aksi takdirde bu eleştiri hem dini hem siyasi açıdan utanç sebebidir. Bugün hem siyasi yöneticiler hem de alimler tarafından Aşura’nın ruhunu yaşayan, canlarını ümmet için, Filistin davası için feda eden, Siyonist işgale karşı Aksa’yı savunan Filistin’deki istişhad eylemcileri de eleştirilerin muhatabı oluyorlar. İntifadanın ümmetin uyanışına, özellikle de Suriye, Irak, Mısır ve diğer bölgelerdeki fitnenin son bulmasına vesile olmasını umuyoruz.”

İslami Analiz

 

Yorumlar