Burc el-Baracne'de perşembe günü meydana gelen bombalı saldırının ardından el-Meyadin kanalı Burc el-Baracne mahallesinin kuzey tarafında yer alan mülteci kampında ve bölgede yaşayanlarla görüştü. 

el-Meyadin kanalının bölge izlenimleri ve yaptığı bazı görüşmeler şu şekilde:

Patlamanın ardından alanda bulunan yaralıların yardımına ilk olarak kamp sakinlerinin gitmesi ve çok sayıda mülteci gencin hastanelere gidip kan vermesi, bazı kesimlerin kamp sakinleriyle bölgede yaşayanları ayrıştırma çabalarına rağmen aralarındaki olumlu ilişkiyi de gözler önüne serdi. Saldırıda yaralananların arasında kampta yaşayan mültecilerin de bulunduğu belirtildi.

Bölgeyi bilenler burada Filistinliler ve Lübnanlılar arasında hiç bir ayırım bulunmadığını, iki halk arasındaki insanı ilişkilerin çok olumlu olduğu, aralarındaki bağların çok eskiye dayandığı ve bölgesel bir takım çabaların ayrıştırma politikalarının sonuç vermediği görülüyor.

Ayn el-Sikke'de patlamanın meydana gelmesiyle beraber Filistin Kızılay'ına bağlı Hayfa hastanesi olağanüstü hal ilan etti ve kurtarma çalışmalarına katılma çağrısında bulundu. Hastanenin bütün hemşire ve doktorları seferber bir şekilde çalışmalara katıldı. Hastanede kan ihtiyacı olduğunun duyurulmasının ardından ihtiyaçtan çok fazla kan bağışı geldiği ve tüm acil ihtiyaçların karşılandığı belirtildi. Filistinli hastane müdürü doktor Halil Mahaviş Lübnanlılarla kaderlerinin ortak olduğunu, aralarında kuvvetli bağlar bulunduğunu ve kanlarını vermeye hazır olduklarını söyledi. 

Bu olumlu tabloya rağmen, patlamanın ardından her olayda olduğu gibi bazı kesimler bölgede yaşayan Filistinlilere çirkin ithamlarda bulunuldu. Bu ithamlar sosyal medya üzerinden de yayılarak yanan ateşi daha da körüklüyor. Son yaşanan patlama da suyu bulandırmak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat niteliğinde oldu.

Patlamadan kısa bir zaman geçmemişken orada ölen Filistinlilerin isimleri hiçbir belge ve bulguya dayanmadan bombacı olarak sosyal medya üzerinde paylaşılmaya başlandı, öyle ki alanda bulunmayan ve hayatta olduğu bilinen bazı isimler bile intihar bombacısı olarak duyuruldu. Bu durumla ilgili saldırıların odağında olan Burc el-Baracne sakinleri şu açıklamalarda bulundu:

Mülteci kampında bulunan sağlık sorumlusu Ebu Eşref: "Biz onların, onlar da bizim kardeşimiz. Bu kardeşliğimiz Filistin'in henüz işgal edilmediği zamanlara dayanıyor. Benim dedelerimin bazıları Güney Lübnanlı bazıları da El-Celil'li. Bu saldırı kamp sakinleriyle Baracne insanının arasını açmaya yönelik bir girişim ve arkasında da bu fitneyi aramıza sokan İsrail var."

Kamp sorumlusu Ebu Ratib ölenlerin arasında Filistinlilerin de olduğunu belirterek: "Bizim kumaşımız direnişin kumaşı, saldırıda şehid olanların hiçbirini Filistinli şehidlerden ayırmıyoruz. Buradaki kamplar Lübnan topraklarının bir parçası. Biz de Lübnan emniyet güçlerine her konuda yardımcı olmaya çaba harcıyoruz." 

Halk Cephesi Komutanlığı kıdemli üyesi Ebu Mücahid: "Filistin'de, Suriye'de, Yemen'de ve Irak'ta yaşanan savaşlar buralardaki ulusal cephelerin Siyonizme karşı direncini kırmak için çıkartıldı."

Ebu Sadık: "Bombalı saldırıların hedefinde her şeyden önce Burc el-Baracne mülteci kampı var. Bu saldırı bölgedeki krizi arttırarak Filistin direnişine destek verenlerin ve Filistinlilerin arasını açmaya yöneliktir, bu yüzden kesin bilgilere dayanmayan hiç bir iddiaya inanmamak lazım." 

Muhammed Rahal: "Fitne yaratmayı amaçlayan bu oyunlara karşı durmalıyız, bu fitneyi körükleyenler istediklerine ulaşamayacak."

Nasır Hazal: "Tüm bu yaşananlar fitne çabası, bu saldırı çok aşağılık bir yöntem, eğer Hizbullah ile savaşmak istiyorlarsa buyursunlar Suriye'de savaşsınlar. Bu tür eylemler yapanlar bilsinler ki Lübnan ve Filistin direnişi birbirinden ayrılmayacak, Lübnan halkı tüm Filistinlileri kucaklayacaktır."

Hamas medya sorumlusu: "Sivillere yönelik bu tür saldırılar Filistinli Mültecileri ve Lübnanlıları ayırmaksızın tüm halkı hedef almıştır. Hareketimiz Arap ve İslam toplumunda her türlü şiddetli eyleme karşıdır, Lübnan'daki bu saldırı da güvenlik ve istikrarı hedef almış olup halkımızın birliğini bozmaya yöneliktir."

İSLAMİ ANALİZ