Şeyh Zekzaki, her ne kadar Nijerya Şialarının rehberiyse de, o dinler üstü bir kimliğe sahipti. Nijerya’nın Ehli Sünnet ve Hristiyanları onu dindar bir şahsiyet olarak kabul etmekle birlikte onun görüşlerinden de faydalanıyorlardı. Herkes ona özel bir ihtiram gösteriyordu.
Şeyh Zakzaki İran İslam devriminden etkilenenlerden biriydi. Onun öğrencilik dönemi İslam devriminin gerçekleşmesiyle başlamış, devrimin İmam Humeyni (ra)’in öncülüğünde gerçekleşmesi onun İmam Humeyni’ye ve devrime iştiyakını artırmıştı.
Nijerya’nın Zarya şehrinde Şeyh Zakzaki’nin evine ve Bakiyetullah mescidine yapılan saldırıları ve Şeyhin tutuklanması konusunu, Nijerya İslami hareket encümeni olan “Muhammed Nafi Musa” ve “Elyas Abdullah İbrahimle” ile yapılan röportajı sizlere sunuyoruz…
Son olaylar hakkında birçok haber yapılmaktadır, sizin elinize ulaşan net bir haber var mı?
Gerçek şu ki Şeyh Zakzaki’nin evine saldırı düzenlenmiş ve elbette bu saldırıda şeyh yalnız değildi birçok taraftarı onunla birlikteydi. Ordunun şeyhe ulaşmasını engellemek için hepsi büyük fedakarlıklar gösterdiler. Öylesine siper olmuşlardı ki ordu, şeyhin evini yıkmak için bomba kullanmak zorunda kaldı. Bu olaylarda yaklaşık 500 kişi şehid oldu.
Bombalama neticesinde, Şeyhin evinin yarısı yanıyor. Ordu, şeyhin evinin etrafını tamamen muhasara ediyor ve hiç kimsenin yardım etmesine izin verilmiyor. Bu saldırılarda şeyh kolundan ağır yaralanıyor, eşine de kurşun isabet ediyor. Oğullarından biri de babasını savunurken şehit oluyor.
Ordu, bir gün boyunca Şeyhin evini bu şekilde muhasara ediyor. Asıl niyetleri Şeyhi o halde bırakarak kan kaybından ölmesiydi. Haberlerin Nijerya ve tüm dünyaya yayılmasından ve şeyh Zakzaki’nin kurtarılması üzerine tepkilerin artmasından sonra, Nijerya ordusu, şeyh Zakzaki’yi evinden alıp askeri bölgeye intikal ettirdiler. Ordu, şeyh Zakzaki’nin ve eşinin hayatta olduklarını söylüyor. Şu ana kadar elimize ulaşan net bilgiler bunlar.
O olaydan sonra, orda bulunan Şiaların tepkisi nasıl oldu?
Orda bulunanları çoğu şehit veya yaralandı çok az bir kısım kurtulabildiler. Orda bulunanlar canlarını şeyh için feda etmeye hazırdılar. Ve şöyle slogan atıyorlardı, bizden her hangi biri sağ oldukça şeyhe saldırmanıza izin vermeyeceğiz.
Rebi’ul evvelin başında genelde programımız olur. Bakiyetullah mescidine muharrem ve sefer aylarında asmış olduğumuz İmam Hüseyin (a.s)’ın bayrağını indirip yerine İmam Rıza (a.s)’ın bayrağını asarız. İnsanlar bunun için toplanmaya başlamıştı ve öğleden sonra bu program gerçekleşecekti, saat 10:00 civarında şeyhin evine saldırı düzenlendi. Şeyhin eviyle mescit arasında mesafe vardı, şeyh mescide gelmeden önce saldırı düzenleyip yaraladılar.
Yani saldırı iki noktada gerçekleşti, hem mescitte hem Şeyhin evinde?
Saldırı önce mescide yapıldı. Orda birçok ölü ve yaralanmalar oldu, oradan sağ kurtulanlar şeyhin evine doğru gittiler, çünkü ordunun, mescitten sonra şeyhin evine saldıracaklarını biliyorlardı. Elbette ordu eş zamanlı her iki mekanı da kuşatmıştı. İlk saldırı Mescitte gerçekleşti orda işleri bittikten sonra şeyhin evini kuşatan askerler takviye olarak geldiler.
Şeyh Zakzakinin ailesi hakkında her hangi bir bilgi varmı?
Şeyhin kızlarının ikisi İran da okumaktadırlar, kızlarından biri Dubai’dedir. Ali Haydar isimli oğlu son saldırılarda şehit oldu. Diğer üç oğlu da geçen yıl ki kudüs günün de yapılan saldırılarda şehit olmuşlardı.
Aslında hiç kimse böyle bir saldırı beklemiyordu. Çünkü ordu cumhurbaşkanlığına bağlıdır ve biz şu ana kadar cumhurbaşkanından bizlere karşı yapılmış her hangi bir şey görmedik. Bu olayın cumhurbaşkanıyla bir ilgisinin olmadığını düşünüyoruz. Çünkü geçen seçim öncesi şeyhin ziyaretine gelmişti ve ondan meşveret alıyordu. Bu ana kadar ondan her hangi bir karşı tutum işitmedik.
Peki saldırıların gerekçesi nedir?
Sözde Şialar genelkurmaya suikast düzenlemişler. Bu asılsız bir iddiadır.Nijerya Şiaları, silah olarak bir bıçakları dahi yoktur. Bu akıllıca bir iddia değildir.
Onlar, genelkurmaya suikast düzenlendiğini iddia ediyorlar, suikastla alakalı ne her hangi bir görüntü ve nede her hangi bir yaralanma mevcut. Bunun bir yalan olduğu aşikardır.
Nijerya Hükümeti ve ordusu israil’in etkisinde olduğu görülmekte, bu saldırıların israil’in etkisinde gerçekleşmiş olma ihtimali nedir?
Evet kesinlikle! Arabistan, Amerika ve İsrail defalarca şeyh Zakzaki’yi şehit etmek için uğraştılar ancak başarılı olamadılar.
Meydana gelen bu katliamdan dolayı acaba resmi bir girişim ve araştırma oldu mu?
Bize ulaşan haberlere göre, Kızılhaç, yaralıları bölgeden çıkarmak için girişimlerde bulunmuş. Dünyada ki birçok insan hakları örgütü bu kuşatmanın ve ölümlerin son bulması için çağrıda bulunduklarını biliyoruz.
Elbette şunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor ki İslami hareketin bir çok üst düzey üyesi ya şehit olmuş ya da yaralanmıştır. Bu durumda sağlıklı araştırma imkansızdır.
Şimdi gerek Nijerya da yaşayan ve gerekse diğer ülkelerde yaşayan, İslami hareketin büyükleri, Şeyh Zakzaki’nin akıbetinin bir an önce netleşmesini istiyor. Hükümet, gösterilerin önüne geçmek için “şeyh yaşıyor gösterilere gerek yok” cevabını vermektedirler. Birçok televizyon kanalında bu konuda haberler yapılmaktadır.
Nijerya’nın kuzey şehirlerin de genellikle Müslümanlar yaşamaktadırlar. Ehli Sünnete mensup Müslümanların bu katliama tepkisi oldu mu?
Bu bölgeler de iki grup yani hem tekfirci Vahabi hem de gerçek Ehli Sünnet Müslümanları yaşamaktadırlar. Tekfirci olmayan Ehli Sünnet, her zaman acılarımızı paylaşmış ve her zaman yanımız da olmuşlardır. Bunun hükümet tarafın dan Şialara karşı yapılmış büyük bir zülüm olarak görmektedirler. Elbette resmi cemaatlerden her hangi resmi bir açıklama henüz gelmiş değil, bireysel rahatsızlıklarını bizlere ibraz etmektedirler.
Nijer hükümeti, şuana kadar diğer dini camialar için örneğin, Hristiyanlar, Ehli Sünnet ve diğerleri için böylesine sert girişimlerde bulunmuşlar mıdır?
Bizler şu ana kadar Nijerya’da (diğer cemaatler ile ilgili) böylesi bir durumla hiç karşılaşmadık. Büyük gösteri ve toplantılar olur ama kimse onlara en ufak bir müdahale de bulunmaz, hatta rahatsız olmamaları için konuşmazlar bile. Şehirlerin birinde toplantıdan dolayı o şehrin ana yolları ikin gün boyunca kapatılmıştı ve hükümet hiçbir girişimde bulunmadı. Bizim yol kapatma gibi bir durumumuzda söz konusu değildi, sadece bayrak değişimi olacaktı.
Daha önce Şialara saldırı olmuş muydu?
Evet, çokça oldu. Daha önce Kudüs ve aşura gününde yine Şialara saldırı olmuştu. Gerekçeleri Nijerya’nın ikinci İran olmasından korkmalarıymış. Bizim İmam Humeyni (ra)’ı örnek ve olgu almamızdan korkuyorlar. Civar şehirlerden 200 km uzak yerlerden ERBAİN’e katılmak için insanlar gelmişti, bu kadar insanın bir araya gelmesinden korkuyorlar. Nijerya da Erbain için 5 milyondan fazla kişi bir araya toplanmıştı. Aslında, Kerbela dan sonra Erbain için en fazla insan, Nijerya’da bir araya gelmişti. Amerika ve İsrail açık bir şekilde “ Nijerya’nın ikinci bir İran’a dönüşmesine izin vermeyeceğiz” demişlerdi.
Ayetullah Şeyh Zakzaki, Nijerya da her kesimi kucaklayan tek şahsiyettir. Bir gün biri çok uzak bir yolda gelip şeyhin huzurun da Müslüman olmak istemiş ve şeyhin olmadığını ve yolculuğa çıktığını anlayınca, sabredip günlerce beklemiş, sadece şeyh Zakzaki’nin elinden Müslüman olmayı tercih etmişti. İnsanların Şeyh Zakzaki’ye olan teveccühünden haberdardılar.
Bizim Hristiyanlarla diyaloglarımız çok iyidir. Çünkü onlarda şuna inanıyorlar, “özgürlük herkesin hakkıdır.”
Nijerya Şiaları, İslami ahkamın uygulanmasını elbette ki istiyor. Bize karşı sert tutumlarının altında bu yatmaktadır. Bunu istememize rağmen onlara karşı bir taş dahi fırlatmadık.
Nijerya da güç dağılımı ne şekildedir?
Gerçek şu ki, her ne kadar seçim yapılıyorsa da, adayları ve seçim sonuçlarını Amerika ve İsrail belirler. Şeyh Zakzaki daha önce söylemişti “ seçimler dürüstçe ve halk için olursa biz katılırız”
Mashreghnews
intizar