Filistinli Kadınlar Kudüs'ü Siyonist İşgalden Kurtarmakta Kararlı

İslamî Direniş Hareketi (Hamas)’ın bünyesindeki İslamî Kadın Hareketi Başkanı Reca El-Halebi, Gazze’ye uygulanan kuşatmanın Filistin halkının Filistin ve Kudüs’ten taviz vermesi için işgal rejimi, Filistin Yönetimi, bazı Arap çevrelerle uluslararası çevrelerin bir komplosu olduğunu söyledi.  

Görüntülenme: 1395 Tarih: 12 Ocak 2016 16:02
Filistinli Kadınlar Kudüs'ü Siyonist İşgalden Kurtarmakta Kararlı

Filistin Enformasyon Merkezi’nin kendisiyle yaptığı röportajda önemli mesajlar veren El-Halebi “Filistin kadını davasının bilincindedir. Direnişin sürmesi için uzun soluklu savaş sorumluluklarını almaya da hazırdır” dedi.

Mescidi Aksa’ya destek için feda eylemleri yapan genç kızları tebrik eden El-Halebi, Kudüs’ün candan, maldan, yıkılan evlerden daha değerli olduğunu söyledi.

Kendisiyle yaptığımız röportajı sunuyoruz:

Yaşadığı zor şartları göğüslemek zorunda kalan Gazzeli kadınların durumunu nasıl görüyorsunuz?

Kadının durumundan bahsedeceksek, yaşadığı şartlar hiç de iç açıcı değil. İmkânlar açısından da çok acı bir tablo var.

Gazze’nin ambargo, savaş ve diğer gelişmeler nedeniyle yaşadığı sıkıntılardan en fazla etkilenen kesim kuşkusuz kadınlardır.

Gazze’ye uygulanan kuşatma, Filistin halkının taviz vermesi için işgal rejimi, Filistin yönetimi, Arap ve uluslararası bazı çevrelerin komplosu ve tuzağıdır.

Onun için Filistin kadınının bu acıdan kurtulması için özgürlüğünden, onurundan, Filistin’den, Kudüs ve Aksa’dan vazgeçmesi gerekiyor. Ancak Gazzeli kadınlar ekmeksiz yaşamaya hazır, ama Filistinsiz yaşamaya asla.

Filistin kadını yaşadığı bunca sıkıntıya rağmen, hâlâ direniş seçeneğini destekliyor mu sizce?

Filistin kadını direnişin tercih olarak kalması ve her türlü oyun ve entrikalara maruz kalan direnişin mevzisinde varlığını sürdürmesi için daha çok dayanmaya, sabretmeye ve uzun soluklu savaşlara girmeye hazırdır.

Filistin kadını şu anda Filistin davasını içselleştirdi ve dolayısıyla bu davanın ortadan kaldırılması için çevresinde kurulan tuzakların farkındadır. Bu durumda olan birinin iradesi doğal olarak kırılmaz.

Bize dayatılan ambargo ile yapılan zulümlerin siyasi kararımız nedeniyle yapıldığını biliyoruz. Ancak buna rağmen boyun eğmeyeceğiz, kırılmayacağız. İrademizi kırmaya çalışanlara karşı var gücümüzle çalışacağız. Gazze çok keskin virajları aştı, çok ağır koşulları atlattı. Sıkıntılar her türlü sınırı zorladı. En basit haklardan mahrum bırakıldı. Ancak Gazze her şeye rağmen sabretti, tahammül gösterdi. Gıda ve ilaç karşılığında Filistin’den taviz vermedi.

Sizce Kudüs İntifadası’nı Filistin kadını mı başlattı?

İşgal rejimiyle Filistin Yönetimi’nin Filistin kadınına yaptığı zulüm, baskı ve dışlamaları; yetimlere hizmet sunan kurumları kapatmaları; Filistin kadınını ifadeye çağırmaları, eşlerini zindana atmaları… Bütün bunlar Kudüs İntifadası’nın baskıların, zulümlerin ve Aksa’ya yönelik komplo ve tuzakların doğal bir sonucu olduğunu gösteriyor.

İşgal rejimiyle görüşen Filistin tarafı Filistin’in başkenti Kudüs’tür diyerek aslında halkıyla alay ediyor. Zira Kudüs zaten Doğu ve Batı diye iki bölünmüş durumda.

Yaşanan zulüm ve komplolar karşısında Filistin kadını Kudüs’ü savunmaya başlayınca, bunu yaparken de işgal güçleri tarafından darp edilip tartaklanınca bütün bunlar gençleri harekete geçirdi.

Kadın onun kardeşi veya annesidir.

İntifadanın ilk kıvılcımını işgalcinin Aksa’yı zaman ve mekân olarak ikiye bölme kararına karşı Aksa’yı savunmaya çalışan murabıt kadınların direnişidir.

Peki, kadınların istişhad eylemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Filistin değerlidir. Kudüs değerlidir. Mescidi Aksa bizim canımızdan daha kıymetlidir. Din ve Filistin davası için verilen her şey basittir.

Gazze’ye Kudüs’ü ve Mescidi Aksa’yı savunmak amacıyla istişhad eylemleri yapmak için çıkın desek, içlerinde kadın ve genç kızların da olduğu bütün Gazze halkının tümü çıkacaktır.

Kudüs İntifadası’nda işgalcinin kadınları infaz ettiklerini ve evlerini yıktıklarını görüyoruz. Bununla neyi amaçlıyor?

Siyonist düşman Filistinlilere karşı her türlü zulmü meşru görüyor. Kadınları, gençleri, hatta çocukları öldürüyor. Evleri yerle bir ediyor. Bununla intifadayı durdurmak, gençleri caydırmak istiyor. Ancak bütün bunlar fayda vermeyecek. Herkes evin küçük vatan olduğunu biliyor. Biz büyük vatanı korumak için küçük vatanı feda etmeye hazırız.

Hamas 29’uncu yaşına girdi. Bu süreçte Filistin kadını nasıl değişti?

Filistin kadını giderek ilerliyor. Şeyh Ahmed Yasin’le (Allah rahmet etsin) başlayan ilk adımlarla bu süreç başladı. Her gün gelişip büyüyoruz. Aralarında benim de yer aldığım üç genç kızla başlayan bu süreçte şimdi binlerce kadından bahsediyoruz.

Allah’ın inayet ve ihsanıyla başlangıç güzel oldu. O zaman Şeyh Yasin bizimle ilgileniyordu. Gidip bir şeyler yapıp döndüğümüzde hep çabalarımızı takdir ediyor ve tebrik ediyordu.

Çok sıkıntılı süreçlerden geçtiğimiz ve birçok badireyi atlattığımız halde çalışmaktan geri durmadık. Allah’a hamd olsun kadın hareketi devam ediyor. Her eve, okula ve üniversiteye ulaşabilecek şekilde piramit bir yapımız var.

Burada durmayacağız. Büyük beklentilerimiz var. Zira dinimiz daha çok şeyler yapmamızı hak ediyor. Camiye girip misyonumuzu anlamamıza vesile olan kapı Hamas’tır.

Hamas sevgisi için kalbi çarpan herkesi tebrik ediyoruz. İnşallah hareketin kuruluşunu Kudüs’te kutlayacağız. Çünkü Hamas ulusal özgürlük projesidir.

fiem

Yorumlar