Salih Turhan:''İsrail Bu Coğrafyada İşgalcidir.''
İSLAM ÜLKELERİ, 13 Nisan 2016 16:10Hükümetin İsrail ile vardığı mutabakatın ardından, imzaların atılmasına sayılı günler kala, içine düşülen bu hazin durumu Türkiye’nin gündemine taşıyan Milli Gazete’ye, sivil toplum kuruluşlarından da destek geldi. Gazetemize yaptıkları açıklamalarla sessizliklerini bozan kuruluşların ortak noktası, yapılacak anlaşmaya karşı olmaları…
Fatih Yedier
MUHATAP ALMAMALIYIZ
Mirasımız Derneği Başkanı Muhammed Demirci: “Türkiye ile İsrail’in bir araya gelişini doğru bulmuyorum. İslam dünyası olarak İsrail’in yalnız olduğunu hissettirmemiz gerekiyor. İsrail’e yalnız olduğunu hissettirdiğimiz takdirde bir gün dahi o topraklarda kalamaz. İsrail’in Ortadoğu’da kalabilmesinin tek nedeni onları muhatap almamızdan kaynaklanıyor.”
KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL
Geçtiğimiz günlerde Hükümetin İsrail ile yaptığı görüşmeleri protesto eden Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Araştırmalar Derneği Başkanı Ayşe Yılmaz da “Bir Müslüman olarak İsrail ile yapılan pazarlıkları kabul etmemiz mümkün değil. Hükümetin İsrail ile yaptığı pazarlıkları doğru bulmuyoruz. Eğer bir anlaşma imzalanacaksa bu çok talihsiz bir durum olur. Her gün telefonumuza Gazze abluka altında yardımlarınızı bekliyoruz diye mesaj geliyor. Hal böyleyken İsrail ile girilen bu ilişkilerin haklı hiçbir gerekçesi olamaz. Allah Kur’an da zalimleri dost edinmeyin diyor. Bu aynı zamanda Allah’ın emir ve yasaklarına da karşı gelmektir. Bu yanlış yoldan derhal geri dönülmeli. İsrail ile girişilen bu pazarlıklardan vazgeçilmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.
SÖZÜNÜN ARKASINDA DURACAKTIR
Son süreçte yaşananlardan üzüntülü olduğunu belirten Mavi Marmara şehidi Çetin Topçuğlu’nun eşi Çiğdem Topçuoğlu:” Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bize bir söz verdi. ‘Söz sahibi kan sahipleridir’ diye. Ben cumhurbaşkanımızın bu sözüne güveniyorum, bu sözünün arkasında duracağından eminim. Siyonizme karşı birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Bu mücadeleyi aksatmak isteyecek ülke içinde de odaklar olabilir, buna karşı da dikkatli olunmalı.” ifadelerini kullandı.
İSRAİL’E TEBESSÜM DAHİ EDİLEMEZ
İHH Genel Başkan Bülent Yıldırım: “Bugünlerde Türkiye-İsrail ilişkileri gündemden hiç inmiyor. Bu mesele sadece Türkiye İsrail meselesi değildir. Bu bir ümmet, insanlık meselesidir. Türkiye-İsrail ilişkilerine bakarak bu meseleyi daraltmak bizim hiç de uygun görmediğimiz kabul etmediğimiz bir konudur. Birileri bizim İsrail’le anlaşma yapmamızı isteyebilir ama biz yeryüzünün her tarafında bebek katillerine gösterilecek herhangi bir tebessümün o katliama ortaklık olduğunu çok iyi biliyoruz.”
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) üyesi bir grup, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde 2010 yılında Mavi Marmara yardım gemisine saldırıların protesto etti. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden duruşma öncesinde adliye önünde toplanan bir grup, taşıdıkları “Katil İsrail Hesap Verecek”, “Gazze’ye selam direnişe devam”, “ Filistin halkı yalnız değildir” yazılı pankartlar ve Filistin bayraklarını taşıyarak, İsrail aleyhinde sloganlar attı. Adliye önünde davaya ilişkin açıklama yapan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, kamuoyunda Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleştiği yönündeki iddiaların doğru olmadığını savundu. Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin insanlık meselesi özelinde temellendirilmesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, “Bugünlerde Türkiye-İsrail ilişkileri gündemden hiç inmiyor. Bu mesele sadece Türkiye İsrail meselesi değildir. Bu bir ümmet, insanlık meselesidir. Türkiye-İsrail ilişkilerine bakarak bu meseleyi daraltmak bizim hiç de uygun görmediğimiz kabul etmediğimiz bir konudur. Özelde Doğu Akdeniz’e kıyısı olan bütün ülkeleri, genelde bütün İslam coğrafyasını ve nerede yaşarsa yaşasın tek kişi de olsa bütün Müslümanları ilgilendiren meseledir. Çünkü siyonizm her tarafa kan ve gözyaşı götürmüştür.” diye konuştu. Yıldırım, İsrail devletiyle ilişkilerin sıfıra inmesinin kendileri için mutluluk verici bir gelişme olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “İsrail’le ilişkilerin sıfıra inmesi bizim için mutluluk vericidir ve inşallah da böyle devam edecektir. Birileri bizim İsrail’le anlaşma yapmamızı isteyebilir ama biz İHH ve Mavi Marmara birleşenleri yeryüzünün her tarafında bebek katillerine gösterilecek herhangi bir tebessümün o katliama ortaklık olduğunu çok iyi biliyoruz.”
İSRAİL, BU COĞRAFYADA İŞGALCİDİR
Hükümetin İsrail ile yaptığı görüşmeleri eleştiren AGD Genel Başkanı Salih Turhan: “Ne Türkiye’nin ne de bir başka ülkenin İsrail’e muhtaç olması söz konusu değildir. İsrail, bu coğrafyada işgalcidir. Türkiye’nin İsrail ile yaptığı her alışveriş, her anlaşma sadece İslam coğrafyasında değil vicdan sahibi tüm dünyada kabul edilemez olarak görülmelidir. Hükümet hem girdiği bu süreçten geri adım atmalı hem de kamuoyundan gizli yürütülen işbirliğinden vazgeçmelidir”
Hükümetin İsrail ile yaptığı görüşmeleri eleştiren AGD Genel Başkanı Salih Turhan, “İsrail, Siyonist ideolojinin bir ürünüdür. Osmanlı’nın, Filistin topraklarından çekildiği günden beri Siyonizm bu coğrafya için neredeyse bütün problemlerin kaynağı olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sonrası Siyonist-Emperyalist dünya düzeninin himayesinde İsrail’in bağımsızlığının ilan edilmesi, Müslümanlar açısından kabul edilebilir bir durum değildi. İsrail, o günden bugüne bölgedeki ülkeleri, etnik ve mezhepsel farklılıkları birbirine düşürerek çatışma ve kaostan beslemeye devam etmiştir” diye konuştu. Ayrıca İsrail’in bir terör devleti olduğunu vurgulayan Turhan, “Ne Türkiye’nin ne de bir başka ülkenin İsrail’e muhtaç olması söz konusu değildir. İsrail, bu coğrafyada işgalcidir. Türkiye’nin İsrail ile yaptığı her alışveriş, her anlaşma sadece İslam coğrafyasında değil vicdan sahibi tüm dünyada kabul edilemez olarak görülmelidir. Hükümet hem girdiği bu süreçten geri adım atmalı hem de kamuoyundan gizli yürütülen işbirliğinden vazgeçmelidir” dedi.
HÜKÜMETİN İSRAİL İLE ARASI HİÇ KÖTÜ OLMADI
“Türkiye ile İsrail ilişkilerinin düzelmesinden endişeliyiz.” diyen Özgür Yazarlar Birliği Başkanı Mustafa Kıyak da, “Aslında Türkiye’nin hiçbir zaman İsrail’le arasının kötü olduğunu da söyleyemeyiz. Çünkü ticari ilişkilerimize bakıldığında bu açıkça gözüküyor. İsrail ile Türkiye arasından 5,8 milyon dolarlık bir ticari hacmimiz var. Bizim İsrail’le ilişkilerimiz bozuk olsa bu hacim düşmesi gerekirdi. Fakat baktığımız bu ticari hacim sürekli artmaktadır. Türkiye’nin İsrail gibi terör örgütü devletle yaptığı ticareti ve ilişkiyi hiç uygun bulmuyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “One Minute” çıkışını da hiç samimi bulmuyorum, o da bir plandı. Önceden İslami hassasiyetlerimiz vardı. İsrail gibi bir terör devletiyle anlaşma yapıldı, hiçbir kimse tepki göstermedi. İslami duyarlılık bitti. Bu konuda İslami vakıfların sessizlikten kurtulup, gür bir sesle bu suskunluklarını bozmasını istiyoruz” dedi.
İSRAİL ORTADOĞU’DAKİ EN BÜYÜK TERÖRİSTTİR
FİDDER Başkanı Muhammed Mişeniş; “Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin normalleşmesi mümkün değildir. Normalleşme için Gazze’deki ablukanın kaldırılması gerekmektedir, işgal edilmiş olan Filistin toprakları iade edilmelidir, Mescid-i Aksa’ya işgal askerleri tarafından her gün yapılan saldırılar engellenmelidir. Türkiye-İsrail ilişkisi anca bu şekilde mümkün olur. Daha önceleri Müslümanları zalim, İsrail’i ise mazlum olduğuna dair olan imaj yıkılmakta ve tüm dünya İsrail’in zulmüne şahit olmaktadır. Boykotlara devam edilmeli, yapılacak anlaşmalardaki tüm sonuçlar özellikle Müslümanlara ve tüm dünyaya duyurulmalıdır. Bu görüşmeler hak ve batıl tarafı ortaya çıkaracaktır. Bu koşullarda yapılan bir anlaşma ancak faydalı olacaktır. Unutmayın! Filistin işgal edildi ve İsrail Ortadoğu’daki en büyük teröristtir” diye konuştu.
MİLLİ GAZETE
İSLAM ÜLKELERİ, 13 Nisan 2016 16:10
Yorumlar (0)