Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç'tan Hükümete İsrail Eleştirisi
İSLAM ÜLKELERİ, 18 Mayıs 2016 17:59Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, AK Parti iktidarının 2009'dan bu yana İsrail aleyhine yaptığı açıklamaların aksine arka planda İsrail lehine çalışmalar yürüttüğüne dikkat çekti.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, kişisel hırslar yüzünden devlet geleneği olan Türkiyenin açıklanması mümkün olmayan duruma sokulduğunu kaydetti. Milletin ve devletin iradesinin hiçe sayılarak parti çekişmesi yüzünden devlet için önemli bir makam olan Başbakanın görevinden edildiğine dikkat çeken Kılıç, bir de bu kargaşada Türkiyenin İsraile karşı NATOdaki veto yetkisinin kaldırıldığının altını çizdi.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, parti genel merkezinde yaptığı basın toplantısıyla gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevden ayrılma sürecini ve Hükümetin, Türkiye’nin elinde bulundurduğu İsrail’e karşı NATO’daki veto yetkisini kaldırması olayını değerlendiren Kılıç, dış politikadan, ekonomiye kadar birçok konuya dikkat çekti.
DEVLET İRADESİ, İKTİDAR PARTİSİNİN İÇ SAVAŞINA ALET EDİLMEMELİ
Ülke olarak siyasi tarihimizde bir ilki yaşadığımızın altını çizen Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’nın teamüllerde yeri olmayan bir şekilde görevinden edildiğini kaydetti. Devlet iradesi gibi ciddi bir meselenin iktidar partisinin kendi iç savaşlarına alet edilmemesi gerektiğini bildiren Kılıç, “Başbakan, ortada görevinden ayrılmayı gerektirecek sağlık sorunu, gensoru, ya da herhangi somut başka bir şey yokken makamından ayrıldı. Bu durumla ilgili kamuoyuna sebepleri içeren herhangi bir bilgi verilmedi. Görevden alınmanın gerekçesi açıklanmadı. Cumhurbaşkanı, halkın seçtiği bir başbakanı durup dururken neden görevden aldı? İşte bu soru, tüm milletin merak ettiği bir sorudur. Devlet idaresi gibi ciddi bir meselede, iktidar partisinin kendi içindeki güç savaşları, görev bırakmada belirleyici olabilir mi? Dahası, Başbakan Davutoğlu açısından oylarını aldığı vatandaşlara karşı bir vebal doğmamış mıdır? Cumhurbaşkanı, ‘başbakanın kendi kararı’ derken, Başbakanın ‘benim tercihim değil’ demesi bile başlı başına bir sorun değil midir? Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki uyumsuzluk, halkın oyuyla gelinen makamdaki birine el çektirmeye bahane olabilir mi?” diye sordu.
BAŞBAKANIN KİM OLACAĞIYLA İLGİLENİRKEN İSRAİL VETOSU KALKTI
Türkiye’de başbakanın görevden el çektirilmesi olayı yaşanırken, bir de bu sürecin gizlediği gelişmelerin meydana geldiğini belirten Kılıç, gizli kapaklı görüşmeler sonucunda Türkiye’nin NATO’daki İsrail vetosunu kaldırdığını hatırlattı. Kılıç “Sayın Davutoğlu’nun alınması ve yeni başbakanın kim olacağı tartışmaları, gündemin değişmesi bakımından iktidar partisine can simidi gibi geldi. Türkiye’de başbakanın görevden el çektirilmesi olayı yaşanırken, bir de bu sürecin gizlediği gelişmeler oldu. Gizli kapaklı yapılan görüşmeler sonucunda İsrail NATO şemsiyesi altına girdi. Türkiye, bu zamana kadar sürdürdüğü NATO’daki İsrail vetosunu kaldırdı. Yani, İsrail’in artık NATO’ya üye olabilmesinin önündeki engeller kaldırılmış oldu. Gündem yoğunluğu nedeniyle başka konulara odaklandırılan kamuoyu, bu gelişmeyi dikkatinden kaçırdı. İktidar partisinin kendi içinde yaşadığı güç savaşları ve çekişmeler, böylesine önemli bir gelişmeyi gözlerden kaçırmaya yetti” dedi.
İKTİDAR ARKA PLANDA İSRAİL LEHİNE DAVRANIYOR
Daha öncede İsrail aleyhine açıklamalarda bulun iktidarın arka planda farklı davrandığını söyleyen Kılıç, iktidarın “One Minute” olayından sonra İsrail’in OECD üyeliğine onay verdiğini ifade etti.
Böylelikle işgalci İsrail’in meşru bir zemine kavuştuğuna dikkat çeken Kılıç, “Hatırlayacağınız üzere, meşhur “One Minute” olayı Davos’ta Ocak 2009’da yaşanmıştı. Fakat böyle bir tavra rağmen, Türkiye 2010 yılında İsrail’in OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) üyeliğine onay vermişti. Bu onay neticesinde İsrail, uluslararası platformda yasal bir zemine kavuşmuştu.
Mavi Marmara’da İsrail’in insanlığa ve uluslar arası hukuka tamamen aykırı ve vahşi bir şekilde saldırılması sonucu 10 vatandaşımızın şehit edilmesinden sonra Türkiye, “Özür, Tazminat ve Gazze’ye Abluka”nın kaldırılması şartını öne sürmüştü. Bunlardan sadece özür şartı yerine getirilmesine rağmen, Ak Parti Hükümeti aynı OECD’de olduğu gibi NATO’da da İsrail’e istediğini kolaylıkla vermiş oldu.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun bu yeni gelişme karşısında, “İsrail’in güvenliği için çok önemli adım” açıklaması çok dikkat çekicidir ve olayın vahametini gözler önüne sermektedir. Ak Parti Hükümeti böyle bir olaya imza atarken, TBMM’nde temsil edilen siyasi partilerden bunu sorgulayabilecek bilince ve iradeye sahip hiçbir partinin olmaması da ayrıcı üzücüdür. Ve maalesef Türkiye’nin hem Doğu Akdeniz’deki hem de Ortadoğu’daki hayati önem taşıyan güvenliği, AKP eliyle NATO kanalıyla İsrail’in inisiyatifine terk edilmektedir” şeklinde konuştu.
Kaynak : Milli Gazete
İSLAM ÜLKELERİ, 18 Mayıs 2016 17:59
Yorumlar (0)