Prof. Burhaneddin Can Siyonizmi ve Darbeyi Yazdı
İSLAM ÜLKELERİ, 12 Ağustos 2016 15:43Milli Gazete yazarı Prof. Dr. Burhanettin Can, 'Kadife Darbeden Askeri Darbeye' yazı dizisinin dördüncü yazısında 'Bir dolardaki sırrı' ele aldı.
İşte o yazı:
KADİFE DARBEDEN ASKERİ DARBEYE-4: Bir Dolardaki Sır:
Dış Beyin Siyonizm, İç Beyin Masonluk, Taşeron Gülen Hareketi
“ Biz Sultan Hamid’i anlamadık…
Biz Siyonistlere alet olduk...
Bizi Beynelmilel Masonluk istismar etti.
Elimdir, fakat biz.. biz.. Siyonizm için çalışmışız.
Bu böyle.. Maalesef böyle paşam.. Maalesef böyle..”
Enver Paşa
Giriş
15 Temmuz 2016 ihanet hareketi askeri darbe girişiminde dikkat çeken bir nokta, bazı kişilerin üzerinde 1 doların bulunmasıdır. Bir doların üzerindeki P ve F serilerinin, darbeciler arasında haberleşme şifresi ve hiyerarşi amacıyla kullanıldığı ifade edilmektedir. Acaba mesele, sadece bu mudur; yoksa Bir Dolar üzerinde var olan “piramitte” gizli olan başka bir sır var mıdır
Burada, Türkiye’nin OHAL sürecinde ciddi bir hata yapmaması için bir dolardaki piramidin anlamına, sivil ve askeri bürokrasi içerisindeki ihanet şebekesi Masonluğun varlığına dikkat çekilmek istenmektedir.
“Dolar Darbesi”-“Darbenin Parolası: 1 Amerikan Doları”
15 Temmuz 2016 büyük ihanet hareketinde ortaya çıkan ilginç bir nokta, darbe girişiminde yakalanan bazı subayların üzerinden 1 Amerikan Doları çıkmış olmasıdır.
Medyadaki değerlendirme şekline göre, bir dolar üzerinde ki P (Pensilvanya), F (Fethullah) harfleri ve seri numaraları, birbirlerini tanımayan darbecilerin, karşılaştıklarında birbirlerini tanımalarına, aynı örgüte mensup olduklarına ve aralarında hiyerarşi olduğuna ilişkin şifre olarak kullanıldığıdır (1). Bu mümkün olabilir. Ancak niçin 1 dolar da 5, 10 ya da 50 dolar değil. Bu sorunun bir cevabı olmalıdır.
Gene iddiaya göre “Türkiye’de 81 ilde yaklaşık 200 organizasyon lideri seçildi. Geçen ay (Ocak 2016) Londra ve Santa Monica’da eğitimleri tamamlandı. SilentCircle mesajlaşma programı ile iletişim kuruluyor. Bu programı, CIA bile çözemedi. Organizasyon liderleri, saat saat operasyonu ezberlediler…15 Temmuz’u Türkiye’de çok ama çok kişi biliyordu. Paralel işadamları, askerler, Boğaz’daki aşiret ve Beyaz Türkler... Paralel işadamları, “Bizi ....komutanlar sattı!” diyor. Zincirde bir kopuş gerçekleşti ve girişim başarısız oldu. İkinci adımı kimse bilmiyor. Acaba kendi aralarında TANGO denilen programdan iletişim sürüyor mu Bir de herkese gönderilen şifreli dolarlar var!” (2).
Bu ifadelere göre çok önceden, çok profesyonelce hazırlanan ve fakat acemice uygulanan, ya da o görüntü verilen bir darbe girişimi ile karşı karşıyayız. Eğer durum gerçekte bu ise, o takdirde, darbe girişiminin asıl amacının ne olduğunun tartışılması ve berraklaştırılması, ona göre de tedbir alınması çok daha hayatı bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuyu burada tartışmayacağız. Onun yerine niçin 1 doları, şifre, iletişim ve mesaj aracı olarak kullanmışlardır konusunu ele alacağız.
1 Dolar üzerindeki ana sır ve mesaj, Rahmetli Erbakan’ın ısrarla gündeme getirdiği, Siyonizm’in Gizli Dünya Devleti Piramidinde gizlidir (Şekil1-2).
1 Dolardaki Ana Sır:
Siyonist Ahtapotun Kolları
Siyonizm’in Gizli Dünya Devleti, piramit şeklinde yapılanmıştır. En üstten en alta doğru, kesin itaat içeren, kademeli hiyerarşik bir yapı vardır. Bu yapı, 1 Dolarda Piramit şeklinde gösterilmektedir. En üstte herkesi gözleyen, kontrol eden göz ile en altta var olan insanlık arasında 3 ana düzlemde, kademeli bir yapı bulunmaktadır (3,4):
• 1- Hiç Görünmeyenler:
a. RT (3 Kabbalisten Oluşan Üst Komuta Kademesi)
b. 13’ler Meclisi
c. 33’ler meclisi
d. 300’ler Kulübü
13’ler Meclisi, 33’ler meclis ve 300’ler meclisi, SANHEDRİN, En üst Yönetim Meclisi olarak isimlendirilmektedir.
• 2-Ucu Gözüken Büyük Kısmı Gizli Olan Kademeler (5 Kademe) :
a. B’naiB’rıth- Bilderberg (Görünen en üst Ara Koordinasyon ve Yönetim Kademesi)
b. Büyük Şark Locası Teşkilatı (Fransız Mason Locası)
c. Komünizm (Rusya Mason Locası)
d. İskoç Locası Teşkilatı: 1-33 Derece (İngiliz Mason Locası)
e. York Locası Teşkilatı (Alman Mason Locası)
• 3- Halkın İçine Giren Ve Yukarının Emirlerini Uygulayan Saçaklar (Alt Kademeler; Üç Kademe):
a. Rotary-Lions-Diner-Propeller, YMCA
b. Mavi Localar
c. Önlüksüz Masonlar
Siyonist Gizli Dünya Devletinin yapılanışını ahtapota benzetirsek, yapının hiç görülmeyenler kademesini (RT ve Sanhedrin), ahtapotun baş ve gövdesi ile dünyaya yayılmış diğer tüm yapılarını da (2. Ve 3. Düzlemdeki Kademeler), ahtapotun kolları ile temsil edebiliriz. Dışarıdan bakanlar, kolların bağlantı yerleri hariç, kolları kolaylıkla görebilmektedirler. Ancak, kolların nereye bağlı olduğu, yanı bağlantı noktalarını görmeleri mümkün değildir. Sır dedikleri konu da budur.
1 dolar, belki darbeciler arasında bir şifre ve hiyerarşik bir konumu göstermesi açısından önemli olmuş olabilir. Bununla beraber, bize göre, 1 dolar üzerinden hem piramitte yer alan tüm yapıya mesaj verilmekte, hem de darbenin muhatabı olan ülkeye, yönetime özel mesaj verilmektedir. Karşınızdaki güç basit bir Gülen Örgütü değil biziz, ne yapacaksanız karşılığını bulacaksınız tehdidinde bulunulmaktadır. Bu açıdan baktığımız zaman 15 Temmuz İhanet Hareketinin dış beyni Siyonizm; iç beyni
Masonluk, taşeronu da Gülen Hareketidir. Dolayısıyla 15 Temmuz İhanet Hareketi, aynı zamanda sivil ve askeri bürokrasi içerisindeki Masonların besleyip büyüttükleri, yön ve şekil verdikleri bir darbe hareketidir.
Gülen Hareketinin Piramit yapısı içerisindeki konumu, rolü, belgelere dayalı olarak ortaya konması gerekmektedir. Gülen’in ilişki ağı ortaya çıkarılarak deşifre edilmelidir. “Aşağısı ibadet, ortası ticaret, yukarısı ihanet” olan bir yapıdan, bu ülkeye daha az zarar gelmesi için bu üçlü yapının çözülmesi sağlanmalıdır. Önümüzdeki günleri, daha az zayiatla atlatmak istiyorsak, devlet tarafından bu, mutlaka yapılmalı, masumlar mağdur edilmemelidir.
Kılcal Damarları Kangren Olmuş Bir Sistem: “Nüfuz Casusları”
1963 yılında Başbakan İsmet İnönü’nün bakanlar kurulunda, daha şahsiyetli bir dış politika izlenememesinin nedeni olarak, Türkiye’nin kılcal damarlarına sızmış olan yabancı bir insan unsurunu göstermiştir:
“Daha bağımsız ve şahsiyetli dış politika izlenmesini istiyorsunuz. Nasıl yapacağım ben bunu Karar vereceğim ve işi teknisyenlerime havale edeceğim. Onlar etraflı çalışma yapacaklar, teklifler hazırlayacaklar. Yapabilirler mi bunu
Hepsinin etrafında uzman denilen yabancılar dolu, iğfal etmeye çalışıyorlar, muvaffak olamazlarsa işi sürüncemede bıraktırmaya çalışıyorlar. O da olmazsa karşı tedbir alıyorlar… Bir tek uzman vermek için büyük tavizler vermeye hazırdılar... Bir görev veriyorum. Neticesi bana gelmeden Washington’un haberi oluyor. Sonucu memurumdan önce sefirimden öğreniyorum… Böyledir bu işler; Peygamber edası ile size dünyaları vaat ederler, imzayı attınız mı ertesi gün gelmişlerdir. Personeli gelmiştir, üsleri gelmiştir. Ondan sonra sökebilirsen sök, gitmezler. Ancak bu meselenin üzerine vakit geçirmeden eğilmek lazım. Yoksa bağımsız dış politika güdemeyiz.
Fakat zannetmeyiniz ki kolay bir iştir. Savuşturulan iki üç badire bunun yanında çok kolay kalır. Teşebbüs ettiğimiz zaman başımıza neler geleceğini kestiremem.” (5)
Eski bakan ve senatörlerden Kamuran İnan 1995 yılında, “Küresel güçlere ‘Hayır Diyenlerin’ başlarına gelen olaylara” ve “ülke içindeki gizli kuvvetlerin gücüne” (6) ısrarla dikkat çekmiştir. Keza eski dış işleri bakanı SadettinTantan, “Bu ülkede nüfuz casusları var” derken böyle bir gücün varlığına dikkat çekmeye çalışmıştır. Kim bu nüfuz casusları
Türkiye’nin Kimyasını Bozan, Darbe Hazırlayan Gizli Güç: Masonluk
27 Mayıs darbesini organize eden, başlatıp yürüten güçlü ekip (14’ler), ani bir operasyonla (13 Kasım operasyonu), daha “başka bir güç tarafından” yurt dışına gönderilerek tasfiye edilmiştir (7). 27 Mayıs darbe sürecinde ‘6 Haziran olayı’ diye adlandırılan olayla ilgili Albay Talat Aydemir, arkadaşına yazdığı mektupta, ordu içerisinde gittikçe kuvvetlenen “Masonik bir hâkimiyetten” şikâyet etmektedir:
“Hava Kuvvetleri komutanının, emir subayının (Gürsel’in emir subayı Agasi Şen) marifetiyle tayininden sonra iş patlak verdi. Emir subayı Agasi Şen, Mason cemiyetine girmişti, diğerleri de onun izinden yürüyorlar, tesir altında kalıyorlardı. Bugün devletin beş bakanı da Masondur, sen hükmünü ver…” (7)
İttihat terakkinin kurucuları ve üyeleri içerisinde çok sayıda ve etkin olan masonlar vardı. İttihat terakki ile masonlar, ordunun içerisine sızarak imparatorluğun tasfiye dilmesinde çok etkin rol oynamışlardır. Osmanlı’da Emanuel Karasu ile başlayan hareketin, Cumhuriyet döneminde nasıl seyrettiği hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır.
Gülen Hareketinin çalışma şekli, şantaj ve darbe mantığı, yeni bir ittihat terakki vakasıyla karşı karşıya kaldığımızı göstermektedir. O nedenle Gülen Hareketindeki Emanuel Karasu mutlaka deşifre edilmelidir.
Masonlar, arka planda birbirlerinden haberli, ön planda birbirleri ile mücadele, çatışma halinde görülme becerisine sahiptirler. Masonları tehlikeli kılan, birbirlerine zıt, karşıt olan cemiyetler, yapılar içerisinde kolaylıkla faaliyet gösterebilmede ki yetenekleri ve her rengi alabilmeleridir (8). Gülen Hareketindeki garip bir “takiyye” yeteneği masonik bir davranış ve refleks olarak değerlendirilebilir.
Türkiye’de ordu ile halkı en keskin bir şekilde karşı karşıya getiren ve halkın temel değerlerine doğrudan cephe alan bir darbe özelliğinde ki 28 Şubat postmodern darbesi, Atilla İlhan’a göre Sabetayist - Masonik bir kadronun eseridir:
“28 Şubat Sabetayist bir darbedir; ekonomiyi batırmak ve halkı devletten soğutmak için yapılmıştır. Bakın Çevik Bir, Amerika’nın adamı, tasfiye edildi, onu tasfiye ettiler. Çevik Bir, Doğan Güreş olacaktı, onun için yetiştirilmişti. Bilmediğiniz bir şey de söyleyeyim; Sabatayisttir, dönmedir. Son zamanlarda dönmelere çok cesaret verdiler...”(8)
15 Temmuz İhanet Hareketi, 28 Şubat Postmodern darbesinin çok daha hain ve kanlı bir şekli olarak sivil halka kurşun sıkmıştır. Bunu ve 1 dolar şifresini göz önüne aldığımızda, Gülen Hareketi ile Türkiye’deki Masonik Kadronun ittifak içerisinde olduğunu söyleyebiliriz.
Sonuç: Masonlar, Öncelikli Olarak Sivil ve Askeri Bürokrasiden Tasfiye edilmelidir.
Türkiye’deki kilit noktalarda masonların bulunmuş olması ve Türkiye’deki Sabatayist- Masonik Kadronun, ABD-İsrail-İngiltere ile iç içe olması, Türkiye’nin ana sorunudur:
“Atilla İlhan: Bakın ben 28 Şubat sürecinde de yazdım, Türkiye’de hiç lafı edilmeyen bir takım başka tarikatlar da vardır, Silahlı Kuvvetler bunları görmüyor mu Soru buydu. Ve isimlerini sıralamıştım; masonlar, rotaryenler, lionslar, bunların hepsi tarikat, bu tarikatların aynı şekilde ilişkileri servetleri, aynı şekilde fırıldakları vardır… O zaman ses çıkarılmıyordu bunun da iki sebebi vardı; birincisi yüksek kumanda kademesinde masonlar vardı. Öyle olunca tabii dokunulmaz oluyorlar. Demek ki biraz ondan oluyor… Bana sorarsanız, 12 Eylül yani Turgut Özal’dan İsmail Hakkı Karadayı’nın Genelkurmay Başkanlığına kadar olan dönem içerisinde yönetim tamamıyla dış merkezliydi.” (9)
Türkiye’nin ana sorunlarından birisi de budur. Masonik yapı, Türkiye’den tasfiye edilmedikçe, Türkiye’deki kaos değişik adlar ve görüntüler adı altında ve değişik örgüt yapıları ile devam edecektir. Türkiye 1 dolardaki P ve F harflerine değil, Piramide, Piramitte yer alan masonik yapıya dikkatini vermeli ve yoğunlaştırmalıdır.
15 Temmuz 2016 İhanet Hareketine karşı başlatılmış olan temizlik harekâtında hazırlanan listelerde masonların etkili olup olmadığına bakılmalıdır. Tüm dikkatlerin Gülen Şebekesine yoğunlaştığı ve yoğunlaştırıldığı bir dönemde, mason kadronun arkadaki faaliyetleri gözden ırak tutulmamalıdır.
Masonik medyada, İslami cemaatlerin tümü, Gülen Hareketi bahane edilerek, aynı havuza konup yok edilmek istendiğine dikkat edilmelidir. Bu kampanya, önümüzdeki günlerde yoğunluğunu artıracak ve ülke bir kaosa doğru sürüklenmek istenecektir.
O nedenle gönüllü kuruluşlar, masonluğun ve yan kuruluşlarının kapatılması ve faaliyetlerinin yasaklanması için büyük bir kampanya açmalıdırlar.
Henüz Vakit Varken, Yarın Çok Geç Olabilir.
Kaynaklar
1- Uğuroğlu, O., Darbenin Parolası: 1 Amerikan Doları, Yeniçağ, 25.07.2016
2- Diler, E., Dolar Darbesi, Takvim, 26.07.2016
3- Allen, G., Gizli Dünya Devleti, Milli Gazete, İstanbul, 1996.
4- Mars, T.,İllüminatı, Entrika Çemberi, Timaş Yayınları, İstanbul, 2002.
5- Eymür, M., Analiz, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1991, S: 120-121.
6- İnan K., Hayır Diyebilen Türkiye, Timaş, İst. (1995), s 28-35
7- Yavi, E., İhtilalci Subaylar, yazıcı yayınevi, İzmir, 2003, S:385
8- İlhan, A., 28 Şubat da, Son Operasyonlar da Cumhuriyet’in Savunma Refleksi, Yeni Şafak, 24.04.2001
9- Coşkun, M, Çakmak, N.,Attilâ İlhan’la Çeşitli Konulardan..., Röportaj, Milli Gazete 22-23-24.03.2003.
İSLAM ÜLKELERİ, 12 Ağustos 2016 15:43
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!