İran Genel Kurmay Başkanı 33 Gün Savaşı İle İlgili Bir Sırrı Açıkladı
İSLAM ÜLKELERİ, 11 Kasım 2016 14:35Lübnan Hizbullahı'na yapılan füze ve diğer yardımlar da bu amaçla yapıldı ve işte bu Hizbullahı'ın İsrail'i nasıl rezil ettiğini gördünüz.
İran Genel Kurmay Başkanı Tümgeneral Muhhamed Bakıri Devrim Muhafızları füze programı kurucularından Hasan Tahrani Mukaddem'in ölümünün beşinci yılı münasebetiyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada şu açıklamalarda bulundu: Geçtiğimiz yıllarda İran, Suriye'nin Halep kentinde füze sanayisi kurarak füze üretti ve bu füzeler Siyonist Rejim'le yapılan 33 günlük savaşta kullanıldı. Mukaddes Savunma Dönemi'nde füze gücü bakımından düşmanlarımızla aramızda eşitlik yoktu ve Şehit Tahrani Mukaddem büyük bir hizmette bulundu. Suriye ve Libya'dan ülkeye çok az sayıda füze gelmesi ve onların işbirliğini bitirdiklerini ilan etmeleri üzerine, Şehit Tahrani Mukaddem ve yardımcıları Allah’ın yardımı ve tüm güçleriyle bu füzelerin ve diğer malzemelerin nasıl kullanılacağını çözdüler ve bunları kullandılar. Bu füzelerin hepsi de hedefe tam isabet etti. Füze ve yakıt vermeyeceklerini ilan eden tüm ülkeler, "bizim depolarımızda Rus güvenlik görevlileri bulunmaktadır ve füze veremeyiz" diyen Suriyeliler gibi ve yine Libya gibi ülkeler nereyi vurmalı, nereyi vurmamalı demeye başladılar. Ancak aynı Suriye öyle bir duruma geldi ki, geçtiğimiz yıllarda İran İslam Cumhuriyeti Halep'te Suriye için füze sanayisi kurdu ve bu sanayi alanında füze üretti ve bu füzeler Siyonist Rejim'e karşı yapılan 33 günlük savaşta kullanıldı.
Şehit Tahrani Mukaddem şu açıklamada bulunmuştu: "Nasıl Siyonistler gibi elsiz kolsuz bir grup İran'ı savaşla tehdit edeceği ve buna karşı biz füzeye sahip olmayacağız düşünülebilir?" Ve o kadar çabaladı ki sonunda Şahab 3 füzesini üretti. Füze yakıtı konusu dünyada önde gelen konularındandır ve herkesin elinde bulunmamaktadır ancak Şehit Tahrani Mukaddem ve yardımcıları füze yakıtı konusunu çözmek için çalıştılar. Bizim füze gücümüz öyle bir noktaya ulaştı ki düşman artık saldırı kararı alamaz. Her ne kadar bu aptal düşmanların başında Siyonist Rejim Başkanı olsa da, öyle ki defalarca İran'la savaşmaya kalkışmış ancak dostları ona engel olarak böyle bir savaşın İsrail'in yararına olmayacağı için O'na engel olmuşlardı. İran İslam Cumhuriyeti ile yapılacak böyle bir savaşın sonu belirsizdir, çünkü böyle bir savaş düşman yenilgiyi kabul edinceye kadar devam edecektir.
Tümgeneral Muhhamed Bakıri açıklamalarının devamında Amerika'nın seçilmiş yeni başkanının seçim döneminde yaptığı açıklamaya işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: Başkanlığı yeni kazanmış olan bu kişi kendisinden büyük laflar etmektedir. Biz O'na şunu diyoruz; "Önce incelemelerde bulun, deniz kuvvetlerinden ve o günün komutanlarından gemideki askerlerin nelerle karşılaştıklarını sor bakalım." İran İslam Cumhuriyeti'ni Fars Körfezi ve Hürmüz Boğazı'nda tehdit etmek şaka gibidir, bizim denizdeki hakimiyetimiz havadan ve karadan Devrim Muhafızları Kudüs birlikleri tarafından sağlanmaktadır.
Genel Kurmay Başkanı daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: Halkımız belki de şunu bilmiyor; geçen 5 yıl içinde ülkenin Kuzeybatısında büyük işler başarıldı, düşmanla çatışmalara şahit olduk, yenilmiş iki grup yıllar sonra tekrar saldırıya başladı ve hatta kayıplara sebep oldular ve buna rağmen hala siyasete yöneliyorlar ve ümit ederim yetkililerin bilinçli olmasıyla başarısız olurlar. İran komşularının hiçbir karış toprağına göz dikmeden İslam'ın ve kendisinin menfaatlerini korumaya çalışmakta ve dünyanın her yerinde teröristlere karşı güçsüzleri ve muhtaçları korumakta ve bununla iftihar etmektedir. Lübnan Hizbullahı'na yapılan füze ve diğer yardımlar da bu amaçla yapıldı ve işte bu Hizbullahı'ın İsrail'i nasıl rezil ettiğini gördünüz.
tesnim
İSLAM ÜLKELERİ, 11 Kasım 2016 14:35
Yorumlar (0)