Filistin Halkı Beyrut ve Moskova Görüşmelerine Nasıl Bakıyor?
, 19 Ocak 2017 00:082011 yılında Mısır’ın başkenti Kahire’de imzalanan anlaşmanın ardından Filistinliler hayallerinin gerçekleşmesinin sevinciyle sokaklara çıkmış, ancak aradan çok kısa bir zaman geçtikten sonra kavuştukları hayalin aslında bir serap olduğunun farkına varmışlardı.
Filistin’de düzenin sağlanması amacıyla Moskova ve Beyrut’ta Filistinli grupları bir araya getirecek olan görüşmelerin gerçekleştirilmesi planlandı. Ancak daha önceden çok kere gerçekleştirilen ve henüz tatbik edilmemiş olan anlaşmalar sebebiyle bu hususta bir karamsarlığın söz konusu olduğu da ortada…
2011 yılında Mısır’ın başkenti Kahire’de imzalanan anlaşmanın ardından Filistinliler hayallerinin gerçekleşmesinin sevinciyle sokaklara çıkmış, ancak aradan çok kısa bir zaman geçtikten sonra kavuştukları hayalin aslında bir serap olduğunun farkına varmışlardı.
Ancak yine de Filistinliler bu hususta ümitvar olmaya devam ettiler. Nitekim bu görüşmelerin sonuncusu da 2014 yılında bir mülteci kampında, Hamas’ın önde gelen isimlerinden İsmail Haniye’nin evinde gerçekleşmişti. Anlaşma uyarınca Haniye hükümetinin istifasına ve El-Hamdulillah’ın başkanlığında yeni ulusal uzlaşı hükümetinin kurulmasına karar verilmişti. Ancak bu anlaşma sonrasında da hiçbir şey değişmedi.
Filistin’de yayın yapan “Paltoday” Haber Ajansı Moskova ve Beyrut’ta yapılacak olan görüşmelerle ilgili görüşlerini öğrenmek üzere Filistin sokaklarında Filistinlilere mikrofon uzattı. Filistinliler nerede olursa olsun bu görüşmeleri önemsemediklerini, çünkü görüşmelerin sonucunda ne çıkarsa çıksın sonrasında anlaşmazlıkların ve bölünmenin devam ettiğini ifade ettiler.
44 yaşındaki Halil Abdurrahman kendisine yöneltilen soruları şu şekilde yanıtladı: “Önceki tecrübelerimiz bizlere gösterdi ki, bu türden müzakerelerin sonucu, özellikle de Fetih ve Hamas hareketleri arasındaysa yalnızca başarısızlıkla sonuçlanıyor. Aslında onlar gereken her konuyu görüştüler ve çok sayıda anlaşma imzaladılar. Uygulamaktan başka bir şey kalmadı. Niçin imzaladıkları anlaşmayı uygulayamıyorlar? Eğer uygulanmayacaksa yapılan bu görüşmelerin ne faydası var?”
Halil Abdurrahman herkesin birbirine engeller koyarak durumu zorlaştırdığını ifade ediyor ve ulusal çıkarların her şeyin üstünde olduğunu kabul etmedikleri sürece bu anlaşmazlığın sona ermeyeceğini vurguluyor.
Bir diğer Filistinli olan Mustafa İsmail ise Alman atasözünü hatırlatarak sözlerine başlıyor: “Bir kere bile olsa bizi oyuna getirenden emin olmamalıyız!” Mustafa İsmail anlaşmazlık içerisinde olan her iki tarafın da anlaşmaların gereğini yerine getirmeyerek halkı defalarca oyuna getirdiğini, bu yüzden yapılacak görüşmelere güven duymadıklarını ifade ediyor ve her iki tarafın da Filistin’in çıkarlarını her şeyin üstünde tuttuklarını kanıtlamaları gerektiğini belirtiyor.
Benzeri şekilde durum değerlendirmesi yapan siyasi analist ve Prof. Abdüssettar Kasım ise halkın bu görüşmeleri önemsemediğini, zira Filistin sokaklarında Filistinli gruplara olan güvenin azaldığını ifade ediyor.
Kasım, halka defalarca yalan söylendiğini, bu yüzden insanların da artık temkinli yaklaştıklarını söyledikten sonra kendisinin de bu anlaşmaların uygulanabilirliği hususunda ümitvar olmadığını, nitekim Filistin yönetiminin ne Hamas’a ne de İslami Cihad Hareketi’ne Oslo Anlaşmasını tanımadıkları sürece böyle bir anlaşmanın uygulanması hususunda müsaade etmeyeceğini vurguluyor. Kasım, dolayısıyla Oslo Anlaşması devam ettiği sürece Filistin’de birlik sağlanmasının mümkün olmadığını da ekliyor.
İSLAMİANALİZ
Yorumlar (0)