İran'da İslam Inkılabının Gerçekleşmesinin Ardından Filistin Büyükelçiliği Açıldı
, 11 Şubat 2017 18:34İnkılabın zaferinden sadece 8 gün sonra Filistin Büyükelçiliğinin kurulması, İran İslam İnkılabının Filistin’i desteklemesinin sadece bir slogan olmadığının ve İran İslam Cumhuriyeti’nin filli olarak Filistin ve Filistin değerlerine bağlı olduğunun bir kanıtı ve sözüydü.
19 Şubat 1979, yani İran İslam Cumhuriyeti’nin Tağut Rejiminin Tahran’da Siyonist Rejime verdiği büyükelçilik binasını Filistin’e hediye ederek, dünyadaki ilk Filistin Büyükelçiliğini kurduğu tarihtir. Bu binanın uzun bir hikayesi vardır ve binanın tarihçesi şu şekildedir:
Siyonist Rejim Büyükelçiliğinin bulunduğu bina, Filistin Büyükelçiliği oldu ve burası Rıza Pehlevi zamanında Yahudi Ajansıydı. Muhammed Rıza Pehlevi, Arap ve Müslüman ülkelerin baskısı altında kalmamak adına Siyonist rejim için diğer ülkeler gibi resmi bir büyükelçilik kurmadı ve bu bina Siyonistlerin İran’daki gayri resmi bir temsilciliğiydi.
Siyonist Rejimin İran’daki temsilciliğinin tarihçesi
1949 yılından itibaren Siyonistler sürekli olarak İran Hükümetine baskı yaparak İran’da resmi bir büyükelçilik kurmaya çalıştılar. Onların tek taraflı eylemleri o kadar pervasızca ve habersiz bir şekilde gerçekleşiyordu ki, Muhammed Rıza Pehlevi’nin Dışişleri Bakanı onları defalarca büyükelçi ve büyükelçilik kelimelerini kullanmamaları konusunda uyardı. Elde edilen belgeler, bu konudan uzun bir süre sadece Dışişleri Bakanlığının değil (Pehlevi döneminde İran'da casus yetiştirmek ve istihbaratçı eğitmek amacıyla CIA yardımıyla kurulan ve 1957 ile 1979 yılları arasında faaliyet gösteren istihbarat teşkilatıdır) SAVAK’ın da haberi olmadığını gösteriyor.
Tahran’da görevli olan Siyonistler
1956 yılında Avrupa Yahudilerinden olan Zvi Dorail, Yahudi Ekonomi Ajansı Başkanı olarak, İran’da Siyonist Rejim Ticaret Odası Temsilciliği kurmak için İran’a geldi. Bu bölüm dış siyasi bir temsilcinin bütün işlerini yapıyordu. Dorail, ilk aşamada gazetecilerle irtibat kurdu ve yüksek miktarda paralar vererek onları Siyonist Rejimi desteklemeleri için teşvik etti. Dorail 1358 yılı haziran ayının sonlarında yine Yahudi Ajansı kapsamında çalışan bir konsolosluk dairesi oluşturdu.
Mayer Azra İsfahan’da yaşayan bir Yahudi’ydi ve 1960 yıllarında Dorail’e katıldı. Siyonist gazetelerden Maariv 1963 yılında Azra’nın orta derecede bir elçi seviyesine, üç ay sonra da üst düzey bir büyükelçi derecesine ulaştığını açıkladı.
Bu oluşumdaki kişilerden bir diğeri de Tahran’da Siyonist Rejime bağlı olanlardan sayılan Canal Nemrudi’diydi. Bu kişinin İran’daki askeri yetkilerle yakın ilişkisi bulunmaktaydı ve bu bakımdan askeriye bağlı birçok kişi tarafından kıskanılıyordu.
Siyonist Rejimin temsilciliğinde çalışan Siyonistler, bir büyükelçiliğin bütün ayrıcalıklarına sahipti. Hatta onların arabalarında bile siyasi plakalar bulunuyordu. Büyükelçilik binalarına verilen amblem, tağut rejiminin Mısır ile ilişkilerinin bozulmasından sonra Siyonistlere verilmişti. Onlar diplomatik bütün merasimlere katılıyor, diplomatların marketlerinden alışveriş yapıyordu. Onların sahip olmadığı tek şey, binalarının üzerinde bayraklarının asılı olmamasıydı ve bu yüzden de resmi görüşmeler bu binada gerçekleştirilemiyordu. 70’li yıllarda Averyy Lvbrany Azra’nın yerini aldı.
Temsilcilik binası mı yoksa casusluk merkezi mi?
Muzaffer Şahidi SAVAK kitabında, bu binanın ele geçirildikten sonraki durumuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Bu binadaki mevcut kalıntılar, bu binanın bir temsilcilik ya da büyükelçilikten ziyade, bir casusluk ve işkence merkezi olduğunu gösteriyor. Bu binanın ilk katında atıcılık ve atıcılık eğitimi için bir salon bulunuyor. Odalar daha çok gözaltı odalarına benzeyen demir kapılara sahip ve bu binadaki 135 odada işkence odaları bulunuyor. Binanın çatısında tehlike zamanında büyükelçilikte bulunanların kaçabilmeleri için diğer binanın çatısına geçilebilecek gömülü yollar mevcut. Binanın bahçesinde herhangi bir canlının girişiyle birlikte sireni öten bir sistem bulunuyor. Binanın odalarında en gelişmiş casusluk ve dinleme sistemleri var ve bu, bölge ülkelerinin üst düzey yetkililerinin bu binada dinlendiğini gösteriyor.”
Siyonistlerin İran’dan kaçışı
12 Behmen’de (1 Şubat) İmam Humeyni’nin İran’a gelişiyle birlikte Siyonistler kendilerini tehlikede hissettiler. Dikkat çeken husus ise Azra’nın daha önce Şah’ın devrileceğini öngörmesiydi ama o, beş yıl sonrası için böyle bir öngörüde bulunmuştu. Siyonistler İmam’ın İran’a gelişiyle birlikte kaçmaya başladılar. Amerika, karmaşık bir operasyonla Siyonistleri İran’dan kaçırdı. Bu olaydan sonra Ben Gurion, İran’daki Siyonist temsilcilik binasında bulunanların kaçmasına yardım ettiği için Amerika Hükümetine teşekkür etti.
12 Behmen ve 22 Behmen arasında (1-11 Şubat) halk Siyonist rejim temsilcilik binasına saldırdı ama bina hayalet bir binaya dönüşmüştü. İnkılabın zaferinden 8 gün sonra, Seyyid Ahmet Humeyni geçici Dışişleri Bakanı İbrahim Yezdi ile birlikte bahsedilen bu binaya geldi ve binayı o dönemin Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Yaser Arafat’a teslim etti ve bu binaya Filistin bayrağının asılmasıyla birlikte, dünyadaki ilk Filistin büyükelçiliği oldu.
İnkılabın zaferi Filistinlileri için bir umudun başlangıcı oldu
1977 yılında yani İnkılabın zaferinden iki yıl önce, Enver Sedat hiç beklenmedik bir şekilde Siyonist rejim meclisine giderek konuşma yaptı. Enver Sedat’ın bu eylemi Filistinliler için bir hayal kırıklığıydı. Çünkü Filistin’in işgal edilmesinden o güne kadar, Mısır ve Suriye, Siyonist Rejim ile mücadele konusunda meydanda bulunan iki ülkeydi ve anlaşmaları vardı. Mısır’ın aniden bu daireden çıkması Filistinliler için telafi edilemez bir kayıptı. 15 yıl öncesinden hedeflerinden biri olarak Filistin’in adını açıklayan İran’da İslam İnkılabının zaferi, Filistinliler için yeni bir umut kaynağı oldu.
İnkılabın zaferinden sadece 8 gün sonra Filistin Büyükelçiliğinin kurulması, İran İslam İnkılabının Filistin’i desteklemesinin sadece bir slogan olmadığının ve İran İslam Cumhuriyeti’nin filli olarak Filistin ve Filistin değerlerine bağlı olduğunun bir kanıtı ve sözüydü.
tesnim
Yorumlar (0)
Siyonist israil Gazze'ye Saldırdı: 5 Şehit
Nato'ya Hayır Demek İçin Cuma Günü Malatya'dayız
İnsan Hakları Örgütlerinden Gazze Raporu
UNRWA: Gazze'de İnsani Kriz Ağırlaştı
Dr. Ahmed El Ferra'dan Gazzeli Çocuklar İçin Uyarı
Şeyh Naim Kasım'dan Önemli Açıklamalar
Siyonist İsrail Ordusu Beyt Cin Beldesine Saldırdı
Hizbullah'a 'Ya Teslim Ol Ya Da Cehenneme Hazır Ol' Tehdidi
UNRWA'dan Çarpıcı Batı Şeria Raporu
Dr. Munir El Berş'ten Önemli Açıklama
Direniş Gruplarından Hizbullah'a Tebrik ve Taziye Mesajı
Siyonist Rejim Radyosundan Hamas İtirafı
Hamas'tan Arabulucu Ülkelere Çağrı
Hazım Kasım'dan Garantör Devletlere Çağrı
Filistinli Esirler Zor Durumda
Hamas'tan BM'nin Kararına İtiraz
Mavi Marmara Gazisi Tunç: Kürecik Nato Radarı Kapatılsın
Kürecik Nato Radarının Kapatılmasını Talep Etmek İçin Malatya'da Buluşuyoruz
UNRWA'dan Gazze Açıklaması
UNICEF Sözcüsü Selim Üveys'ten Gazze Açıklaması
Sudan'da Neler Oluyor?
Adnan Ebu Hasene'den Gazze Açıklaması
Siyonist Ordu Dün Gece Gazze'ye Saldırdı
Batı Şeria'da 3 Filistinli Genç Şehit Oldu
Şeyh Naim Kasım'dan Önemli Açıklamalar
Filistinli Gruplardan Ortak Anlayış
Siyonist İsrail İle Hizbullah Arasında Yeni Bir Çatışma Yakın Mı?
İşgalci İsrail Uluslararası Basını Gazze'ye Sokmuyor
Ensarullah Liderinden Siyonist İsrail'e Uyarı
Gazze'de Soykırım Devam Ediyor
Ayetullah Hameney'den Önemli Açıklamalar
Aksa Tufanı'nın Geleceği Üzerine (1. Bölüm)
Moşe Ya'alon Netanyahu'yu Eleştirdi
El Husi'den Kritik Açıklamalar
Şehit Yahya Sinvar'ı Özlemle ve Rahmetle Anıyoruz
Kassam Tugayları'ndan Gölge Birliği'ne Teşekkür
Kemal Kemahlı Yazdı: İran Aksa Tufanı'na Karşı mıydı?
Hamas'tan Yeni Açıklama
Hamas Silah Bırakacak Mı?