Gasıp İsrail Kuruluş Yıldönümünde İstanbul’da Protesto Edildi..
İSLAM ÜLKELERİ, 15 Mayıs 2017 14:42Filistin’e Geri Dönüş Platformu tarafından organize edilen “Filistin’e Geri Dönüş Günü Kitlesel Basın Açıklaması” İstanbul Eminönü meydanında gerçekleştirildi.
Filistin’e Geri Dönüş Platformu tarafından organize edilen “Filistin’e Geri Dönüş Günü Kitlesel Basın Açıklaması” İstanbul Eminönü meydanında gerçekleştirildi. Program Kuranı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Platform sözcüsü Mehmet Şahin açılış konuşması yaptı. Grup İslami Direniş’in ezgileriyle devam eden program, Platform adına Osman Uçar tarafından okunan basın açıklaması ve ardından İsrail bayrağının yakılmasıyla son buldu. Programa ilginin yoğun olduğu görüldü. Program boyunca İsrail ve Amerika’ kınayan sloganlar atıldı. İşte sloganlardan bazıları: "Siyonist İsrail Filistin’den Defol." "Yaşasın Filistin Direnişimiz." "Siyonist Elçilik Kapatılsın." "Siyonizm Yenilecek,İslami Direniş Kazanacak. " "Katil İsrail Hesap Verecek." "Kahrosun İsrail,Kahrolsun Amerika." "Yaşasın İslami Direnişimiz." "Direnişe Sadaka Onurumuzdur. " Programda okunan Basın Açıklaması tam metni: BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM Bugün Filistin halkı ve ümmet için felaket günüdür. 69 yıl önce bugün Siyonist İsrail kuruluşunu ilan etmiş ve ümmetin bağrına bir hançer gibi saplanmıştır. İlk kıblemiz olan Kudüs işgal edilmiş, Filistin halkının pek çoğu sabotaj, katliam ve baskılar neticesinde vatanlarını terk etmek zorunda kalmıştır. Bu duruma nasıl gelinmiştir. 16 Mayıs 1916 ‘da İngiltere-Fransa ve Rusya gizli bir anlaşma yaparak Ortadoğu’daki toprakların kendi aralarında paylaşılmasını planlamışlardır. Bu planın bir parçası olarak 1918 yılında İngilizlerin Filistin topraklarını işgalinden bir yıl önce 2 Kasım 1917 tarihinde İngiltere dış işleri bakanı Arthur James Belfour tarafından bir deklarasyon yayınlanmış, Siyonist devletin kurulmasının önü açılmıştır. Bu deklerasyonun ardından Filistin topraklarındaki Siyonist çeteler, İngilizlerden aldıkları destekle saldırı,sabotaj ve katliamlarını arttırmışlar,9 Nisan 1948’de Kudüs yakınlarındaki Deir Yasin köyünde kadınlar, çocuklar ve yaşlıları katletmişlerdir. Tarih 14 mayıs 1948’i gösterdiğinde Siyonistler İsrail devletinin kuruluşunu ilan etmiş,İngilizler bölgeden çekilmiştir. O günden bugüne kadar işgalci,gasıp Siyonist çete, küresel güçlerden aldığı destekle pervasızca ve şımarıkça Filistin halkına yönelik baskı ve katliamlarını sürdürmüştür. 16 Eylül 1982 de Beyrut’u işgal eden Siyonistler, Sabra-Şatilla Filistin mülteci kampının etrafını kuşatmış,silahlı Falanjist milisleri kampa sokarak görülmemiş bir vahşetle 7500 Filistinliyi kafalarını keserek,derilerini yüzerek,gözlerini oyarak vahşice katletmişlerdir. Bu katliam ve cinayetler ne ilk ne de son olmuştur. Halen silahsız Filistinliler çeşitli bahanelerle Siyonistler tarafından öldürülüyor. Bu gün Siyonist işgalcilere karşı direnen Gazze’ye insani yardımların dahi girmesine izin verilmemektedir. Bölgenin Osmanlı’nın elinden çıkıp İngilizlerin kontrolüne geçtiği günden bu yana Filistin halkı İşgalcilere karşı direnişini farklı boyutlarda sürdürmektedir.Direniş 8 Aralık 1987 de başlayan İntifada hareketleriyle daha bir ivme kazanmış gün geçtikçe güçlenerek devam etmektedir. Direniş Hareketleri, Siyonistlere acı yenilgiler tattırmış, tüm dünyadaki ezilen halkların ve islam ümmetinin adalet ve özgürlük mücadelesinin meşalesi olmuştur. İsrail zulmün, vahşetin, işgalin adı, Gazze, Kudüs ve Filistin ise izzetin ve onurun adı olmuştur. Filistin direnişimizin kahramanları Şeyh Ahmet Yasinler,Abdülaziz Rantisiler, Fethi Şikakiler ve diğerleri, İslami mücadelemizin yolunu aydınlatan sembollerimiz olmuş, tüm yeryüzündeki direniş meşalesini ateşleyen kıvılcıma dönüşmüşlerdir. Bugün Filistin halkının işgalci rejime karşı mücadelesi hız kesmeden devam etmektedir. Siyonist zindanlarda halen 7 bin Filistinli kardeşimiz işkence ve baskı altında tutulmaktadır. Geçtiğimiz nisan ayında başlatılan açlık grevi her şeye rağmen sürdürülmekte, 1500 mahkum açlık grevine katılmış durumdadır. Yurtlarından çıkartılan 7 milyon Filistinli kardeşimizin çoğu farklı ülkelerdeki mülteci kamplarında çok kötü şartlar altında yaşamlarını sürdürmekte,vatanlarına geri dönme umutlarını ve Direniş geleneğini çocuklarına miras olarak bırakmaktadırlar. Ümmetin acıları ise malesef yalnızca Filistinle sınırlı değildir. Bugün küresel güçler ve işbirlikçileri tüm İslam coğrafyasını kan gölüne döndürmüş, Suriye’den Arakan’a Libya’dan Yemen’e Ümmet olarak yeni acılar ve felaketler yaşamaktayız. Filistin’e Geri Dönüş Platformu bileşenleri olarak, tüm bu felaketlerden kurtuluşun yalnızca ümmet-vahdet ve kardeşlik bilincimizi kuşanmakla mümkün olacağının farkındayız. Filistin’in özgürleşmesinin ve tüm İslam coğrafyasındaki kan ve gözyaşının dinmesinin tek çaresinin Müslümanların bir araya gelmesiyle olacağının farkındayız. Filistin ve Kudüs meselesi yalnızca bir grubun, bir mezhebin, bir cemaatin meselesi değildir. Tüm ümmetin sahip çıkması gereken ortak değerimizdir. Bir olmaya, birlikte olmaya buradan başlayabiliriz. Ayrılıklarımızı değil, birlikteliklerimizi öne çıkartarak küresel güçlerin ve Siyonistlerin oyunlarını bozabiliriz. Filistinli kardeşlerimiz Siyonist devletin kurulduğu günü ‘Nekbe’ yani felaket günü olarak isimlendirmişlerdi. Ancak artık Filistin direniş Hareketlerinin ortaya koyduğu irade ve mücadele sayesinde bugünü ‘’yevmil avdeh’’ yani Filistin’e Geri Dönüş Günü olarak ilan ederek, bu tarihin artık Siyonist rejim için felaket günü olduğunun altını çiziyorlar. Filistin dostlarından ve Müslümanlardan ise Siyonist rejime çeşitli etkinliklerle bu durumun hatırlatılmasını talep ediyorlar. Türkiyeli Müslümanlar olarak Filistinli kardeşlerimizin bu talebini kamu oyuyla paylaşmak adına yaptığımız basın açıklaması vesilesiyle bu hususta Siyasi İradeden beklentilerimiz doğrultusunda taleplerimizi de Paylaşmak istiyoruz. 1-Türkiye, Siyonist rejimi meşrulaştıracak ve elini güçlendirecek hiçbir anlaşmaya taraf olmamalıdır. 2- Kudüs’ü başkent ilan eden Siyonist rejime en sert dille tepki verilmeli, bu durumun kabul edilemez olduğu ifade edilmelidir. 3- Siyonist rejimle yapılan tüm anlaşmalar iptal edilmeli, Mavi Marmara davası yeniden açılmalıdır. 4-1967 Sınırları ve iki Devletli Çözüm işgalci rejimi meşrulaştıracak ve Direnişin elini zayıflatacaktır. Türkiye böyle bir anlaşma tarafında yer almamalıdır. 5- Mülteci kamplarında yaşayan Filistinli kardeşlerimize yaşamlarını kolaylaştıracak yardımların yapılması için tüm imkanlar hükümet tarafından harekete geçirilmelidir. 6- Siyonist rejimin Filistinli tutsaklara uyguladığı işkence ve baskılar, uluslar arası platformlara taşınmalı Türkiye tarafından hukuki girişimler başlatılmalıdır. 7- Gazze ablukasının kaldırılması için siyasi irade uluslar arası boyutta harekete geçmeli,bu konuda çalışma yapan STK’ların önü açılmalı ve desteklenmelidir. Bu taleplerimiz 400 yıl Osmanlı yönetiminde kalan Filistin halkına vefa borcumuzun ve ümmet bilincimizin gereğidir. Filistine Geri Dönüş Platformu olarak bu taleplerimizin Siyasi İrade nezdinde karşılık bulacağını ümit ediyor, ısrarlı takipçisi olacağımızı Kamuoyuna ilan ediyoruz. Halen Siyonist zindanlarda açlık grevini sürdüren kardeşlerimizi selamlıyoruz. Filistin’in Gazze’nin Direnişçi halkını selamlıyoruz. Özgürlüğünü bekleyen Mescid i aksa’yı Kudüs’ü selamlıyoruz. Yaşasın Filistin halkının evine dönüş mücadelesi. Özgür Filistin,İsrailsiz bir Dünya için mücadelemizi sürdüreceğiz. FİLİSTİN’E GERİ DÖNÜŞ PLATFORMU Basın açıklaması okunurken katılımcıların sloganlarla orograma katkı sundular İşte program boyunca atılan sloganlardan bazıları: "Müslüman Uyuma Filistine Sahip Çık." "İslam Dinimiz Özgürlük Yolumuz." " Direniş,Şehadet,Özgürlük." "Her Yer Filistin, Her Yer İntifada." "Mescid İ Aksa Onurumuzdur." "Mavi Marmara Onurumuzdur." "Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz." "Şehitlerin Kanı Siyonizmi Yenecek." "Yaşasın Filistin,Yaşasın İntifada." Ekrangazetesi.com
İSLAM ÜLKELERİ, 15 Mayıs 2017 14:42
Yorumlar (0)