Abdulbari Atvan Siyonist İsrail'in Son Saldırılarını Değerlendirdi
İSLAM ÜLKELERİ, 31 Ağustos 2019 15:16İsrail'in Irak, Lübnan ve Suriye saldırısından sonra Gazze'den fırlatılan üç roketin, Hizbullah'ın gelecek savaşta yalnız olmayacağını doğrulayan bir mesaj olduğunu düşünüyoruz. Tüm cepheler, ümmetin onuru ve izzetini savunma savaşı için açık olacaktır. Bekleyişimiz çok uzun sürmeyecektir.
İsrail'in geçen hafta Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği son saldırıların ardından, Lübnan Direnişi Lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ın vadettiği intikamın kaçınılmaz olduğu kuşku götürmez. Ancak bölgesel ortamlarda, bu saldırının nerede ve nasıl gerçekleşeceği, büyüklüğü, etkisi ve sonuçlarının ne olacağına dair sorular güçlü bir şekilde gündeme getiriliyor.
İdamı beklemenin, infaz anından daha çok acı verdiği söylenir. Bu teori, içinde bulunduğumuz durum ile harfi harfine uyum sağlıyor. Bugün İsrail cephesi, infazını bekleyen taraftır. Bundan dolayı yaklaşmakta olan intikam saldırısını bekleyen işgalci İsrail devletinin, panik ve gerginlik hali içerisinde, şimdiye kadar görülmemiş düzeyde bir olağanüstü hal yaşadığı söylenebilir.
İsrail uçaklarının Lübnan hava sahasını ihlal etmesi, yeni bir gelişme değildir. Aynı durum eylemlerine ara vermeden devam eden İsrail uçakları için de geçerlidir. Geçtiğimiz yıllar boyunca bu hava sahası ihlal edildi ve Suriye'nin derinliklerini ya da Hizbullah'ın füzelerini taşıyan silah konvoylarını yolda vurmak için bir rampa olarak kullanıldı. Ne var ki bugün Seyyid Hasan Nasrallah'ı bu derece öfkelendiren yeni olgu, bize kalırsa İsrail'in angajman kurallarını ihlal etmesi ve Hizbullah'ın üst düzey bir yetkilisine suikast düzenlemek için iki uçağını göndermesi olmuştur. (Ben bu satırları yazarken bahsi geçen Hizbullah yetkilisinin kimliği henüz açıklanmadı.)
****
İsrail medyasına göre, gönderilen ilk uçak keşif uçağıydı. Suikast planlanan kişiyi banliyönün merkezinde takip etmek ve harekelerini belirlemek için gönderildi. Bu bölgede Hizbullah'ın önemli misafirleri ve bazı saha komutanlarını ağırlamak için gizli bir merkez bulunuyor. Saldırıda hedeflenen kişinin Hizbullah liderleri ile İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani arasında bağlantı halkası oluşturduğu söyleniyor. Bu arada bahsi geçen İsrail uçakları ile Hacı Süleymani'nin hedeflenmiş olması da olasılık dışı değildir. Birinci uçak düşürüldükten sonra İsrail tarafından patlatılması kararlaştırılan ikinci bombalı uçağın ise, suikast eylemini başaramadığı açıklandı.
Geçtiğimiz 13 yıl boyunca ve özellikle Temmuz 2006 savaşından bu yana uygulanan Lübnan'daki bu angajman kurallarının ihlali, İran'ın üç ülkede yer alan askeri kollarını hedef alan İsrail planının bir parçası olarak gelmiştir. Bu ülkeler Irak, Suriye ve Lübnan'dır. Aynı zamanda İran'ı kışkırtarak ABD'nin bulaştığı bir savaşa sürüklemek maksadıyla gerçekleşen bu saldırılar karşısında, İranlı liderler kendilerini kontrol altına aldı ve en azından şimdiye kadar tuzağa düşmedi.
İsrail uçaklarının bu sabah Beka'daki Filistin Kurtuluş Örgütü'nün ofisini bombalaması, Lübnan'ın egemenliğinin ikinci kez ihlal edilmesidir. İsrail liderliği, intikam sözü veren Seyyid Nasrallah'ın konuşmasına cevap vermek ve ikinci kez meydan okuduğunu göstermek istedi. Aynı zamanda Cumartesi gecesi Gazze'den İsrail'in güneyinde yer alan Sderot şehrine fırlatılan üç füzenin misilleme saldırısı düzenlediği söylenmektedir. Bu saldırı, yakınlardaki bir konsere katılan seyirciler arasında büyük bir korku ve paniğe ol açtı. Paniğe kapılmış binlerce kişinin canlarını kurtarmak için kaçışması fotoğraf karelerine yansıdı.
Seyyid Hasan Nasrallah, misilleme saldırısının zamanını belirlemedi, sadece bugün yarın ya da birkaç gün sonra gerçekleşeceğini söylemekle yetindi. Bu son derece doğal ve öngörülen bir süreçtir. Hizbullah'ın askeri liderliği planlamalarını yapıyor, uygulayacak askerleri seçiyor ve zamanlamasını belirliyor. Tüm analistler ve gözlemciler, bu saldırının İsrail için acı verici olacağı ve Başbakan Benyamin Netanyahu'yu çok zor bir çıkmaza sokacağını vurguluyor. Belki de seçim kampanyalarını çökerterek, Netanyahu'nun politik geleceğini sona erdirecektir.
Bölgedeki siyasi ve askeri gelişmeleri yakından takip eden gözlemciler, Hizbullah'ın intikamının ardından meydana gelecek aşama hakkında soru işaretlerini gündeme getiriyor. İsrail liderliği bu saldırıyı geniş bir savaşı engelleyebilecek bir şekilde bertaraf edebilecek mi? Yoksa cevap mı verecek? Bu durumda Hizbullah, cephanesindeki bütün hassas füzeleri, işgal altındaki Filistin'in tüm şehirleri, havaalanları, elektrik santralleri ve hayati çıkarlarının bulunduğu tesislere fırlatabilir.
Seyyid Nasrallah ve askeri liderliği tüm olasılıklara hazır bir şekilde Kudüs'te namaz kılacaklarını vurguluyor. Bu vaat, büyük bir savaş iradesini, kendini savunan bir savaş kararı alındığını ve olabilecek tüm sonuçlar için hazır olduklarını yansıtıyor. Düşman İsrail, son banliyö saldırıları ile Nasrallah'a tarihi bir fırsat sundu. Başta büyük bir cesaret gösteren Cumhurbaşkanı Mişel Avn olmak üzere, Lübnanlıların çoğunluğu Nasrallah'ın arkasında duruyor. Avn son gelişmeler üzerine, İsraillilerin Lübnan saldırısının bir savaş ilanı olduğu ve Lübnan Ordusuna cevap hakkı verdiğini söyledi. Bu sağlam pozisyon, Lübnan Ordusunun Lübnan'ın güvenliği, egemenliği ve onurunu korumak için Lübnan Direnişinin yanında duracağı anlamına geliyor.
Önümüzdeki günler, hatta belki de saatler Ortadoğu bölgesinin kaderini değiştiren bir dönüm noktası olarak tarihe düşecektir. Seyyid Hasan Nasrallah'ın İsrail saldırısı hakkındaki konuşması sırasında yüzünü ve mimiklerini takip edenler, bu konuyu abartmadığımızı anlamış olmalıdır.
İsrail'in Irak, Lübnan ve Suriye saldırısından sonra Gazze'den fırlatılan üç roketin, Hizbullah'ın gelecek savaşta yalnız olmayacağını doğrulayan bir mesaj olduğunu düşünüyoruz. Tüm cepheler, ümmetin onuru ve izzetini savunma savaşı için açık olacaktır. Bekleyişimiz çok uzun sürmeyecektir.
İSLAM ÜLKELERİ, 31 Ağustos 2019 15:16
Yorumlar (0)