Filistin'in Kurtuluşu İçin Halk Cephesi Siyasi Büro Üyesi Mu'tasım Hamade'den Önemli Açıklamalar
İSLAM ÜLKELERİ, 22 Ekim 2020 16:16Mu'tasım Hamade şunları yazdı: "Acaba BAE ve Bahreyn bölgede barış ve istikrar peşinde mi? O halde neden İran'la barış yapmıyorlar ve onun yerine gidip işgalci rejimle barış yapıyorlar öyleki İsrail'in kendisi bölgedeki sulh için asıl tehdittir?"
Qodsna'nın Mea'dan naklettiği habere göre, Filistinli siyasi analist ve Filistin'in Kurtuluşu İçin Demokratik Halk Cephesi siyasi büro üyesi Mu'tasım Hamade, BAE ve Bahreyn'in Siyonist rejimle uzlaşması meselesini ele aldı ve bunu siyasi aldatmaca olarak nitelendirdi.
Hamade şunları yazdı: "BAE ve Bahreyn Siyonist rejim makamları ile yaptıkları görüşmelerde, sürekli bölgede barışın sağlanmasının peşinde olduklarını vurguluyor. Siyonist rejim; Filistin, Lübnan ve Suriye Arap topraklarının bazı yerlerini işgal etmiş ve şimdiye kadar onbinlerce Arabın kanını dökmüş olan ve şimdi de kendini terörizm kurbanı olarak gösteren bir rejim ve Filistinliler tarafından İran terörü kılıfıyla tehdit edildiğini iddia ediyor. Böylelikle bu şekilde daha fazla suç işleyecek ve Filistinlilerin diğer alanlarını da ele geçirecek."
Filistinli yazar sözlerine şunları ekledi: "İsrail bu şekildeki adımlarla kendisine güvenli bir sınır çizmek istiyor ve bu hususta BM'nin 242 nolu kararına işaret ediyor. Güya bu karar sırf İsrail için belirlendi hatta eğer Arapların milli güvenliğini tehdit etme pahasına da olsa. BAE ve Bahreyn sırf kendi adımlarını meşrulaştırmak için Filistin meselesini bahane ettiler ki bu şekilde ekonomik değişimler ve İsrail'le güvenlik işbirlikleri ve çeşitli alanlarda birçok anlaşmayı Filistin ve bölgede barış süreci bahanesiyle ilerletebilsinler. Bu arada Arap konferanslarında onaylanan Filistinlilere mali yardımın kesilmesi kararı da Filistin halkına hizmet etmenin (!) bir parçası olarak kabul ediliyor. Bununla birlikte işgal edilen Kudüs'te İsrail için turizm yatırımı, Mescidi Aksa'nın hürmetinin çiğnenmesi ve Siyonist yerleşimcilerin oraya girmesi de Filistin davasına hizmettir(!). BAE ve Bahreyn şimdi işgalci rejimin bölgedeki sözde barışçıl rolünü öven bir dil kullanıyor. Eş zamanlı olarak Filistinli liderlere saldırıp onları barış planını kabul etmemekle suçluyorlar. Filistinlilerin sözde tüm haklarını geri kazanması üzerine kurulan Yüzyılın Anlaşması gibi projeleri neden kabul etmediklerini sorguluyorlar. Bu doğrultuda Basra Körfezi'nin medyası ve gazeteleri Filistinlileri yermeye başladılar."
Mu'tasım Hamade yazısının diğer bir bölümünde ise sulh konusuna değinerek şunları ifade etti: "Birçokları Siyonist rejim ve uzlaşmacı ülkeler arasındaki sulhun anlamını soruyor. Neden şimdiye kadar onlarla İsrail arasında hiçbir savaş olmadı ve hiçbirinin de işgal topraklarıyla komşuluğu, yakınlığı yok ve topraklarından hiçbir parça da işgal edilmemiş veya ortak bir sorunları da yok ki onun hakkında uzlaşmak isteyip ilişkiye devam etsinler!"
Yazar bu soruya kendisi şöyle cevap veriyor: ''Herkes için gayet açık ki Washington'da imzalanan uzlaşma anlaşması, Yüzyılın Anlaşmasının bir bölümüydü. Bundan önce de anlaşmanın ekonomik ayağı için 2019 Haziran'ında Manama'da düğmeye basıldı. Bunu anlamak için siyasi meseleler uzmanı olmaya gerek yok. Son olaylar Yüzyılın Anlaşmasının bölgesel olarak faaliyete geçtiğini gösteriyor. Siyonistler bundan önce Yüzyılın Anlaşmasının icrası için Filistin'de ciddi bir muhalefet ve direnişle karşılaşmışlardı ve Avrupa ülkeleri, Çin ve Rusya da buna karşıydı. Ancak Manama ve Abu Dabi ile ilişkileri normalleştirme meselesinde uluslararası düzeyde çok da muhalefet görmedi.''
Neden İran'la sulh etmiyorsunuz?
Mu'tasım sözlerine şöyle devam etti: "Acaba BAE ve Bahreyn bölgede barış ve istikrarın peşindeler mi? O halde neden İran'la barış yapmıyorlar ve onun yerine gidip işgalci rejimle barış yapıyorlar. Öyleki İsrail'in kendisi bölgedeki sulh için asıl tehlike iken. Filistinli analist sözlerine şunları ekledi: ''İran komşu ülkedir. BAE ve Bahreyn'in önünde İran'la farklı seviyelerde dostça ilişkiler kurmak için birçok yol var. Bazı raporlara göre, 300'e yakın İranlı şirket BAE'de faaliyet iznine sahip ve buna ek olarak Fars Körfezi'nin güvenliği İran ve mezkur iki ülkenin çıkarlarına uygun. İran da bu bölgenin güvenliğini sağlayıp krizlerden uzak tutmayı vazifesi biliyor ve enerji çıkarları bahanesiyle batı donanmalarının bölgede olmasının zorunluluğunu reddediyor.''
Hamade'nin söylediklerine göre işbirlikleri alanında, İran farklı seçeneklere sahip. BAE ve Bahreyn, işgal rejimi ile işbirliği yapmak yerine talep ettikleri menfaatleri İran ile işbirliği yoluyla elde edebilirler.
Mu'tasım Hamade İran'ı güçlü bir ekonomiye sahip büyük bir ülke olarak nitelendirdi ve şu açıklamada bulundu: İran Amerika'nın en şiddetli yaptırımları karşısında ayakta kalmayı başardı ve aynı zamanda bölgenin ve Fars Körfezinin güvenliğinin korunması için çok önemli rol oynayabilecek güçlü bir orduya sahip. Bunların dışında da Müslüman bir ülke ve Abraham adı verilen anlaşma ile uzlaşmaya gerek kalmayacak kadar Fars Körfezindeki Arap ülkeleriyle geniş çaplı işbirliği yapabilecek alanlara sahiptir.
Filistinli analist Hamade, İran ile Fars Körfezindeki Arap ülkelerinin işbirliği ve ilişkilerinin iyiye gitmesinin Filistin meselesine destek doğrultusunda olumlu sonuçları olacağını belirtti, zira Siyonist rejim ile iyileşme bunun aksine neden oluyor. Analist, bir şüpheye cevap vererek şöyle dedi: Bazıları üç ada konusunun İran ile bu ülkeler arasında barışa engel olduğunu söylüyorlar ve İran'ın bu adaları Şah rejimi zamanından işgal ettiğini iddia ediyorlar.
Ancak cevap şudur ki; İsrail, Filistin'in tamamını işgal etti, Şebaa Çiftlikleri، Keferşuba Tepeleri, Kudüs, Mescidi Aksa, Mescidi Sahra ve İbrahim Haremini işgal etti. Bunların arasında böylesi bir rejim ile barış nasıl mümkün olabilir? Nasıl İsrail ile ilişki kurmak barış ve sebata hizmet edebilir, ancak İran ile ilişki kurmak edemez? Mu'tasım Hamade, son olarak Amerika, İsrail ve Arap anlaşmasını gerçekleştirmek için yapılan ve tüm dengeleri altüst eden bu projede yer alan tüm bu sorulara özetle şu cevabı verdi: İsrail artık düşman değil. Artık İran düşman sayılıyor. Filistinliler de Amerikan barış cennetine girmeme konusunda inat ediyorlarsa cehenneme kadar yolları var.
kudusgunu.com
İSLAM ÜLKELERİ, 22 Ekim 2020 16:16
Yorumlar (0)
Siyonist israil Gazze'ye Saldırdı: 5 Şehit
Nato'ya Hayır Demek İçin Cuma Günü Malatya'dayız
İnsan Hakları Örgütlerinden Gazze Raporu
UNRWA: Gazze'de İnsani Kriz Ağırlaştı
Dr. Ahmed El Ferra'dan Gazzeli Çocuklar İçin Uyarı
Şeyh Naim Kasım'dan Önemli Açıklamalar
Siyonist İsrail Ordusu Beyt Cin Beldesine Saldırdı
Hizbullah'a 'Ya Teslim Ol Ya Da Cehenneme Hazır Ol' Tehdidi
UNRWA'dan Çarpıcı Batı Şeria Raporu
Dr. Munir El Berş'ten Önemli Açıklama
Direniş Gruplarından Hizbullah'a Tebrik ve Taziye Mesajı
Siyonist Rejim Radyosundan Hamas İtirafı
Hamas'tan Arabulucu Ülkelere Çağrı
Hazım Kasım'dan Garantör Devletlere Çağrı
Filistinli Esirler Zor Durumda
Hamas'tan BM'nin Kararına İtiraz
Mavi Marmara Gazisi Tunç: Kürecik Nato Radarı Kapatılsın
Kürecik Nato Radarının Kapatılmasını Talep Etmek İçin Malatya'da Buluşuyoruz
UNRWA'dan Gazze Açıklaması
UNICEF Sözcüsü Selim Üveys'ten Gazze Açıklaması
Sudan'da Neler Oluyor?
Adnan Ebu Hasene'den Gazze Açıklaması
Siyonist Ordu Dün Gece Gazze'ye Saldırdı
Batı Şeria'da 3 Filistinli Genç Şehit Oldu
Şeyh Naim Kasım'dan Önemli Açıklamalar
Filistinli Gruplardan Ortak Anlayış
Siyonist İsrail İle Hizbullah Arasında Yeni Bir Çatışma Yakın Mı?
İşgalci İsrail Uluslararası Basını Gazze'ye Sokmuyor
Ensarullah Liderinden Siyonist İsrail'e Uyarı
Gazze'de Soykırım Devam Ediyor
Ayetullah Hameney'den Önemli Açıklamalar
Aksa Tufanı'nın Geleceği Üzerine (1. Bölüm)
Moşe Ya'alon Netanyahu'yu Eleştirdi
El Husi'den Kritik Açıklamalar
Şehit Yahya Sinvar'ı Özlemle ve Rahmetle Anıyoruz
Kassam Tugayları'ndan Gölge Birliği'ne Teşekkür
Kemal Kemahlı Yazdı: İran Aksa Tufanı'na Karşı mıydı?
Hamas'tan Yeni Açıklama
Hamas Silah Bırakacak Mı?