Ak Parti Siyonistlerin Suriye Tuzağına Düşer Mi?
İSLAM ÜLKELERİ, 08 Mayıs 2015 15:30Türkiye'deki Yahudi cemaatinin yayın organı olan Şalom Gazetesi’nin yazarı Selin Nasi İz, “Yemen’den sonra Suriye mi?” başlıklı yazısında, Yemen krizi ardından Suudi Arabistan liderliğinde ortaya atılan Sünni blok için İran tehdidinin şimdilik Müslüman Kardeşler üzerinden yaşanan ayrışmaya galip gelmiş gibi göründüğünü belirtti.
Türkiye'deki Yahudi cemaatinin yayın organı olan Şalom Gazetesi’nin yazarı Selin Nasi İz, “Yemen’den sonra Suriye mi?” başlıklı yazısında, Yemen krizi ardından Suudi Arabistan liderliğinde ortaya atılan Sünni blok için İran tehdidinin şimdilik Müslüman Kardeşler üzerinden yaşanan ayrışmaya galip gelmiş gibi göründüğünü belirtti.
“Esad rejiminin gitmesi ve İran’ın dengelenmesi konusunda Suudi Arabistan ve Türkiye ile aynı çizgide olan bir diğer aktör de İsrail” diyen Nasi, Suriye üzerinden olası bir işbirliğinin, söylem bazındaki savaş baltalarını gömmek için fırsat gibi görülebileceğini dile getirdi.
Yazının tamamı şu şekilde:
Dış basında art arda çıkan haberler Suudi Arabistan’ın Yemen’den sonra Suriye’ye müdahale edebileceğine dikkat çekiyor. Dahası Türkiye’nin de bu operasyonun bir parçası olabileceğine dair birtakım iddialar var. Söylentiler, Suriye sınırımız boyunca Suudi Arabistan ve Türk hava kuvvetleri gözetiminde uçuşa kapalı bir bölge oluşturulması ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin karadan Suriye’ye girebileceği yönünde. Bu sayede Türkiye’nin Esad rejiminin çökertilmesi için ABD’ye sunduğu ancak bir türlü kabul ettiremediği güvenli bölgeler projesi hayata geçirilmiş olacak.
Hatırlarsak, ABD ile martta başlaması beklenen Suriye’de savaşacak muhaliflerin Türkiye’de eğitimini öngören ‘Eğit Donat Programı’, Suriye’de kime karşı savaşılacağı konusunda anlaşılamamış olmasından ötürü mayısa sarktı ve hatta asker sayısı da 1500’den 400 gibi epeyce sembolik bir rakama geriledi. Ta en başından beri Suriye’ye askeri müdahale seçeneğine uzak duran ABD’nin şimdi böylesi bir operasyona destek vermesi, bölgesel ölçekteki çatışmayı küresel ölçekte bir savaşa dönüştürme riskinden ötürü düşük bir olasılık. Öte yandan “ABD’ye rağmen böylesi bir operasyon hayata geçirilebilir mi?” sorusu kafaları meşgul ediyor.
Gelişmelere bakıldığında Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar arasında son iki ayda hızlanan diplomasi trafiği, ticari ve askeri anlaşmalar Suriye’ye olası bir müdahalenin altyapı çalışmaları olabileceği gibi, Körfez ilişkilerinde yeni bir döneme geçildiği izlenimini veriyor. Arap Baharı’nın değişim rüzgârları eserken, Müslüman Kardeşler tarafgirliği sebebiyle Suudi Arabistan’ı karşısına alarak bölgede yalnızlaşan Katar ve Türkiye bir anlamda ilişkileri tekrar rayına sokuyor.
Bu yakınlaşmanın zeminini hazırlayan başlıca etken Suudi Arabistan’daki taht değişimi ve bunun getirdiği yeni dış politika anlayışı. Ocak ayında başa geçen Kral Salman, gelir gelmez Yemen kriziyle uğraşmak durumunda kaldı. Lübnan, Suriye, Irak derken Bab-ül Mendep Boğazı’nı kontrol eden Yemen’de İran yanlısı bir iktidarı kabul etmek istemedi ve Kararlılık Fırtınası Operasyonu ile gidişata müdahale etti.
Yemen krizi ardından Suudi Arabistan liderliğinde ortaya atılan Sünni blok önerisi ve bunun NATO benzeri bir savunma gücüyle desteklenmesi için başlatılan girişimler bölgede giderek artan İran etkinliğiyle başa çıkmanın öncelikli hedef haline geldiğini gösteriyor. Yakından bakıldığında farklı çıkarlar ve tehdit algılarına sahip aktörlerden oluşan Sünni blok için İran tehdidi şimdilik Müslüman Kardeşler üzerinden yaşanan ayrışmaya galip gelmiş gibi.
Tüm bu gelişmeler Suriye’de ortak bir askeri operasyona evrilir mi? Daha da önemlisi Türkiye bunun bir parçası olur mu?
Ankara açısından yaklaşan seçimler de düşünüldüğünde savaşın siyasal ve ekonomik maliyeti oldukça büyük. Suriye’ye asker gönderilmesi Türkiye, Suriye Kürtleri (PYD) ve PKK arasında yeni çatışma alanları doğurabilir. Sınır ötesi bir operasyonda bölgedeki Kürt gruplarla işbirliğine mi yoksa çatışma içine mi girileceği biraz da seçim sonuçlarından çıkacak Türkiye tablosuyla şekillenir.
Ülke içinde yapılandıkları bilinen cihatçı örgütlerin varlığı da bir diğer güvenlik sorunu. Esad iktidarı hedef alınırken IŞİD’le de mücadele edilecek mi? Hiçbir ılımlılığı kalmamış muhalif gruplarla kurulacak ilişkilerin Türkiye’ye nasıl bir etkisi olur? Konu bahis Ortadoğu olunca sorular yenilerini doğuruyor.
Öte yandan Esad rejiminin gitmesi ve İran’ın dengelenmesi konusunda Suudi Arabistan ve Türkiye ile aynı çizgide olan bir diğer aktör de İsrail. Suriye üzerinden olası bir işbirliği söylem bazındaki savaş baltalarını gömmek için fırsat gibi görülebilir.
Doğrudan düzenlenecek herhangi bir askeri müdahaleden bağımsız, temelleri mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Riyad ziyaretinde atıldığı söylenen işbirliğinin, Suriye’deki muhaliflere desteği artırarak, dengeleri Esad aleyhine değiştirdiğini not etmek gerek. Daha düne kadar uluslararası kamuoyunda Esad’ı çözümün bir parçası sayan beyanatlar verilirken, bir anda önce İdlib ardından Suriye’nin Ürdün sınırının muhalif güçlere geçtiğine tanık olduk. Dört bir yandan ateş altında kalan halkın sefaletini gözler önüne seren raporlar, stratejik yenilgilerin üzerine binen ekonomik sıkıntılar sonucu ciddi anlamda savaş yorgunluğunun baş gösterdiğine, hatta Esad’ın cepheye gönderilecek asker bulmakta güçlük çektiğine işaret ediyor. İran’la müzakerelerin iddia edildiği gibi dış politikaya ılımlı bir yansıması olur da Rusya ve İran’ın Suriye’deki çıkarlarını muhafaza edecek bir yönetim, üzerinde anlaşabilecekleri bir çıkış stratejisi benimsenirse... Belki de tarafların artık yeterince kan döküldüğüne karar verip masaya oturma zamanları gelmiştir.
şalom gazetesi
İSLAM ÜLKELERİ, 08 Mayıs 2015 15:30
Yorumlar (0)
Siyonist israil Gazze'ye Saldırdı: 5 Şehit
Nato'ya Hayır Demek İçin Cuma Günü Malatya'dayız
İnsan Hakları Örgütlerinden Gazze Raporu
UNRWA: Gazze'de İnsani Kriz Ağırlaştı
Dr. Ahmed El Ferra'dan Gazzeli Çocuklar İçin Uyarı
Şeyh Naim Kasım'dan Önemli Açıklamalar
Siyonist İsrail Ordusu Beyt Cin Beldesine Saldırdı
Hizbullah'a 'Ya Teslim Ol Ya Da Cehenneme Hazır Ol' Tehdidi
UNRWA'dan Çarpıcı Batı Şeria Raporu
Dr. Munir El Berş'ten Önemli Açıklama
Direniş Gruplarından Hizbullah'a Tebrik ve Taziye Mesajı
Siyonist Rejim Radyosundan Hamas İtirafı
Hamas'tan Arabulucu Ülkelere Çağrı
Hazım Kasım'dan Garantör Devletlere Çağrı
Filistinli Esirler Zor Durumda
Hamas'tan BM'nin Kararına İtiraz
Mavi Marmara Gazisi Tunç: Kürecik Nato Radarı Kapatılsın
Kürecik Nato Radarının Kapatılmasını Talep Etmek İçin Malatya'da Buluşuyoruz
UNRWA'dan Gazze Açıklaması
UNICEF Sözcüsü Selim Üveys'ten Gazze Açıklaması
Sudan'da Neler Oluyor?
Adnan Ebu Hasene'den Gazze Açıklaması
Siyonist Ordu Dün Gece Gazze'ye Saldırdı
Batı Şeria'da 3 Filistinli Genç Şehit Oldu
Şeyh Naim Kasım'dan Önemli Açıklamalar
Filistinli Gruplardan Ortak Anlayış
Siyonist İsrail İle Hizbullah Arasında Yeni Bir Çatışma Yakın Mı?
İşgalci İsrail Uluslararası Basını Gazze'ye Sokmuyor
Ensarullah Liderinden Siyonist İsrail'e Uyarı
Gazze'de Soykırım Devam Ediyor
Ayetullah Hameney'den Önemli Açıklamalar
Aksa Tufanı'nın Geleceği Üzerine (1. Bölüm)
Moşe Ya'alon Netanyahu'yu Eleştirdi
El Husi'den Kritik Açıklamalar
Şehit Yahya Sinvar'ı Özlemle ve Rahmetle Anıyoruz
Kassam Tugayları'ndan Gölge Birliği'ne Teşekkür
Kemal Kemahlı Yazdı: İran Aksa Tufanı'na Karşı mıydı?
Hamas'tan Yeni Açıklama
Hamas Silah Bırakacak Mı?