Şeyh Bilal Şaban:'' İsrail, Filistin ve Lübnan'daki Direnişi Kırmak İçin Bölgede Savaş Çıkardı.''
İSLAM ÜLKELERİ, 29 Ekim 2015 12:26Lübnan’ın köklü İslami hareketlerinden Tevhid Hareketi’nin lideri Şeyh Bilal Şaban Sakarya’da faaliyet gösteren İkra İlim ve Kültür Merkezi’nde konuştu.
Lübnan’ın köklü İslami hareketlerinden Tevhid Hareketi’nin lideri Şeyh Bilal Şaban Sakarya’da faaliyet gösteren İkra İlim ve Kültür Merkezi’nde konuştu.
Salı günü gerçekleşen programda konuşan Şeyh Bilal Şaban İslam Ümmetinin tevhid ümmeti olduğunu vurgulayarak hiçbir şekilde İslam’da bölünmenin olamayacağının altını çizdi.
“İslam dünyasının geleceğinde İslami vahdetin önemi” başlığını taşıyan konferansta konuşan Tevhid Hareketi lideri Şeyh Bilal Şaban İslam Ümmetinin Suriye, Irak, Yemen ve diğer Ortadoğu ülkelerinde birbiriyle çatışırken Filistin halkını yalnız bıraktığını ifade etti.
Arap Baharıyla beraber Ortadoğu ülkelerinde bomba patlamayan tek başkent olarak Tel Aviv’in kaldığını belirten Şaban, bugün fikirlerimizin, düşüncelerimizin ve ideallerimizin de emperyalistler tarafından parçalandığına işaret etti.
Tevhid Hareketi lideri Şeyh Bilal Şaban’ın konuşmasından satır başları şöyle:
*Biz tevhid ümmetiyiz. Biz hem Allah’ı birliyoruz hem de kullar arasında birliği/vahdeti savunuyoruz. Dolayısıyla hiçbir şekilde İslam’da bölünme yoktur.
*Allah Kur’an’da Firavun’un böbürlenerek halkı parçalara ayırdığını söylüyor. Öte yandan başka bir ayette Allah’ın ipine sımsıkı sarılın deniliyor. Yani Müslümanları bölen, parçalayan hiç kimse İslami bir tavır içerisinde olduğunu iddia etmesin. İki şık var; ya vahdetten yana tavır koyarsınız ya da Firavun gibi toplumu bölersiniz.
*Vahdetin temelini sevgi oluşturur, çünkü sevmediğiniz insanı birliğe çağıramazsınız. Sevgi 3 kısımdır. Mü’min kardeşini sevmek, bir insanı insan olduğu için sevmek ve kan yakınlığı olduğu için sevmek. Kafirinde küfründen nefret edilir ancak onun şahsından nefret edilmez ve onun hidayeti istenir. Allah Rasulü “Kendisi için istediğini Müslüman kardeşi için istemeyen gerçek manada iman etmiş olmaz” diyor. Gerçek iman sevdiklerinin cennete girmesini istemektir. İnsanların elinden ve dilinden emin olunmayan kimse gerçek manada iman etmiş olmaz.
* Bir insan çıkıp ben bir Müslüman’ı Allah için öldürüyorum, mallarını Allah için heder ediyorum derse bu kabul edilebilir mi? Allah Kur’an’da bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir diyor.
*Şalvar giyen, misvak kullanan kişi mi en iyi kişidir yoksa insanlarla ilişkisinde iyi olan kişi mi en iyi kişidir? Allah kullarına ben sizin şeklinize, elbisenize değil kalplerinize bakarım diyor. Gerçek ibadetler kullarla ilişkiler noktasındadır.
*İslam ümmeti olarak çok stratejik bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunca imkanlarımıza rağmen neden İslam Birliği kurulamıyor? Ortak zeminlerden yola çıkarak hareket etsek Rasulullah’ın çıktığı yere çıkacağız. Ancak biz böyle bir bakış açısı ortaya koyduğumuzda “Ama şu şu ihtilafları halletmemiz gerekir” şeklinde itirazlarla karşılaşıyoruz.
*Mezhepler hayatı kolaylaştırmak için vardır. Allah bize ayrılmayın dedi, biz ise ihtilafa düştük ve ayrıldık. Allah bizi Müslüman olarak nitelendirdi ve bu, Müslümanların tek bir vücut olduğu anlamına işaret eder. Biz her konuda ihtilafa düşüyoruz.
*Biz İsrail’e karşı merhametli birbirimize karşı şiddetli oluyoruz. Bugün Suriye’ye bakarsak bunu görürüz. Biz birbirimize düşerek Filistin halkını yalnız bıraktık. Biz Filistin’deki intifadadan en küçük bir desteği dahi esirgiyoruz. Çünkü biz bugün Suriye, Irak, Yemen ve diğer Ortadoğu ülkeleri ile meşgulüz. Bugün Arap Baharı’ndan bahsediyorlar. Bu büyük bir yalandır. İlk büyük Arap ‘devrimi’ Osmanlı’ya karşı gerçekleştirilen ‘devrim’dir. Zalimlere karşı kendimizi yıkarak, bütün tarihimizi, varlığımızı yok ederek mi mücadele edeceğiz?
Bugün Ortadoğu’da bombaların patlamadığı tek başkent hangisidir diye sorduğumuzda bunun Tel Aviv olduğunu görüyoruz. Şam, Bağdat, Kabil ve diğer Ortadoğu ülkelerinde bomba patlıyor, bu sizin için bir şey ifade ediyor mu? Bizim söylediklerimizi en iyi anlayanlar Filistin halkıdır. Lütfen kendi ellerimizle kendi şehirlerimizi yerle bir etmeyelim. Arap Baharı yalanıyla yıllardır insanlar uyutuluyor.
*Fikirlerimiz, ideallerimiz, düşüncelerimiz bugün emperyalistler tarafından parçalanıyor. Bununla beraber Filistin ve Lübnan’da yayılan direniş karşısında İsrail bu direnişi kırmak için bölgede savaş çıkardı. İnsanlığın en büyük düşmanı Siyonistlere karşı mücadeleyi kuşanmış Filistin halkı saygıyı hak etmez mi? Bu halk en çaresiz kaldığı zaman bıçağıyla, arabasıyla mücadele azmini yükseltti. Tel Aviv’de bombalar patlamıyor ama Siyonistler korkudan tir tir titriyor. Siyonistler ezilmek korkusuyla otobüs duraklarında bekleyemiyor. Siyonist yerleşimciler İsrail askerleri kendilerini vurmasın diye “Ben Yahudiyim” yazılı kağıtlarla geziyor.
İSLAMİ ANALİZ
İSLAM ÜLKELERİ, 29 Ekim 2015 12:26
Yorumlar (0)