Ayetullah Hamanei Batılı Gençlere Yönelik Yayınladığı Mektupta Filistin Halkının Mazlumiyetine de Değindi

İSLAM ÜLKELERİ, 05 Aralık 2015 11:12

Bu çelişkinin bir diğer örneği de İsrail devlet terörizminde görülmektedir. Zulüm altındaki Filistin halkı terörizmin en kötü örneğini tecrübe etmekteler. Eğer bugün Avrupa halkı birkaç günlüğüne kendi evlerine sığınmakta, izdihamlı mekân ve merkezlerde bulunmaktan kaçınıyorlar ise, Filistinli bir aile onlarca yıldır kendi evinde Siyonist İsrail rejiminin tahrip ve katliam makinesinden güvende değiller.

Ayetullah Hamanei Batılı Gençlere Yönelik Yayınladığı Mektupta Filistin Halkının Mazlumiyetine de Değindi

Bismillahirrahmanirrahim

 

 

Batılı ülkelerdeki tüm gençlere!

 

Kör terörizmin Fransa'da gerçekleştirdiği acı olaylar bir kez daha benim siz gençlerle sohbet etmeme vesile oldu. Bu gibi olayların söze zemin oluşturması aslında benim için üzücüdür. Ama gerçek şudur ki eğer acı olaylar bir çare düşünme zemini ve ortak fikir yürütme ortamı oluşturmayacak olursa o zaman zarar kat kat artmış olur. Dünyanın neresinde olursa olsun her bir insanın çekmiş olduğu ızdırap öteki insanlar için de üzücüdür. Kendi azizlerinin gözleri önünde can veren çocuğun görüntüsü, ailesinin mutluluğu mateme bürünen anne, kendi eşinin cansız bedenini koşarcasına bir yere götürmekte olan koca veya biraz sonra kendi hayatının son perdesini göreceğini bilmeyen seyirci, insanın duygusunu kışkırtmayacak manzaralar değillerdir. Sevgi ve insanlıktan nasibini almış herkes bu sahneleri görmekle üzülmekte ve etkilenmektedir. Bu ister Fransa'da vuku bulsun, isterse Filistin, Irak veya Suriye'de. Hiç şüphesiz bir buçuk milyar Müslüman aynı duyguya sahip olup, bu facianın fail ve müsebbiplerinden bizardır ve onlara nefretle doludur. Fakat mesele şudur ki bugünkü acılar eğer daha iyi ve güvenli bir yarının oluşturulmasına sebep olmayacak olursa sadece acı ve sonuçsuz hatıralarda kaybolup gidecektir. Ben eminim ki sadece siz gençler bugünkü olumsuzluklardan gerekli dersi çıkararak, geleceği kurmak için yeni bir yol bulacak ve Batının bugünkü konuma gelmesine neden olan sapkınlıklara engel olacaksınız.

 


Doğrudur bugün terörizm bizim ve sizin ortak derdimizdir ama şunu bilmeniz gerekir ki son olayda tecrübe etmiş olduğunuz güvensizlik ve kaygının, yıllardır Irak, Yemen, Suriye ve Afganistan halklarının çekmekte oldukları kaygı ve endişeden iki temel farkı bulunmaktadır. Birincisi şudur ki İslam dünyası çok daha geniş bir ölçekte, daha büyük bir boyutta ve çok daha uzun bir zamandır şiddet ve dehşete kurban olmaktadır. İkinci husus da şudur ki ne yazık ki bu şiddet olayları sürekli olarak bir takım büyük güçler tarafından muhtelif metotlarla ve etkili bir şekilde desteklenmiştir. Artık günümüzde çok az kimse ABD'nin, el-Kaide, Taliban ve onların uğursuz uzantılarının oluşturulması, takviyesi ve silahlandırılmasındaki rolünden habersizdir. Bu doğrudan desteğe paralel olarak tekfirci terörizmin aleni ve tanınmış hami ve destekçileri, dünyanın en geri kalmış siyasi düzenlerine sahip olmalarına rağmen her zaman Batının müttefikleri arasında yer almışlardır. Oysa aynı zamanda bölgede en ilerici ve aktif halk demokrasisinden kaynaklanan en aydın düşünceler acımasızca saldırıya uğramış, sindirilmek istenmiştir. Batının, İslam dünyasındaki uyanış hareketine karşı çelişkili davranışı, Batılı siyasetlerdeki çelişkiye açık örnektir.

 


Bu çelişkinin bir diğer örneği de İsrail devlet terörizminde görülmektedir. Zulüm altındaki Filistin halkı terörizmin en kötü örneğini tecrübe etmekteler. Eğer bugün Avrupa halkı birkaç günlüğüne kendi evlerine sığınmakta, izdihamlı mekân ve merkezlerde bulunmaktan kaçınıyorlar ise, Filistinli bir aile onlarca yıldır kendi evinde Siyonist İsrail rejiminin tahrip ve katliam makinesinden güvende değiller. Bugün, Siyonist rejimin yeni yerleşkeler inşa etme girişimlerindeki kasavet ve zulmünü şiddet açısından nasıl bir şiddetle mukayese etmek mümkündür? Bu rejim, kendi etki sahibi müttefikleri veya en azından zahirde bağımsız gözüken uluslararası kurumlar tarafından ciddi ve etkili olarak azarlanmaksızın her gün Filistinlilerin evlerini yıkmakta, bağlarını, tarlalarını yok etmektedir. Hâlbuki onlara kendi ev eşyalarını aktarma veya tarım ürünlerini toplama fırsatı bile vermemektedir. Ve tüm bunlar (Filistinli) kadın ve çocukların dehşetle büyümüş, yaşlı gözleri karşısında vuku bulmaktadır ki ailelerinin fertlerinin tartaklanıp yaralanmasına ve bazen de onların korkunç işkence merkezlerine aktarılmalarına tanık olmaktalar. Acaba bugünkü dünyada bu hacim ve boyutta ve zaman açısından bu kadar uzun süren bir başka gaddarlık ve zulüm tanıyor musunuz? Suçu sadece tepeden tırnağa kadar silahlı bir askere itiraz etmek olan bir hanımın cadde ortasında kurşun yağmuruna tutulması eğer terörizm değilse peki nedir? Bu barbarlık, vahşilik işgalci bir rejimin askeri gücü tarafından yapıldığı için aşırıcılık olarak nitelenmemeli midir? Ve belki de bu görüntüler 60 yıl boyunca sürekli olarak televizyon ekranlarında görüldüğü için artık bizlerin vicdanımızı rencide etmemelidir!

 


Kendisi de sayısız kurban veren İslam dünyasına yönelik son yıllardaki askeri sevkiyat, Batının çelişkili mantığına bir diğer örnektir. Saldırıya uğrayan ülkeler insani ziyanlara uğramanın yanı sıra aynı zamanda kendi temel ekonomik ve sanayi alt yapılarını da kaybettiler, onların kalkınma ve gelişme yönündeki hareketleri ya durmuş veya yavaşlamıştır ve bazı hususlarda onlarca yıl geriye gitmişlerdir. Buna rağmen arsızca onlardan, kendilerini mazlum nitelememeleri istenmekte. Bir ülkeyi harabeye çevirip şehir ve köylerini yerle bir edip ardından onlardan kendilerini mazlum nitelememelerini istemek nasıl mümkün olabilir! Faciaları idrak etmemeye veya unutmaya davet etmek yerine acaba sadakatle özür dilemeleri daha yerinde olmaz mı? Bu yıllar içinde İslam dünyasının saldırganların ikiyüzlü ve nifak tutumlarından çekmiş oldukları maddi zarar ve ziyanlardan az değil.


 

Aziz Gençler!

 


Benim temennim sizlerin günümüzde veya gelecekte manipülasyona bulaşmış bu zihniyeti değiştirmenizdir, uzun vadeli hedeflerini gizlemeyi ve sinsi hedeflerini süsleyerek göstermeyi hedef edinen bu zihniyeti. Kanaatimce güvenlik ve huzurun oluşmasında ilk aşama, şiddet kaynağı olan bu düşüncenin ıslah edilmesidir. Batı siyasetine çifte standart egemen olduğu müddetçe ve terörizmin, güçlü destekçileri açısından iyi ve kötü olarak tanımlandığı müddetçe ve devletlerin çıkarları, insani ve ahlaki değerlerden ön planda tutulduğu sürece şiddetin kaynağını başka yerlerde aramamak gerekir.

 


Ne yazık ki bu kökler uzun yıllar boyunca tedrici olarak Batının kültürel siyasetlerinin derinliklerine de nüfuz etmiş, yumuşak ve sessiz bir saldırıyı planlamıştır. Dünya ülkelerinin büyük bir bölümü, aktif ve gelişmiş olmasının yanında yüzlerce yıl boyunca da beşeri toplumları layıkıyla gıdalandıran kendi milli ve yerli kültürleri ile iftihar ediyorlar. İslam dünyası da bu durumdan müstesna değil. Fakat günümüzde batı dünyası modern araçlardan yararlanarak dünyanın kültürel olarak kopyalanması ve eşitlendirilmesinde ısrar ediyor. Ben, Batı kültürünün öteki halklara zorla kabullendirilmek istenmesi ve bağımsız kültürlerinin aşağılanmasını sessiz ve zararı büyük bir şiddet olarak görmekteyim. Zengin kültürlerin tahkir edilmesi ve onların en saygın bölümlerinin küçük görülmesi öyle bir ortamda tahakkuk bulmaktadır ki yerleştirilmek istenen kültür kesinlikle halef olma kapasitesine sahip değildir. Örneğin ne yazık ki Batı kültürünün ana bileşenleri haline gelen "saldırganlık" ve "ahlaki rezaletler" gibi iki faktör artık kendi makbuliyet ve konumunu hatta kendi doğuş noktasında bile kaybetmiştir. Şimdi sorumuz şudur ki biz eğer kavgacı, müptezel ve anlamını yitirmiş bir kültürü istemesek acaba suç mu işlemiş oluruz? Bizler eğer muhtelif sanat benzeri ürünler kalıbında gençlerimizi hedef alan tahrip edici, yıkıcı sele engel olursak suçlu mu oluruz? Ben kültürel bağların önem ve değerini inkâr etmiyorum. Bu bağlar doğal şartlarda saygı içinde kabullenici topluma yönelik yapılırsa rüşt, gelişim ve zenginliği beraberinde armağan getirmiştir. Buna karşılık eşit olmayan ve zoraki bağlar ise her zaman başarısız ve ziyankâr olmuştur. Üzülerek şunu belirtmeliyim ki IŞİD gibi adi gruplar, bu gibi ithal kültürlerle başarısız vuslat ve bileşenlerin ürünü olmuştur. Eğer gerçekten sorun akidevi olsaydı o zaman sömürge dönemi öncesi İslam dünyasında da bu gibi olaylara tanık olunması gerekirdi, oysa tarih bunun tam aksine tanıklık etmektedir. Kesin tarihi belgeler sömürünün radikal ve dışlanmış bir düşünceyle hem de bedevi bir kabilenin tam da merkezinde birleşmesinin bu bölgeye aşırıcılık tohumunu nasıl ektiğini açık bir şekilde göstermektedir. Aksi takdirde kendi temelinde bir insanın öldürülmesini tüm beşeriyetin öldürülmesi mesabesinde kabul eden dünyanın en ahlaklı ve insani mekteplerinden birinden IŞİD gibi bir pislik nasıl dışarı çıkabilir?


Diğer yandan şunu sormak gerekir ki Avrupa'da dünyaya gelen ve o muhitte fikri ve ruhi açıdan eğitilen kimseler niçin bu gibi örgütlere katılmaktalar? Acaba insanların savaş bölgelerine bir iki yolculukta bulunmakla bir anda kendi vatandaşlarını kurşuna dizecek kadar gaddarlaşabileceklerini kabullenmek mümkün müdür? Kesinlikle bir ömür boyunca şiddet ortaya çıkaran, bulaşık bir muhitte sağlıksız kültürel gıdalanmanın yan etkisini unutmamak gerekir. Bu hususta genel bir analizde bulunmak gerekir. Toplumun açık ve gizli kirliliklerini ortaya çıkaracak bir analiz. Belki de ekonomik ve sanayi gelişim yılları boyunca eşitsizlikler ve muhtemelen yasal ve yapısal ayrımlar sonucu Batılı toplumlardan bazı kitlelerin yüreklerine yerleşmiş bir takım ukdelere sebebiyet vermiş ve bazı aralıklarla bunun gibi hastalıklarla kendini göstermektedir.

 


Her halükarda toplumun zahiri katmanlarını yarmak, düğümleri ve kinleri bulmak ve yok etmek sizin üzerinize düşmekte. Çatlakları derinleştirmek yerine onarmak gerekir. Terörizmle mücadeledeki büyük bir hata, mevcut kopuklukları daha da artıran aceleci tepkilerdir. Milyonlarca aktif ve sorumluluk sahibi insandan oluşan Avrupa ve Amerika mukimli Müslüman toplumunu inzivaya iten veya tedirginlik ve korkuya sürükleyen ve her zamandan daha fazla onları temel haklarından mahrum bırakan, toplum sahnesinden dışlayan her bir aceleci ve duygusal hareket sorunu çözümleyemeyeceği gibi mesafeleri daha da derinleştirecek ve rahatsızlıkları yaygınlaştıracaktır. Yüzeysel ve tepkisel tedbirler özellikle eğer yasal bir yön kazanırsa mevcut kutuplaşmaların artmasının yanı sıra gelecek krizlere yolu açmaktan başka bir sonucu olmayacak. Gelen haberlere göre bazı Avrupa ülkesinde kendi vatandaşlarını Müslümanlara karşı casuslukta bulunmaya zorlayan bir takım yasalar hayata geçirilmiştir. Bu davranışlar zalimcedir ve hepimiz biliyoruz ki zulüm ister istemez geri dönüş özelliğine sahiptir. Durum böyle olunca da Müslümanlar bu nankörlüklere layık değiller. Batı dünyası asırlardır Müslümanları çok iyi tanıyor. Hem Batılıların İslam toprağında konuk oldukları ve ev sahibinin servetine göz diktikleri zaman ve hem de ev sahibi olup da Müslümanların iş ve fikir gücünden yararlandıkları gün muhabbet ve sabırdan başka bir şey görmemişlerdir. Bunun için de ben siz gençlerden sahih bir tanım uyarınca, derin bakışla ve olumsuz tecrübelerden yararlanarak İslam dünyası ile sahih ve şerefli bir teamülün temelini atmanızı istiyorum. Bu durumda pek de uzak olmayan bir gelecekte böyle bir temel üzerine kurduğunuz yapının mimarlarının üzerinde itimat ve güven çatısı açtığını, güvenlik ve huzurun sıcaklığını onlara hediye ettiğini ve aydın bir geleceğe karşı umut aydınlığının tüm dünya alanına yansıyacağını göreceksiniz.

 

 

Seyyid Ali HAMENEÎ

 

 

29 Kasım 2015

 


8 Azer 1394

 

 

turkish.irib.ir

İSLAM ÜLKELERİ, 05 Aralık 2015 11:12

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Direniş Çadırı Botaş Önünde Basın Açıklaması Düzenledi (Video-Foto)

Direniş Çadırı Botaş Önünde Basın Açıklaması Düzenledi (Video-Foto)

Trt World Forum'da Siyonist İsrail'e Petrol Sevkiyatını Protesto Eden Gençler Tutuklandı

Trt World Forum'da Siyonist İsrail'e Petrol Sevkiyatını Protesto Eden Gençler Tutuklandı

Irakçi: Suriye'de Güvensizlik Projesi Siyonist Bir Projedir

Irakçi: Suriye'de Güvensizlik Projesi Siyonist Bir Projedir

Siyonist Esir Idan Alexander'dan Trump'a Mesaj

Siyonist Esir Idan Alexander'dan Trump'a Mesaj

Şeyh Naim Kasım'dan Kritik Açıklamalar

Şeyh Naim Kasım'dan Kritik Açıklamalar

Batı Şeria'da Şehadet Eylemi

Batı Şeria'da Şehadet Eylemi

Hamas'tan Lübnan'daki Ateşkese Övgü

Hamas'tan Lübnan'daki Ateşkese Övgü

Hizbullah Lübnan'da Siyonist Rejimi Ateşkese Zorladı

Hizbullah Lübnan'da Siyonist Rejimi Ateşkese Zorladı

Hamas'tan Hizbullah Açıklaması

Hamas'tan Hizbullah Açıklaması

İmam Hamenei: Düşman Ne Gazze Ne de Lübnan'da Galip Gelemeyecek

İmam Hamenei: Düşman Ne Gazze Ne de Lübnan'da Galip Gelemeyecek

Yedioth Ahronoth: Hizbullah Tersine Mühendislik Bilgisine Ulaştı

Yedioth Ahronoth: Hizbullah Tersine Mühendislik Bilgisine Ulaştı

Gazze'de 414 Gündür Soykırım Var

Gazze'de 414 Gündür Soykırım Var

Seyyid Abdulmelik El Husi'den Önemli Açıklamalar

Seyyid Abdulmelik El Husi'den Önemli Açıklamalar

Şeyh Naim Kasım: İsrail Bize Şartlarını Dayatamaz

Şeyh Naim Kasım: İsrail Bize Şartlarını Dayatamaz

Hanzala Hacker Grubundan Mossad'a Darbe

Hanzala Hacker Grubundan Mossad'a Darbe

Hizbullah'tan Tel Aviv'e Füze Saldırısı (Video)

Hizbullah'tan Tel Aviv'e Füze Saldırısı (Video)

Siyonist General Itai Brun'dan Direniş Cephesi Hakkında Çarpıcı Açıklamalar

Siyonist General Itai Brun'dan Direniş Cephesi Hakkında Çarpıcı Açıklamalar

Hamas: Cuma Günü Meydanlara İnin

Hamas: Cuma Günü Meydanlara İnin

Hamas'tan Önemli Çağrı

Hamas'tan Önemli Çağrı

Seyyid Abdulmelik El Husi'den Arap Rejimlerine Eleştiri

Seyyid Abdulmelik El Husi'den Arap Rejimlerine Eleştiri

İmam Hamenei'den Hizbullah ve Hamas Hakkında Önemli Açıklamalar

İmam Hamenei'den Hizbullah ve Hamas Hakkında Önemli Açıklamalar

Şeyh Naim Kasım: Zafer Bizim Olacak

Şeyh Naim Kasım: Zafer Bizim Olacak

İşgalci İsrail'de Yeni Siyasi Kriz

İşgalci İsrail'de Yeni Siyasi Kriz

Hizbullah Irkçı İsrail'in Ekonomisine Darbe Vurdu

Hizbullah Irkçı İsrail'in Ekonomisine Darbe Vurdu

İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusundan Gerçek Vaat 3 Açıklaması

İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusundan Gerçek Vaat 3 Açıklaması

Hamas Yetkilileri Ateşkes Konusunda Konuştu

Hamas Yetkilileri Ateşkes Konusunda Konuştu

Direniş Çadırından Pazar Günü Tüm Türkiye'de Eylem Çağrısı

Direniş Çadırından Pazar Günü Tüm Türkiye'de Eylem Çağrısı

Malatya'dan İktidara Çağrı: Kürecik Nato Radarını Kapatın (Foto-Video)

Malatya'dan İktidara Çağrı: Kürecik Nato Radarını Kapatın (Foto-Video)

Tümgeneral Hüseyin Selami'den Önemli Açıklama

Tümgeneral Hüseyin Selami'den Önemli Açıklama

Kürecik Nato Radarının Kapatılmasını Talep Etmek Üzere Cuma Günü Malatya'da Buluşuyoruz (Davet)

Kürecik Nato Radarının Kapatılmasını Talep Etmek Üzere Cuma Günü Malatya'da Buluşuyoruz (Davet)

Şeyh Naim Kasım'dan Önemli Açıklamalar

Şeyh Naim Kasım'dan Önemli Açıklamalar

Hizbullah Yeni Genel Sekreterini Seçti

Hizbullah Yeni Genel Sekreterini Seçti

Siyonist İsrail'den Esad'a Tehdit

Siyonist İsrail'den Esad'a Tehdit

Terörist İsrail Hükümeti Artık Yeraltında Toplanacak

Terörist İsrail Hükümeti Artık Yeraltında Toplanacak

Tel Aviv'de Şehadet Operasyonu

Tel Aviv'de Şehadet Operasyonu

Irkçı İsrail İran'a Saldırdı

Irkçı İsrail İran'a Saldırdı

Musa Ebu Merzuk'tan Hizbullah, İran, Irak ve Yemen'e Teşekkür

Musa Ebu Merzuk'tan Hizbullah, İran, Irak ve Yemen'e Teşekkür

Hizbullah Son Günlerde 70'den Fazla Siyonist Askeri Öldürdü

Hizbullah Son Günlerde 70'den Fazla Siyonist Askeri Öldürdü

İmam Hamenei: Siyonist Rejim Yenilgiye Uğradı

İmam Hamenei: Siyonist Rejim Yenilgiye Uğradı

İslami Cihad: Netanyahu ve Müttefikleri Yenilecek

İslami Cihad: Netanyahu ve Müttefikleri Yenilecek