İşte o hutbe:
“Batı ve Arapların büyük çoğunluğu Lübnan ve Filistin’deki direnişe karşı birlik olmuş durumdalar… Hedefleri ise, 2006 Temmuz Savaşı devam ederken ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice’ın “müjdelediği” gibi direnişin kökünü kazımak… Allahu Teâla Lübnan’da kazanılan zaferin ardından Filistin’de de zafer nasip etti. Bu zafer askeri gücün sağladığı bir zafer değildi. Bu zafer “Nice az topluluk kalabalıklara galip gelmiştir” ayetinin bir tecellisi olarak kazanılmıştı. Direnişe karşı kurulan bu komplolar başarıyla sonuçlanmayınca bu kez komplocular mezhep fitnesini yayma yoluna gittiler ve bu fitne sayesinde hedeflerinin bir kısmına ulaştılar. Ancak her ne yaparlarsa yapsınlar asli hedefleri olan “direnişi susturma”yı başaramadılar. Suriye’deki fitnenin asıl hedefi direnişi vurmak ve ümmetin güçsüz bırakmaktı. Ancak Allah’ın izniyle bu fitne hedeflerine ulaşamadan son bulmak üzere…
Komplocular bugün ise Amerikan-Siyonist ekonomi yasaları üzerinden direnişi destekleyen halka ve direnişin ekonomisine zarar vermeye çalışıyorlar. Bu komplonun Lübnan’ın siyasi bölünmelerle boğuştuğu, bölgenin fitne çemberiyle sarıldığı bir dönemde devreye sokulması komploculara başarılı olacakları noktasında umut veriyor. Ancak biz önceki tecrübelerimize dayanarak şunu söylemek istiyoruz ki; bu komplo da hedefine ulaşamayacak! Hatta daha önceden direnişle işbirliğine yanaşmayan, direnişi savunmayanlar için bu komplo bir uyanış vesilesi olacak. İşte Amerika’nın hesap edemediği de bu… Bu noktada İsrailli yetkililerin elektrik santralini bombaladıktan sonra direnişe destek veren halkın direnişten desteğini çekmesini beklemelerine rağmen tam aksine direnişe olan desteklerini daha da artırmaları karşısında yaşadıkları şoku anımsıyoruz. Savaşın sonunda direnişçi halk “Bütün bunlar direnişin liderine feda olsun” demişlerdi. İşte o gün olduğu gibi bugün de direnişe destek veren halkın bu komplolar karşısında vereceği tepki tam da budur.
Biz en hızlı şekilde bu komplonun da başarısızlıkla sonuçlanacağı günü bekliyoruz. Biz bu savaşı hafife almıyoruz. Sadece diyoruz ki, geçmişte yaşanan tecrübeler bu türden komploların direnişi yıkmaya değil tam tersine güçlendirmeye yaradığını bizlere gösterdi.
Yanı sıra, Herzliya Konferansı’na katılanları kınadığımızı da buradan ifade etmeliyiz. Söz konusu toplantı Filistin halkımızın ve direnişe destek veren herkesin aleyhinde düşmanca kararların alındığı bir toplantıdır. Bu yüzden katılımcılar direnişi engelleyemeyecekleri gibi kendilerini de rezil etmişlerdir.”
İSLAMİANALİZ