Filistin'in Hansa'sı olarak bilinen Ümmü Rıdvan'ın cenazesinin Filistin'e getirilmesi için Refah Sınır Kapısı geçici bir süreliğine açılırken, Refah kentinde düzenlenen cenaze törenine aralarında Hamas ve İslami Cihad liderlerinin de bulunduğu oldukça kalabalık bir grup katıldı.
Refah kentinde bulunan El-Mehdi Camii'ndeki cenaze merasimine İslam-i Cihad Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri de katıldı.
Filistin'in Hansa'sı
Ümmü Rıdvan El-Şeyh Halil "Filistin'in Hansa'sı" lakabını ise, savaşlarda çok fazla yakını kaybeden ve mersiyeleriyle tanınan Muhadram döneminin kadın şairi olan Hansa'dan alıyor. Ümmü Rıdvan, İslami Cihad komutanları olan 5 oğlunu da siyonist işgal rejiminin düzenlediği saldırılarda şehid verdi.
El-Hindi: Ümmü Rıdvan bize moral, umut ve azim verirdi
Cenaze töreninde bir konuşma gerçekleştiren İslam-i Cihad liderlerinden siyasi büro üyesi Muhammed El-Hindi: "Hacı Ümmü Rıdvan El-Şeyh Halil, başka bir kadına benzemezdi. Beş oğlunu şehid verdi, yine de oldukça sabırlıydı ve Allah'a şükrediyordu" diye konuştu.
El-Hindi: "Ümmü Rıdvan bize her zaman moral, umut ve azim verir yol gösterirdi. O halinden hep razıydı, şu an Allah'ın huzuruna giderken de inşallah kendisinden razı olunur." ifadelerini kullandı.
Ümmü Rıdvan ile ilgili bir anısını da paylaşan El-Hindi, oğlu Muhammed şehit olduğu zaman Ümmü Rıdvan'ı ziyaret ettiğini, Filistinli annenin, kendisine: "İsrail Gazze'den çekildiğinde ben üç oğlumu şehit verdim, ama Allah benden daha cömert ve dördüncü oğlum Muhammed'e de şehadet nasip etti." dediğini aktardı.
Ahmed El-Mudellel: 5 oğlunu, 3 torununu, damadını ve kardeşini şehit verdi, evi mücahitlerin karargahıydı
Cenaze törenine katılan bir diğer İslami Cihad lideri Ahmed El-Mudellel ise: "5 oğlunu, 3 torununu, damadını ve kardeşini şehit vermiş, ona rağmen her defasında Allah'a şükrünü eksik etmeyen büyük bir kadını uğurluyoruz." dedi.
Mudellel: "Onun yüzünde müjdeyi ve umudu görüyorduk, evi Mücahitlerin karargahıydı, herkese direniş ve Filistin'e göz kulak olma nasihatinde bulunurdu, 100 evladım olsa Allah yolunda ve vatan uğruna onları feda ederdim derdi. Gazze, Refah ve Filistin onu unutamayacak." diye konuştu
Heniyye: İslami Cihad ve Hamas tek vücuttur, şehitler hepimizin şehitleridir
Cenazeye katılan İslami Direniş Hareketi Hamas siyasi büro başkan yardımcısı İsmail Heniyye ise: "Bugün Filistin'in ve Ümmetin kadınlarından büyük bir kadını uğurluyoruz... Cehd eden, sabreden, kurbanlar veren ve fedakarlığın örneği olan bir kadın. O da kendi topraklarından sürgün edilenlerden ve ömrünü Allah yolunda mücadeleye adayanlardan birisiydi, Allah yolunda, Filistin, Kudüs ve Aksa'yı özgürleştirmek uğruna; esaslı adamlar olan 5 oğlunu da kurban verdi. O da sabırla, sebatla, bağlılıkla savaşanlardan birisiydi. Evlatlarını direniş meydanlarına Cihad'a süren oydu." diye konuştu.
Ümmü Rıdvan'ın tabutunu da taşıyan Heniyye: Biz şehitlerini, şehitlerin ailelerini ve kahramanların ailelerini unutmayan bir milletiz, bu mahşeri kalabalık bu milletin Şehitlerine ve Hansaları'na bağlılığının kanıtıdır." ifadelerini kullandı. Heniyye ayrıca, evlatlarını şehit veren birçok Filistinli annenin de adını andı. Hamas lideri, İslam-i Cihad ve Hamas'ın tek vücut, tek yürek ve ikiz hareketler olduğunu söyleyerek tek bir amaç için mücadele ettiklerini vurguladı ve "şehitler hepimizin şehitleridir" dedi.
Halid El-Batş: Ümmü Rıdvan halkın ve direnişin annesiydi
Ulusal ve İslami Hareketler Koordinatörü Halid El Batş ise: "Bugün şehitlerin annesi Ümmü Rıdvan'ı son yolculuğuna uğurlamak için toplanmış bulunuyoruz, Allah'tan onu; şehit oğulları ve bütün müminlerle peygamber efendimizin havzasında buluşturmasını diliyoruz." diye konuştu..
Batş, Ümmü Rıdvan'ın halkın ve direnişin annesi olduğunu söyledi ve Kudüs Seriyyeleri Komutanları olan 5 oğlunun da son nefeslerine kadar savaşmaya devam ettiklerini ifade etti.
Ümmü Rıdvan'ın şehit olan 5 oğlu:
Eşref, 7/1/1991 tarihinde Filistin'in Kuzey sınırında işgal güçleriyle girdiği çatışmada şehit olmuştu.
Şeref, 2/1/1992 tarihinde Nahr El-Bared mülteci kampı yakınlarındaki çatışmanın ortasında şehit olmuştu.
Mahmud, 17/10/2004 tarihinde Refah'ın güneyinde bulunan Yebna mülteci kampındaki evine bir keşif uçağı tarafından füze atılması sonucu şehit olmuştu.
Muhammed, arabasına bir füze isabet etmesi sonucu 25/9/2005 tarihinde şehit olmuştu.
Ahmed ise 29/10/2011 tarihinde işgal rejiminin savaş uçağının hedefi olarak şehadete kavuşmuştu.
İslamî Analiz/Haber Merkezi
Gazze'de 414 Gündür Soykırım Var
Seyyid Abdulmelik El Husi'den Önemli Açıklamalar
Şeyh Naim Kasım: İsrail Bize Şartlarını Dayatamaz
Hanzala Hacker Grubundan Mossad'a Darbe
